17.08.2022 - 07:01 | Son Güncellenme:
MERT İNAN İstanbul - İstanbul’u etkileyecek büyük depreme yönelik 2000 yılından bu yana tarihsel fay modellemeleri üzerinde çalışan İstanbul Teknik Üniversitesi Maden Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden Prof. Dr. Cenk Yaltırak, 17 Ağustos deprem felaketinin yıldönümünde önemli uyarılarda bulundu. İki doktora öğrencisi ile birlikte 22 bin kilometre veri ile Marmara’yı üç boyutlu haritaladıklarını kaydeden Prof. Dr. Yaltırak, çalışmalardan elde edilen sonuçları şöyle anlattı:
“Eğer günümüzde kırılma, 1509 depreminin olduğu faydan başlarsa deprem 7.6, 1754 parçasında olursa 7.1 ve 1766 parçasında olursa 7.4 büyüklüğünde deprem meydana gelir. Haritalarda gördüğünüz gibi tek bir fay hattı söz konusu değil. Marmara Denizi içinde 240 ile 510 yıl arası kırılmayan 4 fay var. Kırılmasını öngördüğümüz fay hattı Osmangazi Köprüsü’nün olduğu yerden başlayıp, İmralı Adası kuzeyine uzanan 110 km’lik 7.6 büyüklüğüne ulaşma potansiyeli olan Doğu Marmara hattı. Bize göre kırılma tarihsel verilere göre 1509’da olduğu gibi Doğu Marmara segmenti üzerinde olacak. Bu durumda, Marmara Ereğlisi ile İzmit Körfezi arasındaki alanda, İstanbul, Yalova, Bursa illerinde ağır hasarlar oluşur. En önemli parametre zemin bina ilişkisi. Binanızın çok sağlam, yeni yapılmış olması yetmez. Zeminden gelen deprem dalgası binadan nasıl geçecek, Lapa gibi bir zemine istediğin kadar sağlam bina yap. Ataköy, Zeytinburnu hattında adeta kum zemin üzerine binalar yapıldı. Zemini lapa olan bir yerde çok dayanıklı bina yapmanız bir sonuç getirmez.
‘Tersine göç başlamalı’
“İstanbul’da büyük depremde 30 bin kişi ölür’ demenin matematiği yok. 17 Ağustos’tan sonra 10 milyon nüfuslu kent 18 milyona çıkmış durumda. Yeni binalar yapıldı ve şehrin içinde yaşayanlar buralara taşındı. Boşalan binalar ise halen ayakta ve içinde insanlar yaşıyor. Unutulmasın ki, büyük Marmara depreminde ortaya çıkacak asıl tehlike milli güvenlik sorunudur. Türkiye bu deprem fekaletinin altında kalabilir. Askeri alanların mutlaka olduğu gibi korunarak olası felaketlerde sığınma yeri olarak kullanılması gerekiyor. Büyük bir kaosu, asayiş sorunlarını engelleyecek kolluk gücünüz yoksa ciddi problem yaşarsınız. Kıtlık riski de söz konusu olacak. Örneğin Çeliktepe, Gültepe, Seyrantepe’de dönüşüm oldu mu? Sokaklarda, dimdik yamaçlarda iç içe geçmiş 8 katlı binalar bulunuyor. Biri devrildiğinde tüm sokak, mahalle etkilenecek. Kentsel dönüşüm yerine Marmara Bölgesi nüfusu bir an önce taşıyabileceği değerlere geri getirilmeli ve tersine göç başlamalı. Marmara’da ağır sanayi Anadolu’ya taşınmazsa ülkemizde çok ciddi güvenlik riski doğacak. 7.6’lık bir deprem ülkenin ekonomisini yok eder. Sakarya, İzmit, Tekirdağ, Yalova, Bursa ve İstanbul’daki fabrikaların büyük bölümü Anadolu’ya taşınmalı.”