03.02.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:
Mine Özdemir
Yarıyıl tatili sona eriyor. İlk ve orta dereceli okullarda öğrenim gören 18 milyon öğrenci ve 900 bin öğretmen için ikinci yarıyıl zili 6 Şubat Pazartesi günü çalacak. Eksiklerin tamamlanması, kötü karnenin telafisi, sınavlara hazırlık anlamına gelen bu dönem birçok öğrenci için zor geçecek. Çünkü birinci döneme göre öğrenilecek konu sayısı fazla. 8. sınıf öğrencileri liselere giriş için Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş (TEOG) sistemi kapsamında 26-27 Nisan’da düzenlenecek merkezi ortak sınavlara girecek. 12. sınıf öğrencileri de üniversiteye giriş için 12 Mart’ta Yükseköğretime Geçiş Sınavı’na (YGS) ve 10-18 Haziran tarihleri arasında düzenlenecek Lisans Yerleştirme Sınavları’na (LYS) katılacak.
Sınava girecek öğrenciler kadar karnesinde zayıf notları olanların da bu dönem derslerini en başından itibaren sıkı takip etmeleri gerekiyor. Uzmanlar, öğrencilerin bugünden itibaren tatil rehavetinden çıkıp düzenli bir planlama yaparak, ikinci döneme başlamalarını tavsiye ediyor.
Süre çabuk geçiyor
YGS’ye bir ay, TEOG’a da 1,5 ay gibi kısa bir süre kaldı. Uzmanlar bu sürenin çok hızlı geçtiğine dikkat çekiyorlar. İkinci dönemin daha verimli geçmesi için öğrencilere tavsiyelerde bulunan Açı Eğitim Kurumları Rehber Öğretmeni Gonca Uluçay, sınavlara hazırlanan öğrencilerin öncelikle eksikliklerini tespit etmelerine ve planlı bir çalışma stratejisi izlemelerini öneriyor. Sık sık konu tekrarı yaparak farklı kaynaklardan soru çözmenin yararlı olduğunu dile getiren Uluçay, “Geçmiş konulardan çok fazla yanlışı çıkan öğrenciler, genel tekrara ağırlık vermeli. Bu nedenle sınava girecek öğrenciler, takıldıkları konularla ilgili geçmiş yılların bilgilerini gözden geçirmeli” diyor.
Tatil sendromundan çıkın
İkinci yarıyılın 8. ve 12. sınıf öğrencileri için sınavlara hazırlıkla geçeceğini kaydeden Oğuzkaan Okulları Yönetim Kurulu Üyesi ve Eğitim Koordinatörü Hatice Yılmaz da öğrencileri oldukça zorlanacakları ve sürekli çalışmalarını gerektiren bir dönemin beklediğinin altını çiziyor. Tüm öğrencilerin yeni döneme daha kolay başlayabilmeleri için hafta sonu ders kitaplarını ve defterlerini düzenlemelerini öneren Yılmaz, böylece öğrencilerin okula psikolojik olarak daha hazır başladıklarını söylüyor. Yılmaz, ön çalışma yapmayanların tatil sendromundan çıkmalarının en az üç dört günü bulduğunu kaydediyor.
Tatil sonrasında keyifli ve rahat bir dönemden disiplinli okul dönemine geçen bazı öğrencilerde okula uyum sorunları ortaya çıkabiliyor. Arkadaş, öğretmen ve ders kaynaklı zorlukların bu duruma neden olabileceğini kaydeden Medical Park Gaziosmanpaşa Hastanesi Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Ali Korkmaz, uyum sorunu yaşayan çocuklarda aileden ayrılma kaygısı, okul fobisi, depresyon gibi ruhsal bozukların görülebileceğini belirtiyor. Okulun ilk döneminde uyum sorunu yaşayan çocukların ikinci dönemin başında ilk defa okula başlıyor gibi davranabildiğine dikkat çeken Korkmaz, bu sorunu yaşayan çocuklarda okula gitmek istememe, öfke nöbeti, iştahsızlık, kolay ağlama, okulla ilgili endişelerin eşlik ettiği uykuya dalmakta güçlük, karın ve baş ağrısı, bulantı gibi belirtilerin gözlenebildiğinin altını çiziyor.
Son iki güne dikkat
Yarıyıl tatili sonrasında, yaz tatili gibi uzun olmasa da çocukların okula uyum sağlamasının biraz zaman alabileceğini belirten Çocuk ve Ergen Psikiyatri Uzmanı Dr. Ali Korkmaz’ın öğretmenlere ve ailelere önerileri şöyle:
ilk haftalarda çocuklara ödev, ders tekrarı ve kitap okuma konusunda daha esnek ve toleranslı davranın.
Çocukları okula uyum sorunu yaşayan aileler, rehberlik servisi ve sınıf öğretmeni ile iletişime geçerek, gerekli girişimlerde bulunmalılar. Sorun çözülmezse profesyonel destek alınmalı.
Bu sorunu yaşayan çocuklara okulun ilk günleri güvendikleri biri eşlik etmeli.
Aile ve okul çalışanlarının çocuğu okula devam etmesi konusunda cesaretlendirmesi ve teşvik etmesi önemli. Çocuğun uyumunu olumsuz etkileyen korumacı davranma, sorumluluk vermeme, disiplin uygulamama, başkasıyla kıyaslama, tehdit etme, korkutma, aşırı cezalandırma gibi hatalı ailesel tutumların düzeltilmesi gerekiyor.
Tatilin son iki günü uyku saatleri okul varmış gibi ayarlanmalı.
ODTÜ TEKNOKENT, atağa geçti
Orta Doğu Teknik Üniversitesi (ODTÜ) TEKNOKENT’te faaliyet gösteren Seven Bridges şirketi, MIT’nin 2016 için açıkladığı “En İnovatif 50 Şirket” listesinde 42. sırada yer aldı. Şirket, geliştirdiği bulut tabanlı bioinformatik yazılımla dünyanın en büyük genomik veri grubunun analiz edilebilmesini mümkün kıldığı için listeye girmeye hak kazandı.
Amazon, TeslaMotors, Facebook, Microsoft gibi teknoloji alanında dünya çapında tanınan şirketlerin bulunduğu listede Seven Bridges, IBM, Snapchat, Intel gibi teknoloji markalarını geride bıraktı. ABD Ulusal Kanser Enstitüsü’nün Kanser Genom Atlası tarafından oluşturulan dünyanın en büyük genomik veri gruplarından birini analiz eden biyoinformatik yazılım platformunu geliştiren şirket, 33 farklı kanser türüne yakalanmış 11 bin hastadan alınan örnekleri analiz ediyor.
Şirket, 2016’nın ilk aylarında KryssenCapital’den 45 milyon dolarlık yatırım almıştı. Seven Bridges’in yanı sıra ODTÜ TEKNOKENT bünyesinde faaliyet gösteren online eğitim platformu Udemy 45 milyon dolar, yazılım geliştirme ekipleri için akıllı bilgilendirme sistemleri üzerine çalışmalar yürüten OpsGenie ise BatteryVentures’ten 10 milyon dolarlık yatırım aldı. Ayrıca video streaming alanında çalışan Anvato ise temmuz ayında Google tarafından satın alındı.
İzmir Ekonomi’den çocuklara üniversite
İzmir Ekonomi Üniversitesi (İEÜ) Çocuk Akademisi, geleceğin bilim insanlarına kapılarını açıyor. 5-6, 7-8 ve 9-10 yaş gruplarına eğitim verilecek akademide, fen, teknoloji, akıl oyunları, yazılım, robotik üzerine eğitimler bulunuyor. Başvuruların 14 Şubat’a kadar kabul edildiği akademide eğitimler cumartesi günleri düzenlenecek. İEÜ Orta Öğretim Eğitim Koordinatörü Mehmet Ali Atakan, NASA’nın araştırmasına göre insanın yaratıcılık düzeyinin 5 yaşında yüzde 98, 10 yaşında yüzde 30, 15’inde yüzde 12, 25 ve üstü yaşlarda yüzde 2 olduğunu belirtti.
Çocukların erken yaşta bilimle tanışmasını sağlamayı amaçladıklarını kaydeden Atakan, “21. yüzyılda daha fazla yaratıcı fikri kısa zamanda üretmeyle birlikte stratejik ve analitik düşünme becerisini kazananlar ön sırada yer alacak. Çocuklar bu eğitimlerde, yeteneklerini geliştirebilecekler” dedi.
Sağlık sorunlarına doğmadan çözüm
Amerika’daki fetal cerrahi merkezinin bir benzeri İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Atatürk Eğitim ve Araştırma Hastanesi bünyesinde açılıyor. Merkezin başkanlığını İKÇÜ Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Sefa Kelekçi yapacak.
Merkezle, tümör, idrar yollarının tıkalı olması, beyin ve sinir sistemi anomalileri, bağırsakların dışarda olması gibi sağlık problemleri bebek anne karnındayken çözülecek. Türkiye’de ilk defa açılacak merkez için hekimler, Amerika’daki fetal cerrahi merkezinde üç ay kalacak. Merkezin bir yıl içinde faaliyete geçirileceğini kaydeden Kelekçi, “Eskiden bu tür hastalıklara hiçbir şey yapılamadığı için gebelikler sonlandırılıyordu şimdi annelere ikinci seçenek sunuyoruz” dedi.
Fikirler, ticari ürüne dönüşecek
Üsküdar Üniversitesi, girişimciliği ve ticarileşmeyi desteklemek için BrainPark şirketini, Gebze Organize Sanayi Bölgesi TeknoParkı’nda hayata geçirdi. Üniversitenin Kuluçka Merkezi şirketi olan BrainPark ile genç girişimcilere başlangıç desteği vermek, gelecek vadeden fikirleri belirlemek ve bu fikirlerin önünü açmak hedefleniyor. BrainPark, yatırım maliyeti nedeniyle yatırım yapmaktan çekinen kişileri de şirket kurma, ofis kiralama, fatura kesme gibi maliyetlerden kurtarıyor.