15.12.2021 - 11:38 | Son Güncellenme:
Özkan ARSLAN/ANKARA (DHA)
Gamze Açar, 7 Kasım 2020'de, internette gördüğü iş ilanı üzerine irtibata geçtiği Rıza Doğan ile iş görüşmesi için, Kızılcahamam ilçesindeki termal otele gitti. Açar, aynı gün sabaha karşı otelde 5'inci katta kaldığı odanın balkonundan düşerek hayatını kaybetti. Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatılan soruşturma kapsamında Açar'ın otelde görüştüğü, kendilerini devre mülk şirketi çalışanları olarak tanıtan Rıza Doğan, Mehmet Doğan, Mustafa Emre Demiral, Hüseyin Emre Gürgen ve Emre Eker gözaltına alındı. Şüphelilerden Rıza Doğan, Mehmet Doğan, Emre Eker ile Mustafa Emre Demiral, tutuklandı. Hüseyin Emre Gürgen ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
UYUŞTURUCU KRİZİNE GİRDİĞİNİ İDDİA ETTİLER
Sanıkların Ankara Batı Adliyesi 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi'nde, 'kişiyi hürriyetinden yoksun kılma', 'çocuğun nitelikli cinsel istismarı' ve 'kasten öldürme' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 63'er yıla kadar hapis istemiyle açılan dava kapsamında yargılanması sürüyor. Davanın ilk celsesinde savunması yapan sanık Rıza Doğan, Gamze Açar’ın gece boyunca içki içtiğini, ardından da uyuşturucu krizine girdiğini, sabaha karşı çıktığı balkondan düştüğünü iddia etti.
Suçlamaları kabul etmeyen Doğan, adli tıp kurumu raporunda Açar'a ait kıyafette bulunan sperm örneği için ise, "Ben kendisiyle bilerek ilişkiye girmedim. Ben uyurken üzerime çıktığını hatırlıyorum; ancak ne olduğunu tam olarak hatırlamıyorum" dedi. Diğer sanıklar da savunmalarında suçlamaları kabul etmedi, olayı sabah öğrendiklerini iddia etti.
‘ÇIĞLIK SESİNİN ŞİDDETİ GİDEREK ARTTI’
Olay sonrası verdiği ifade ile soruşturmanın seyrini değiştiren otelin halkla ilişkiler çalışanı tanık Ö.E.’nin, ilk 2 celse ifadesi alınamadı. Mahkemenin talimatı ile Gaziantep 12’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde beyanı alınan tanık Ö.E.'nin ifadesi, dava dosyasına girdi. Ö.E., sanıkları otelde devre mülk firmasında çalışmalarından dolayı tanıdığını söyleyerk, "Ben 7’nci katta, sanıklar 5’nci katta kalıyordu. Ara kat boştu. Saat 07.30 sıralarından uyandım. Benim kulaklarım çok hassastır, en ufak sesi duyarım. Saat 08.00 sıralarında önce bir çığlık sesi duydum; ancak önemsemedim. Ardından 2'nci çığlık sesini duyunca pencereye çıkıp sağa sola baktım. Lavaboya girdiğimde 3’üncü kez çığlık sesi duydum. Yine pencereye çıktım kimseyi göremedim. Çığlık sesinin şiddeti giderek artıyordu. 4’ncü çığlık sesi haykırır gibiydi. Odadaki arkadaşıma ‘birisi aşağıya atlamasın’ diye şakalaşırken, 'pat' diye ses duyduk. Pencereye çıktığımızda yerde yatan bir kadın bedeni gördük" dedi.
'KONUŞMALARINDA ‘KIZI ATTIK’ DEDİ
Pencereden bakarken aşağıda açık olan pencereden erkek sesleri geldiğini belirten Ö.E., "Birinci erkek sesi, 'Kızı attık, şimdi polisler gelir bizi götürürler' dedi. Başka şeyler de söyledi; ancak o an net duyduğum ve hatırladığım bu cümleydi. İkinci erkek sesi ise, 'Saçmalama oğlum; Gökbay Bey bizi kurtarır. Başımız yanmaz, zaten dün geldi, odada ne olduğunu kimse bilmiyor' şeklindeydi. Arkasında pencere sert bir şekilde kapatıldı" dedi.
'KADINI YERE DÜŞÜRDÜĞÜNÜ GÖRDÜM'
Ö.E., bir süre sonra sanıklardan Emre Eker’i cesedin başında gördüğünü belirterek "Eker’in, kadını yerden kucağına aldığını birkaç adım götürdükten sonra yere düşürdüğünü gördüm. Ardından Emre'nin yanına kim olduğunu bilmediğim bir başka şahıs geldi. Ben bu şahsın kim olduğunu bilmiyorum; ama görsem tanırım. Emre’ye, ‘Niye kaldırıp düşürdün kızı, şimdi kanaması da arttı, ne olacak’ diye bağırdı. 09.15 gibi ambulans geldi ve kadını alıp götürdü. Emre ve diğer şahıs ambulansa bindiler. Kızın bedeni ilk yerde dururken yüz üstü vaziyetteydi. Daha sonra Emre Eker alıp yere düşürdükten sonra sırt üstü yere düştü. İlk pencereden baktığımda kızın ayakkabılarının ayağında olmadığını kendisinden birkaç metre uzakta dağınık şekilde durduklarını gördüm" ifadelerini kullandı.
Tanık Ö.E, mahkeme dosyasına giren beyanında, soruşturma aşamasında tanıklık yapmaması için tehdit edildiğini, tehdit eden kişiyi polis merkezine bildirdiğini; ancak işlem yapılıp yapılmadığını bilmediğini de bildirdi.