02.05.2014 - 11:30 | Son Güncellenme:
İHA
Buca ilçesi Kaynaklar köyünde piknikten döndükleri sırada 5 yaşındaki kızları İlayda’yı kaybeden Taşçı ailesi, 8 yıldır İlayda’dan gelecek bir haberi bekliyor. İlayda’nın kapıyı çalmasını bekleyen anne Bedriye Taşçı, küçük bir çantanın içine sığdırılmış İlayda’nın kıyafetleri ile avunurken, onu kaçıranların elini vicdanına koyup kızını geri getirmelerini istedi. Çocukların Türkiye’de kötülük ve eziyet gördüğünü söyleyen Taşçı, Türkiye’de artan çocuk kayıpları ve ölümlerinin bir son bulması için de anne ve babalara el birliği çağrısında bulundu. Kızının hâla yaşadığına emin olan acılı anne, bugün 13 yaşında olan İlayda Taşçı’nın yaşlandırma tekniği ile yeniden aranması için çalışmaların başlatılmasını talep etti.
“TÜRKİYE NEREDE?”
Kızı İlayda’yı kaybettiği günü ve sonrasında yaşadıklarını anlatan Bedriye Taşçı, Türkiye’de son zamanlarda artan çocuk kayıpları ve çocuk ölümlerinin son bulmasını istedi. Kardeşleriyle pikniğe gittiklerini anlatan Taşçı, "Akşam 16.30’da eve dönerken baktık çocukların hepsi var, İlayda yok. Dünyamız başımıza yıkıldı. O günden beri İlayda yok. Görene duyana sesleniyorum. Elini vicdanına koysun. Çok zor. Allah güç veriyor ama yaşaması çok zor. Türkiye’de binlerce İlayda var. Binlerce çocuk kötülük görüyor, eziyet görüyor. Bütün kötülükleri çocuklar görüyor. Bu Türkiye nerede? Türkiye’ye sesleniyorum; gelin el birliği olalım. Çocuklar ziyan olmasın" dedi.
“YAŞAYAN ÖLÜ GİBİYİZ”
Sekiz yıl önce İlayda’nın bulunması için yeteri kadar çalışma yapılmadığını belirten anne Taşçı, İlayda’nın kaybolduğu gün kimsenin ifadesinin alınmadığını, olayın derinlemesine soruşturulmadığını öne sürdü. İlayda’yı kaçıranlara seslenen Bedriye Taşçı, şunları söyledi:
“Elini vicdanına koysun, dünyayı bize zindan etmesin. Biz yaşıyoruz ama yaşayan ölü gibiyiz. Yavrumu bana bağışlasınlar. Ölü olsa ölüsünü bulurduk ama yavrum yaşıyor. Bir yerde yaşadığını, nefes aldığını hissediyorum. Bir gün kapıyı çalacak. Anne değilse mutlaka annesi vardır, baba değilse mutlaka babası vardır. Benim karşıma çıksaydı, bana yapsaydı. Bu dünyanın öbür dünyası da var. Eğer götüren getirirse bu dünyada da öbür dünyada da davamdan vazgeçerim. Evladımı görmezsem onu ömür boyu affetmeyeceğim, Allah’a havale edeceğim. 5 yaşındaki yavrunun kime ne zararı var. Türkiye’de niye çocuklara böyle yapılıyor. Çocukların elleri küçücük, gözleri küçücük onlar melek. Onlara kıyılmaz. Başka çocuklar kaybolmasın. El birliği olalım. Anneler, babalar Türkiye’ye seslerini duyurmalı. Başka İlaydalar kaybolmaz, başka çocuklar ölmez.”
“ELBİSELERİNİ ÇOCUKLARIMA GİYDİRMEDİM”
Sekiz sene boyunca her gece İlayda için dualar ettiğini, bu duaların da kızını koruduğunu ifade eden anne Taşçı, “Ona Yasin okumasam, Ayetel Kürsi okumasam yatamam. Yavrumun o dualarla korunduğuna eminim. Allah öyle bir his veriyor. Korunduğuna eminim ama hasretlik çok. Onun elbiselerini diğer çocuklarıma giydiremedim. İlaydam bir gün kapımı çalacak. Bu evde gelin olacak. O elbiseleri İlayda’nın çocuklarına giydireceğim. Ona olmasa çocuklarına olur. Bir gün mutlaka bağrıma basacağıma inanıyorum. Çocuklarımın adını İlayda koymadım. İlayda kalbimde yaşıyor. Kendisi yok ama içimde var” diye konuştu.
“YETERİNCE ARAMA YAPILMADI”
Baba Saim Taşçı da, kızının kaybolmasının ardından yeterince araştırma yapılmadığını söyledi. İlayda’nın kaybolduğu ilk sene gereken aramaların yapılmadığını öne süren Taşçı, sözlerini şöyle tamamladı:
“O gün orada 40 aile vardı. Her birisinde ufak bir ipucu bulunsaydı bugün İlayda bulunurdu. İlayda’nın kaybolduğu gün ben işteydim. Gece 11’de geldim, haberim oldu, benim ifademi aldılar, aradan bir sene geçti, benden başka kimsenin ifadesi yok. Oradaki insanlardan her birinden ufak bir bilgi alınsaydı, herkes bir şey söyleseydi, belki o gün bulunurdu. Sokakta görsem tanımam şuan 13 yaşında bir genç kız. Ölü değil. Kötü haber tez yayılır ama ne zaman kavuşacağız onu Allah bilir biz bilemeyiz.”