GündemSuriye’deki savaştan kaçtı ama...

Suriye’deki savaştan kaçtı ama...

27.01.2014 - 11:58 | Son Güncellenme:

DİYARBAKIR’da H.S., Suriye’deki savaştan ailesiyle birlikte kaçan 19 yaşındaki S.U. ile yaklaşık 4.5 ay önce 11 bin lira başlık parası ödeyerek, dini nikahla evlendi. Dini nikahtan sonra köye getirilen Suriyeli gelin, evden kaçtı. H.S. ve yakınlarının aramaları sonucu akşam saatlerinde ormanlık alanda bulunan S.U. yeniden eve getirildi. Kuzeninin yardımıyla bir odaya kapatıp günlerce genç kıza tecavüz ettiği iddia edilen H.S. komşularının ihbarıyla tutuklandı. H.S. 4 ay hapis yattıktan sonra S.U.'nun şikayetinden vazgeçmesiyle beraat etti...

Suriye’deki savaştan kaçtı ama...

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianameye göre Çınar İlçesi’nde yaşayan H.S., Suriye’deki savaştan ailesiyle birlikte kaçarak Mardin’in Nusaybin İlçesi’ne gelen 19 yaşındaki S.U. ile yaklaşık 4.5 ay önce 11 bin lira başlık parası ödeyerek, dini nikahla evlendi. Dini nikahtan sonra köye getirilen Suriyeli gelin, köy ortamını beğenmediği için evden kaçtı. Ailesinin tümü engelli olan H.S.’nin ve yakınlarının aramaları sonucu akşam saatlerinde ormanlık alanda bulunan S.U. yeniden eve getirildi.

Haberin Devamı

DAMADIN 33 YIL HAPSİ İSTENDİ
İddiaya göre eve getirildikten sonra dini nikahlı eşinin yumruklu saldırısına uğrayan ve yüzü moraran Suriyeli gelin, bir odaya kapatıldı. Gece saatlerinde Suriyeli gelinin kaldığı odaya 17 yaşındaki kuzeni M.H.S. ile birlikte giden H.S., iddiaya göre burada kuzeninin yardımıyla genç kıza tecavüz etti. 15 gün eve kapatılan Suriyeli kız, köylülerin şikayeti üzerine eve gelen jandarma ekibi tarafından kurtarıldı. Haklarında soruşturma açılan H.S. ve kuzeni M.H.S. tutuklandı. H.S. hakkında 33 yıla kadar hapis cezası istemiyle deva açıldı.

Olayla ilgili hazırlanan Savcılık iddianamesinde, yapılan muayenede S.U.’nun sağ ve sol göz ile kolundan hafif yaralandığının anlaşıldığı, ayrıca tecavüz sonucu kan lekelerine rastlandığı ve mağdurun ruh sağlığının bozulduğu belirtildi. Savcı, şüpheli H.S.’nin ’Nitelikli cinsel saldırı’ ve ’Cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma’ suçlarından 33 yıla kadar hapisle cezalandırılmasını istedi. M.H.S. hakkında ise yaşı küçük olduğu gerekçesiyle Diyarbakır Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde ayrı bir dava açıldı.

Haberin Devamı

SONRA ŞİKAYETİNDEN VAZGEÇTİ
Jandarma tarafından kurtarıldıktan sonra Çınar Cumhuriyet Savcısı’na ifade veren mağdur S.U., savaş nedeniyle ailesiyle birlikte Türkiye’ye geldiğini belirterek şunları anlattı: "Diyarbakır’a geldiğimiz gün ailemi kaybettim. Bu sırada şüpheli yolda arabaya binmem şeklinde işaret yaptı. Ben de ailemi tanıdığını düşünerek bindim. Beni bir köye götürerek, 15 gün alıkoydular. Evden kaçtıktan sonra beni yakalayıp geri getirdiler. Kuzeni üzerime çullanarak, beni yere yatırdı. O sırada şüpheli zorla bana tecavüz etti. Kaçmak istedim, ancak beni yakalayıp dövdüler. Daha sonra askerler gelerek, beni kurtardı."
Mağdure S.U., şüphelilerin tutuklanmasından 2 ay sonra Savcılığa başvurarak ifadesini değiştirdi. Şüpheli ile Mardin’de birbirlerini görerek, beğendiklerini belirten S.U., H.S.’nin yaşadığı yeri beğenmediği için kaçtığını söyledi. Şüphelinin kendisine tecavüz ettiğini belirten S.U., ancak şikayetçi olmadığını söyledi. Olaydan sonra ifadesi alınan mağdurun annesi Ş.A. ise, kızının şüpheli ile birbirlerini beğendiklerini belirterek, "Şüpheli kızımla evlenmek istedi. Suriye’de savaş olduğu için kızımın bir yuva sahibi olmasını istediğimden verdim. Ancak kızım şüpnelinin yaşadığı yeri beğenmediği için kaçmış. Kızım şehirde yaşamak istiyordu" dedi.

Haberin Devamı

’ÖZÜRLÜ OLDUĞUM İÇİN ZORLA YAPAMAM’
Soruşturmanın tamamlanması üzerine hazırlanan iddianame Diyarbakır 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edilerek sanık H.S.’nin yargılanmasına başlandı. Bu arada H.S.’nin kuzeni M.H.S. ile ilgili Çocuk Ağır Ceza Mahkemesi’nde açılan davada cinsel istismar dosyası ile birleştirildi. Duruşmada ifadesi alınan sanık H.S. kendini şöyle savundu:
"Suçlamayı kabul etmiyorum Ben ve ailemin diğer fertleri özürlüyüz. Böyle bir şeyi zorla yapamam. Biz Nusaybin’e onu istemeye gitmiştik. Ailesi kızı bana verdi. Sonra onu eve getirdik. Ailesi de yanımıza köye geldi. Ben özürlüyüm, ona tecavüz etmiş olmam söz konusu değildir. Başlık parasını dayısı ve annesine vermistim. Ancak kendisine altın takmadım. Başlık parası olarak 11 bin lira verdim. Kendisi kardeslerimin özürlü olmasından ve köyü beğenmediğinden dolayı kaçtı. Köyü görünce durmak istemedi."

Haberin Devamı

BERAAT ETTİLER
Davayı ikinci celsede karara bağlayan mahkeme, mağdur beyanları ve elde edilen delilleri gözeterek yaklaşık 4 aydır tutuklu bulunan sanıkların beraatine ve tahliyesine karar verdi. Mahkeme iddialarla ilgili somut, kesin ve inandırıcı delil bulunamadığından beraat kararı verildiğini açıkladı.