24.11.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:
Mert İnan - Kovid-19 salgını bitti derken son birkaç haftadır İstanbul başta olmak üzere birçok kentte solunum yolu enfeksiyonları büyük oranda arttı. Kamu ve özel hastanelerin hem poliklinik hem de acil servisleri, solunum yolu enfeksiyonları şikâyetiyle dolup taşarken, neredeyse her evden bir kişi geçmeyen öksürük, ateş, boğaz ağrısı, halsizlik, baş ağrısı gibi semptomlarla boğuşuyor. Uzmanlar ise grip (influenza) başta olmak üzere benzer şikâyetlere neden olan ve tedavisinde gecikildiğinde akciğerleri tehdit eden RSV virüsünün yanı sıra; Kovid-19, metapnömovirüs, adenovirüs ile rinovirüsün de bulaşmaya devam ettiğini söylüyor. İstanbul’un yanı sıra ülke genelinde adeta solunum yolu virüslerinin bulaşmadığı kimse kalmadığına değinen enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof. Dr. İftihar Köksal, Milliyet’e yaptığı açıklamada, şunları dedi:
“Viral enfeksiyonlarda ilk sırayı grip vakaları almış durumda ancak RSV, metapnömovirüs, Kovid-19, norovirüs nedeniyle çok sayıda hasta şikâyeti alıyoruz. Influenza vakalarında gerçekten büyük bir artış var ancak Kovid-19’da yeni bir varyanta bağlı tırmanış olduğunu düşünüyoruz. Birçok insan haftalarca geçmeyen öksürükten şikâyet ediyor. Bu solunum yollarındaki mukozanın tahriş olmasından kaynaklanıyor. Bir aylık süreçte önce grip, ardından RSV veya bir diğer virüs kişilerdeki mukoza hassasiyeti geçmeyen öksürük, uzayan
boğaz ağrısı gibi sorunlara yol açıyor.
İklim etkisi
Virüs sağanağı maske, mesafe kuralının kalkmasının yanı sıra iklim değişikliğiyle de yakından ilgili. Havaların mevsim normallerinin üzerinde seyretmesi, elektro manyetik alanların bile değişimine neden olurken, virüslerin yaşaması için uygun ortamı sağlıyor. Maske, mesafeyi terk etmeyin diye defalarca uyardık. Solunum yolu virüslerinin hastalık yapma güçleri arttı.”
Ne grip ne Kovid
Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Şevket Özkaya, şu anda görülen virüsün klinik olarak ayırt edilmesinin zor olduğunu ve yatağa düşürecek kadar hasta etmeyen ancak oldukça yoran bu hastalığın ne gribe ne Kovid-19’a uyduğunu, süper enfeksiyon olarak tanımlanabileceğini söyledi. Özkaya, “Klinik olarak; grip virüsü normalde 2 veya 3 gün sürer ve bulaştırıcılığı 1-2 günde biterdi. Ama şimdi evde biri hasta oluyor ve bir hafta on gün içinde tüm ev hastalanıyor ve günlerce sürüyor. Artık üç yıldır hepimizde subklinik dediğimiz bir virüs yükü oluştu.”
İstirahat edin
Klinik mikrobiyoloji uzmanı Prof. Dr. İsmail Balık ise hasta olanların Kovid-19 olduğu gibi evde istirahat etmesi ve dışarı çıkmaması gerektiğini belirterek, “Influenza başta olmak üzere RSV, adenovirüs ve norovirüsün artacağını öngörmüştük. Bağışıklığı zayıf kişilerde tablo zatürreye dönebiliyor. İnsanlar iyileşmeye vakit bulamadan bir başka virüsle enfekte olurken bünye ciddi olarak sarsılıyor” dedi.
‘Maske takın’
Enfeksiyon hastalıkları uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul da maske, mesafe kuralının terk edilmesi, okulların açılması, kalabalık ve kapalı alanlarda geçirilen sürenin artması nedeniyle viral enfeksiyonlar adeta cirit atar vaziyette olduğunu söyledi. Ertuğrul, “Bir kişi hasta olduğunda tüm ev halkına hastalığı bulaştırıyor. Hiç olmazsa yeni yıla kadar kalabalık, kapalı yerlerde maske takalım. Viral enfeksiyonlarda antibiyotik kullanılmaması gerektiğinin de altını çizmek isterim” dedi.