Suna Vidinli’ye ‘jurnalci’ suçlaması

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Aydın Doğan arasındaki tartışmada, "Bizim patronun açıklamalarını pek inandırıcı bulmadım" diyerek Aydın Doğan'ı eleştirdikleri öne sürülen Hürriyet yazarları Yalçın Doğan ve Ahmet Hakan, Milliyet'e konuştu.
AKP?Genel Başkan Yardımcısı Edibe Sözen’in dün yaptığı yazılı açıklamada işaret ettiği isimler olan Yalçın Doğan ve Ahmet Hakan, Bebek Balıkçısı'nda yemek yerken yan masada oturan ve konuştuklarını Sözen'e aktardığını ileri sürdükleri Çalık Holding üst düzey yöneticisi Suna Vidinli'yi, iktidar partisinin jurnalciliğine soyunmakla suçladılar.
Hürriyet yazarı Yalçın Doğan, AKP Genel Başkan Yardımcısı Edibe Sözen'in belirttiği gibi, Doğan Holding Yönetim Kurulu Başkanı Aydın Doğan'ı eleştirmediklerini kaydederek şöyle konuştu:
"Bebek Balıkçısı'nda Cumhuriyet gazetesinden Deniz Kavukçuoğlu, Ahmet Hakan ve ben üçümüz birlikte yemek yiyip sohbet ediyorduk. Tabii biz oradaki konuşmamızda, belirtildiği gibi, 'Aydın Doğan'ın tavrını beğenmedik, inandırıcı bulmadık' gibi şeyler söylemedik. 

'İktidarın jurnalcisi'
Başbakan'ın saldırısı karşısında Aydın Doğan'ın da cevap vermesinin bir söz düellosuna dönüştüğünden, bu söz düellosunun iki tarafı da yıprattığından bahsettik. Ayrıca, Erdoğan'ın saldırısının arkasında, savunduğu Anadolu sermayesi ve kendi yaratmak istediği bir sermayenin var olduğunu, aslında Aydın Doğan'a çatarak, Aydın Doğan üzerinden İstanbul sermayesine çattığından söz ettik. Yan masada da dört tane hanım vardı. Bunlardan birisi de Suna Vidinli'ydi. Biz konuşurken masalarımız yan yana olduğu için, o da ara sıra kulak kabartıyordu."
Hürriyet yazarı Ahmet Hakan da, Suna Vidinli'nin Bebek Balıkçısı'nda hiç de medeni olmayan bir davranış sergilediğini belirterek şunları söyledi:
"AKP Genel Başkan Yardımcısı Edibe Sözen'in yaptığı yazılı açıklamadan anlıyoruz ki, Suna Vidinli adlı bu arkadaş, hiç de medenice olmayan bir tutum takınarak bizim masaya kulağını dayamış. Orada konuşulanları da yalan yanlış bir şekilde hemen Sözen'e aktarmış. Bir süre önce hazırladığı bir yasa tasarısı nedeniyle gözden düşen Sözen de, bu yalan yanlış bilgiyi Başbakan'a aktarmış. Başbakan da bu yalan yanlış dedikoduyu, parti kongresinde Doğan Grubu'nu vurmak için kullanmış. Olayın aslı budur.
Neresinden tutarsanız elinizde kalıyor. Demek ki 'bizim' Çalık Grubu'nun üst düzey bir elemanı, iktidar partisinin jurnalciliğine soyunmuş. Olay, Abdülhamid döneminin jurnalciliğini çağrıştırıyor. Padişah yaveri konumundaki iktidar partisinin görevlisi ise bu jurnali, Abdülhamid pozisyonundaki Erdoğan'a iletmiş. O da gereğini yapmış."

Vidinli: Konuşmayı duyduğum için hesap verecek değilim
Vidinli, konuyla ilgili sorumuz üzerine gönderdiği yazılı açıklamada şöyle dedi: "Yabancı misafirlerimle Bebek Balıkçısı'nda yemekteydim. Yan masamda Ahmet Hakan ve Yalçın Doğan yüksek sesle, hararetli bir şekilde patronları Aydın Doğan'ın açıklamalarını inandırıcı ve ikna edici bulmadıklarını dile getiriyorlardı.
Ahmet Hakan'ın söz konusu akşamla ilgili açıklamalarını son derece çaresiz ve talihsiz bulduğumu ifade etmek isterim. 'Suna Vidinli bizim masaya kulağını dayamaya çalışıyordu ama önemsemedik' ifadesi gerçekleri yansıtmamaktadır. 

'Sözen'le tanışmıyorum'
Ahmet Hakan o kadar hararetli bir şekilde konuşmaya kendini kaptırmıştı ki, söylediklerinin etrafında rahatlıkla duyulduğunu fark etmemişti. Fark ettiğinde de gayet önemseyerek masalarını derhal değiştirdiler.
AKP Genel Başkan Yardımcısı Edibe Sözen ile hiçbir şekilde tanışıklığım veya temasım olmamıştır. Burada etiksel olarak tartışılması gereken de zaten ben değilim. Halka açık bir yerde yüksek sesle yapılan bir konuşmayı duyduğum için kimseye hesap verecek veya üzüntü duyacak değilim.
Kişisel haklarımın ihlali halinde yasal haklarımı kullanacağım. Ahmet Hakan beni kamuoyunun takdirine sunmak yerine bir gazeteci olarak Bebek Balıkçısı'ndaki sohbetinde neden Hürriyet'teki sütunundakilerin aksini savunduğunu kamuoyuna açıklasın"