08.02.2019 - 13:48 | Son Güncellenme:
DHA
Gazi Üniversitesi Tekstil Tasarımı öğrencisi Şule Çet, geçen yıl 29 Mayıs'ta sabaha karşı saat 04.00 sıralarında lüks plazanın 20'nci katından düşerek öldü. Olayın ardından Çağatay Aksu (34) ve Berk Akand (33), gözaltına alındı. Aksu ve Akand, ilk ifadelerinin ardından serbest bırakılırken, daha sonra soruşturmanın derinleştirilmesiyle yeniden gözaltına alınarak tutuklandı. İddianamede, Şule Çet'in cinsel saldırıya maruz kaldığı ve plazanın 20'nci katından atılarak öldürüldüğü belirtildi.
HTS RAPORLARI DOSYADA
Ankara 31'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nde önceki gün ilk kez hakim karşısına çıkan ve ağırlaştırılmış müebbet ve 39 yıl hapis cezası istemiyle yargılanan sanıklar, suçlamaları kabul etmedi. Olay gecesi sanıklar ve Şule Çet'e ait HTS raporları dosyaya girdi. Rapora göre Şule Çet, saat 00.19'da ev arkadaşı Lilia Thorine'ye 'Allahım salmıyor', saat 00.21'de ise 'Biliyordum böyle olacağını s.... ya' şeklinde mesaj attı. Çet, saat 01.47'de ev arkadaşına, 'bırakmıyor' mesajını gönderdi. Bu mesajdan sonra ev arkadaşı Çet'i aradı; ama Çet telefonunu açmadı ve mesajlarına cevap vermedi. HTS raporuna göre sanıklar ve Şule Çet, 01.48 ile 02.16 saatleri arasında telefon ve internet kullanmadı.
SANIK AKAND: ÇOK KÖTÜ ŞEYLER OLDU
Sanıklardan Berk Akand ise rapora göre, davanın tanıklarından Pınar T.'yi saat 02.16'da aradı. Berk Akand saat 02.16 ile 02.37 arasında Pınar T. ile yaklaşık 20 dakika konuştu. 02.39'da ise Akand, Pınar T.'ye 'Çok kötü şeyler oldu, telefonu aç, bana geri dön' mesajı attı. İkili arasındaki iletişim saat 02.48'e kadar sürdü.
Şule Çet ise en son saat 02.45'te ev arkadaşına 'Of analog', 'ağzıma s.... ağzıma, keşke gelmeseydim' mesajlarını gönderdi.
Avukat Yıldırım'a göre, tanık Pınar T., mahkemedeki ifadesinde 20 dakikalık konuşmayı açıklayamadı ve saat 01.30 dan sonraki mesajları görmediğini, sabah kalktığında mesajları gördüğünü söyledi. Avukat Yıldırım, bu durumun da saat 01.48 ile 02.16 arasında Şule Çet'e tecavüz edildiğini ve sanık Akand'ın kız arkadaşına attığı, 'çok kötü şeyler oldu' şeklindeki mesajın da bu olayı anlatmak için atıldığını ileri sürdü. Yıldırım ayrıca, Berk Akand'ın Çet'in ölümüyle ilgili bir dahli olup olmadığının netlik kazanmadığını, Çet'in sanık Çağatay Aksu tarafından öldürüldüğünün ise temizlik yaparak delilleri yok etmeye çalışması ve kendi hazırlattıkları raporda Çet'in Hyoid kemiğinin 'dilin tutunduğu kemik' kırık olmasının ispatladığını iddia etti.
KENDİ HAZIRLATTIĞI RAPORU SUNDU
Avukat Umur Yıldırım, davanın görüldüğü Ankara 31'inci Ağır Ceza Mahkemesi'ne, Mersin Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı'nda görevli iki adli tıp uzmanına hazırlattıkları raporu da sundu. Avukat Yıldırım, bu rapora göre de Çet'in tecavüze uğradığını ve daha sonra öldürülüp 20'nci kattan atıldığının ortaya çıktığını iddia etti. Yıldırım, ayrıca polisin olay yerinde çektiği görüntülerde yer alan lavabodaki kan olduğunu tahmin ettikleri sıvıdan, ofiste yer alan çöplerden ve yerde bulunan lekelerden örnekler alınıp incelenmediğini ileri sürdü.