GündemSovyetler ile stratejik ortaklık

Sovyetler ile stratejik ortaklık

30.08.2022 - 07:00 | Son Güncellenme:

Milli Mücadele’den, Büyük Taarruz’a uzanan süreçte Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti Hükümeti ile Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nin ilişkileri kritik önemdeydi.

Sovyetler ile stratejik ortaklık

MERT İNAN - Öyle ki, Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti Hükümeti, henüz Moskova Dostluk Anlaşması imzalanmadan Ankara hükümetine yardım göndermeye başlamıştı. Büyük Millet Meclisi hükümeti ise Sovyet Rusya’ya bunun karşılığında kömür, buğday ve başka malzemeler göndererek yardımda bulunuyordu. 8 Eylül 1920 günü, Erzurum’daki Türk tarafına külçe halinde ilk Sovyet altınları teslim edildi. Mustafa Kemal Paşa önderliğindeki Türk tarafına toplamda 200.6 kilogram altın yollanırken, 23 Eylül 2920’de ise Tuapse’den Trabzon’a gemiyle ilk silahlar geldi. 1920 sonbaharı boyunca 6 bin tüfek, 5 milyon mermi, 17 bin 600 top mermisi getirilirken, 1921’de Türkiye’ye 33 binden fazla tüfek, 327 makineli tüfek, 54 top, 58 milyon mermi, 130 bin mermisi teslim edildi.

Haberin Devamı

Sovyetler ile stratejik ortaklık

Diplomatik mesai

Büyük Millet Meclisi’nin açılışından 3 gün sonra Meclis Başkanı Mustafa Kemal Paşa, Meclis adına Lenin’e gönderilen mektupta  Ankara Hükümeti›ne yardım edilmesini isterken, bu yazılı talep, Büyük Millet Meclisi›nin yabancı bir ülkeye gönderdiği ilk mektup özelliğini taşıyordu. Ancak Lenin’e hitaben yazılan mektubun kendisine ulaşması bir aydan fazla sürerken, 1 Haziran 1920’de mektup adrese ulaştırıldı. 3 Haziran’da Dışişleri Halk Komiseri G.V.Çiçerin, İbrahim Bey ve Hulusi Bey adlı Türk subaylarıyla Mustafa Kemal’e olumlu yanıt içeren mektubunda, Sovyet Hükümeti’nin Türk halkının bağımsızlık için verdiği kahramanlık mücadelesini büyük bir ilgiyle takip ettiği, Sovyet Hükümeti’nin ‘Türk ve Rus halklarını birleştirecek dostluğun güçlü temelini atmaktan mutluluk duyduğu’ belirtildi. Ankara ile dostluk münasebetlerin tesisi amacıyla da Rusya Sovyet Federatif Sosyalist Cumhuriyeti her iki ülkede de hemen diplomatik ve konsolosluk temsilciliklerinin kurulmasını teklif etti. Büyük Millet Meclisi Hükümeti’nin resmî ve fiiliyatta tanınması anlamına gelen Sovyet Hükümeti’nin mektubun  metni, Anadolu’daki tüm gazetelerde yayımlandı. İçeriği ise Eylül 1919’da Sivas Kongresi’nde kurulan Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin şehir ve köy komitelerinin bilgisine sunuldu. Böylece Moskova ile temasın sağlanması, Meclis için diplomatik izolasyonun kaldırılması sürecinde önemli adım, işgalci kuvvetlerle mücadele şartlarında muazzam bir moral oldu.

Haberin Devamı

11 Mayıs 1920’de Dışişleri Bakanı Bekir Sami Bey (Kunduh) başkanlığındaki resmî heyetin, Rus Dışişleri Halk Komiseri G. V. Çiçerin,  yardımcısı L. M. Karahan ile Lenin ile özel görüşme gerçekleştirilmesine karar verildi. 19 Temmuz 1920 tarihinde TBMM Hükümeti Dışişleri Bakanı Bekir Sami başkanlığındaki resmî Türk heyeti işbirliği anlaşmasını hazırlamak için Moskova’ya ulaştı.  24 Ağustos’ta ise anlaşmanın içeriği konusunda anlaşmaya varıldı ve parafe edildi. Yabancı işgalcilere karşı sürdürülen mücadelede yardımı öngören anlaşma maddelerinde iki tür yardımdan söz ediliyordu:  Askerî teçhizat ve para yardımının yapılması;  İhtiyaç duyulduğu zaman ortak askerî operasyonların gerçekleştirilmesi Para yardımı ise 10 milyon altın rublesi (1.250.000 Osmanlı altını) olarak belirlendi.

Haberin Devamı

Varılan anlaşma doğrultusunda Rusya karşılıksız olarak maddi ve askerî yardım göndermeye başladı. Aynı sene Türk Askerî Deniz Kuvvetleri’ne her biri 14 tonilatoluk “Jivoy” ve “Jutkiy” adlı iki askerî bot verildi. Ayrıca 1920’de İngiliz-Fransız filolarının takibinden Novorossiysk’e sığınan “Hayrettin Reis”, “Preveze” gambotları ve “Şahin” gemisi Türk tarafına teslim edildi. Novorossiysk Limanı’nda bulunan gemilerin mürettebatının (150 kişi) iaşesini Sovyet Karadeniz Filosu karşıladı. Yine gemilere askerî teknolojiler verildi. Mustafa Kemal, Sovyet iktidarının Türk gemileri ve mürettebatına verdiği destek dolayısıyla Novorossiysk’e teşekkür telgrafı gönderdi. Nisan, Kasım 1921’de Ankara’ya 6.5 milyon altın Ruble, Mayıs 1922’de 3.5 milyon altın Ruble, yani baştan varılan anlaşmaya göre toplam 10 milyon altın Ruble gönderilmişti.  21 Temmuz 1922’de “Şahin” gemisi Novorossiysk’ten Trabzon’a 22 uçak getirdi. Bu uçaklar, Sovyet Rusya’nın Rapallo Anlaşması doğrultusunda Nisan 1922’de diplomatik ve ticarî-ekonomik bağlantılar kurduğu Almanya’dan alındı.

Haberin Devamı

Çay daveti

TBMM Hükümeti de Sovyet Rusyası’na kömür, buğday ve başka malzemeler göndererek yardımda bulunuyordu. Bu yardımlar, İç Savaş ve yabancı işgalcilerle mücadele dolayısıyla zor günler geçiren Rusya için büyük önem arz ediyordu.

Büyük Taarruz’dan önceki haftalarda ise iki ülke arasındaki en kritik ortaklıklardan biri de süvari birliklerinin tanzimi üzerinden yaşanmıştı. Mart, Nisan 1922’de yapılan ziyaretin önemi çok büyüktü. Bu tarihte Türk ordusunun karşı saldırıya geçiş planları yapıldı. Rus tecrübesinden yararlanma örneklerinden birini o tarihe kadar bağımsız hareket eden üç tümenden güçlü süvari kolordunun kurulması oluşturmaktadır. Böylece 6 bin süvariden oluşan Türk süvarî ordusu ortaya çıktı. Topçu ve makineli tüfekli birlikler de bu kolorduya katıldı. Kolordunun başına Sakarya Muharebesi’nden sonra general unvanı alan tecrübeli süvarî subayı Fahrettin Altay’ı getirdiler.

Haberin Devamı

Aralov, Türk yönetimine Ağustos 1922’deki taarruz hazırlıklarına da destek verdi. Mustafa Kemal Aralov’dan 17 Ağustos’ta Sovyet Yetkili Temsilciliği’nde kendisinin de katılacağı ve diğer ülkelerin büyükelçilerinin davet edileceği bir kabulün verileceğini açıklamasını istedi. Temsilcilikte gerçekten bir davet verildi ve misafirlerin hepsi geldiğinde Mustafa Kemal’in kendisini kötü hissettiği ve gelemeyeceği söylendi. Bu arada Türk birliklerinin başkomutanı gizlice cepheye gitti. Mustafa Kemal Paşa, 18 Ağustos gecesi gizlice Ankara’dan ayrılarak, otomobille Konya’ya gitti. 21 Ağustos 1922 tarihli gazetelerde, Mustafa Kemal Paşa’nın Çankaya’da bir çay ziyafeti vereceği haberleri yer alıyordu. Oysa ki Başkomutan, Batı Cephesi Karargahı’nda, İsmet İnönü’ye 26 Ağustos 1922 sabahı düşmana taarruz edilmesi emrini veriyordu.