GündemSosyal medya adaleti geçici bir yanılsama

Sosyal medya adaleti geçici bir yanılsama

25.08.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Mağdurların sosyal medyada hak arayışlarını değerlendiren Canan Güllü, “Gelen tepkiler üzerine tutuklamak adalet adına utançtır” derken Hülya Gülbahar “Tepkiler üzerine tutuklama oluyor ama birkaç gün sonra serbest bırakıyorlar” diye konuştu

Sosyal medya adaleti geçici bir yanılsama

Çiğdem Yılmaz - Türkiye’de neredeyse her gün sosyal medyada yeni bir kampanya ile insanlar hak arayışına giriyor. Mağduriyet yaşayan bu insanlar, birilerinin tutuklanmamasına, serbest bırakılmasına ya da herhangi bir ceza almamasına tepki gösterip seslerini sosyal medya aracılığıyla duyurmaya çalışıyor. Sosyal medyada adalet arayışına girenlerin büyük bir çoğunluğunu ise kadınlar oluşturuyor. Şiddet gören, tehdit edilen ya da tacize uğrayan kadınlar, yaptıkları şikâyetler sonuçsuz kalınca adaleti sosyal medyada aramaya başlıyor. Sosyal medyadaki adalet arayışları da genelde sonuç veriyor.

Haberin Devamı

Tepki yağdı

En son, İstanbul’da yaşayan 21 yaşındaki Fatma Yasak sosyal medyada da sesini duyurmaya çalıştı. Yasak’a şiddet uygulamasına, silah zoruyla alıkoyarak ölümle tehdit etmesine rağmen tutuksuz yargılanan Alper Tasalı’nın, sosyal medyadaki tepkiler üzerine tutuklandığına şahit olduk. Bu da sosyal meda adaletini gündeme getirdi.

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü ile avukat Hülya Gülbahar, sosyal medya adaletini Milliyet’e değerlendirdi. 

‘Adalet için utanç’

Türkiye Kadın Dernekleri Federasyonu Başkanı Canan Güllü: “Kollukta çalışan ya da yargılama yapanların elinde uygulamaya yönelik maddeler yok. Yani kolluk yargıya gönderiyor, yargı da kadına karşı şiddetle ilgili tanımlı bir suçun olmaması nedeniyle 2 yılı aşan süreçlerdeki ceza maddelerinin katalog suçlara girmesi nedeniyle serbest bırakıyor. Ya da ısrarlı takiple ilgili bir yasa maddesi olmadığı için yine serbest kalıyor. Aslında baktığımızda bu serbestliğin ana noktası hukukun doğru işletilmemesi ve eksik kanun maddelerin olmasından kaynaklanıyor. Daha sonra kişi sosyal medyada sesini duyurduğu zaman da devreye İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve Aile Bakanlığı giriyor. O zaman da diyorlar ki; 6284’ün maddelerini uygulayın. Görevli hakim ya da savcı iddianameleri hazırlarken geniş çapta düşünme özgürlüğüne sahip değiller. İstanbul Sözleşmesi tam da buradaki bu açığı kapatıyordu. Serbest bıraktığın birini, sosyal medyadan gelen tepkiler üzerine tutuklamak Türk adaleti açısından utançtır.”

Haberin Devamı

Avukat Hülya Gülbahar: “Fatma Yasak örneğinde olduğu gibi bu ülkede, yüzlerce belki de binlerce kadın sürmek istemediği bir ilişki nedeniyle ısrarlı takibe maruz kalıyor. Israrlı takip kadınların özgürlüklerini kısıtlayan ve hayatlarını cehenneme çeviren bir suç türü. Yine Fatma Yasak örneğinde olduğu gibi, silahla kaçırmaya, silahla tehdit etmeye, bazen yaralamaya bazen de cinayete kadar varan suç türüdür. Bu eylemler başladığında, TCK’nın bu eylemler için uygulanabilecek olan eziyet başlıklı 96. Maddesi var. Sistematik şiddeti eziyet, işkence olarak tanımlıyor. Evlilik bağı yoksa 2 yıldan 5 yıla, evlilik ya da kan bağı varsa, 3 yıldan 8 yıla kadar ceza ön görüyor. Bu tutuklu yargılamayı gerektirecek bir durum. Buna rağmen bu madde uygulanmıyor. Defalarca karakollara ya da adliye başvurulduğu halde TCK 96. Maddenin işletilmemesi Türkiye’deki hukuk sisteminin kadınlar lehine çalışmadığının somut göstergelerinden bir tanesi. İnsanlar hukuka başvurduğunda hak ettiği adaleti alamadığı zaman maalesef çıkış yolu olarak sosyal medyaya başvuruyor. Tutuklama gerçekleştikten birkaç gün sonra da serbest bırakıyorlar. Dolayısıyla sosyal medya eliyle geçici bir adalet sağlanmış gibi oluyor ama adalet asla sorunu çözmeye yetmiyor. Sosyal medya adaleti geçici, yanılsamalı bir adalet.”

Haberin Devamı

Tepkiler üzerine zanlıların tutuklandığı bazı olaylar

Sosyal medyada gündem olan ve baskılar üzerine tutuklan o isimlerden bazıları:

Ankara’da kendisine cinsel saldırıda bulunan şahsın serbest bırakılmasının ardından intihar eden Eda Nur Kaplan’ın ölümü sosyal medyada gündem olmuştu. Genç kızın ölümün ardından gelen tepkiler üzerine yeniden gözaltına alınan Yusuf Güzelyurt ve Mehmet Ardıçoğlu tutuklanmıştı.

Haberin Devamı

Muğla yaşayan Tuğçe Ç. (21), sosyal medyadan yaptığı paylaşım ile 1.5 yıldır Nurettin Şeyhmusoğlu (46) tarafından taciz edildiğini yaptığı şikayetlerinde sonuçsuz kaldığını belirtip sosyal medyada yardım istemişti. Tepkiler üzerine  Şeyhmusoğlu, gözaltına alınıp tutuklanmıştı.

Şanlıurfa’da kadınlara cinsel tacizde bulunduğu iddia edilen Yaşar Umak da, sosyal medyada dile getirilen tepkilerin ardından tutuklanmıştı.

Antalya’da Beyza Yurttaş’ı darbeden Bülent Yüksek ifadesi alınıp serbest bırakılmıştı. Genç kadının ‘Ölmek istemiyorum’ çağrısı sosyal medyada kısa sürede binlerce kişi tarafından paylaşılmış ve savcılığın itirazı üzerine gözaltına alınan Yüksek tutuklanmıştı.

Rize’de bir kadını darp ettiği gerekçesiyle gözaltına alındıktan sonra serbest bırakılan Besim Güngör, darp görüntülerinin sosyal medyada yayılmasının üzerine yeniden gözaltına alınıp tutuklanmıştı.

Haberin Devamı

İstanbul Alibeyköy’de trafikte tartıştığı kadına saldıran Emre Etyemez, mağdur kadının görüntüleri sosyal medyada paylaşması üzerine yeniden gözaltına alınıp tutuklanmıştı.

Kendisine emanet edilen Arya isimli köpeğe tecavüz eden Volkan Uzun’un adli kontrol kararıyla serbest bırakılmasına sosyal medyada infial yaratmıştı. Tepkiler üzerine savcılık karara itiraz etmiş ve Uzun, tutuklanmıştı.

Avcılar’da 18 yaşındaki otizmli genci döverek hastanelik ettikten sonra serbest bırakılan M.O. sosyal medyadaki tepkiler üzerine gözaltına alınıp tutuklanmıştı.