29.10.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
SAFA TEKELİ - Lozan Konferansı’nda görüşmelerin 4 Şubat 1923 tarihinde kesintiye uğramasından sonra Meclis’te Birinci ve İkinci gruplar arasında yaşanan gerginlik sonucu seçimlerin yenilenmesi, Cumhuriyet’e giden yolda önemli bir kavşak noktası oluşturur. Atatürk, Büyük Nutuk’ta, bunu, “Meclis’in bu kararı vermesi, devrim tarihimizde önemli bir noktadır” diye nitelendirecektir.
Konferans’a verilen arada, Meclis’teki kapalı oturumlarda, İkinci Grup milletvekilleri, Birinci Grup’a sert eleştirilerde bulunur; bu durum iki grup arasında ilişkileri gerer, hatta kopma noktasına getirir. Bunun üzerine Mustafa Kemal, çareyi seçimlerin yenilenmesinde görür. Meclis’te oybirliği ile alınan kararla 28 Haziran 1923’te yapılan seçimleri Birinci Grup kazanır, İkinci Grup’tan seçilen olmaz.
Seçimlerin yenilenmesinin ardından Meclis, 11 Ağustos 1923’te toplanır. Bir gün sonra yapılan İcra Vekilleri Heyeti seçiminde, Ali Fethi (Okyar) Bey’in başkanlığında yeni kabine kurulur.
Hükümet krizi başlıyor
Fethi Bey başkanlığındaki hükümet, daha ikinci ayını tamamlamadan, sert eleştirilerle karşı karşıya kalır ve bazı bakanlar değiştirilir. Hükümetin sunduğu birçok yasa teklifi Meclis’ten geçmez. İstanbul basını da ekonomik sorunlar karşısında çözüm üretmemekle suçladığı hükümeti eleştiri yağmuruna tutmaktadır. 24 Ekim 1923’te Ali Fethi Bey, iş yoğunluğu gerekçesiyle dâhiliye vekilliğinden istifa eder. Ardından Erzincan Mebusu Sabit Bey, dâhiliye vekilliğine getirilirken Meclis ikinci başkanlığı görevine ise Rauf (Orbay) Bey aday gösterilir. Ancak Mustafa Kemal Paşa ve yakın arkadaşları, bu isimlerden rahatsızlık duymaktadır. Vekiller Heyeti (Bakanlar Kurulu), 25 Ekim’i 26 Ekim’e gününe bağlayan gece toplanır; ardından Çankaya Köşkü’ne geçerek Mustafa Kemal Paşa’nın da katıldığı toplantı sonunda, toplu istifa etme kararı alır.
Çözümün anahtarı
Hükümetin istifa etmesinden sonra başlayan kulis çalışmaları sırasında vekiller, farklı listeler ortaya koymaya başlamışlardır. Mustafa Kemal ise Meclis çoğunluğunu sağlayabilecek bir listenin çıkmayacağından âdeta emindir. Halk Fırkası yönetimi, yeni hükümeti kurmak amacıyla 28 Ekim günü toplanır ancak toplantıdan bir liste çıkmaz. Bu krizden çıkmanın anahtarı ise Mustafa Kemal’dedir. Bu anahtarın adı da “Cumhuriyet”tir.
Halk Fırkası kuruluyor
Seçimlerin yenilenme kararının alınmasının ardından Mustafa Kemal, 8 Nisan 1923’te Türk siyasal tarihine “Dokuz Umde” olarak geçen ve temeli kayıtsız koşulsuz halk egemenliğine dayanan bir beyanname yayımlar. Söz konusu beyannamede, Birinci Grup’u oluşturan Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nin, Halk Fırkası’na dönüştürüleceğini belirtir.
TBMM İkinci Dönem çalışmalarına başladığında, 8 Ağustos 1923’te yaptığı ilk grup toplantısında da Mustafa Kemal Paşa, Halk Fırkası Tüzüğü Taslağı’nı milletvekillerine ulaştırır. Çalışmaların tamamlandığı 9 Eylül 1923’te toplanan Meclis Grubu’nun tüzüğü kabul etmesiyle Halk Fırkası kurulur. 11 Eylül’de gerçekleşen oturumda, Mustafa Kemal Paşa, Genel Başkanlığa seçilir.