26.04.2021 - 19:44 | Son Güncellenme:
DHA
Döşemealtı ilçesinde servis şoförlüğü yapan Ramazan İpek ile 12 yıllık eşi Melek İpek arasında, 7 Ocak gecesi yaşadıkları müstakil evde tartışma çıktı. Tartışma sonrası Ramazan İpek, eşini kelepçe takarak çıplak şekilde saatlerce dövdü. İşkence ve dayaktan gözleri şişen ve morluk oluşan Melek İpek halsiz kalırken, eşi Ramazan İpek kendisini ve 2 çocuğunu öldüreceğini belirterek sabaha karşı evden ayrıldı. Birkaç saat sonra eve dönen Ramazan İpek, karşısında elleri kelepçeli halde av tüfeğiyle bekleyen Melek İpek'i buldu. İkili arasında çıkan arbede sırasında Melek İpek, tüfekle eşini vurup öldürdü, ardından 112 Acil Çağrı Merkezi'ni arayarak durumu bildirdi. İhbar üzerine adrese gelen sağlık ekipleri, Melek İpek'i çıplak vaziyette elleri kelepçeli buldu. Kelepçeleri açılan Melek İpek'e ambulansta müdahale edildi. Gözaltına alınan Melek İpek, çıkarıldığı Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklandı. Cumhuriyet savcısının 'haksız tahrik' indirimi uygulanmasını istediği iddianamede, Melek İpek'in 18 yıldan 24 yıla kadar hapis cezası istemiyle yargılanması talep edildi.
ÜÇÜNCÜ KEZ HAKİM KARŞISINDA
Döşemealtı L Tipi Ceza İnfaz Kurumu'nda tutuklu olan Melek İpek, bugün saat 16.30'da Antalya 3. Ağır Ceza Mahkemesi'nde üçüncü kez hakim karşısına çıktı. İpek, duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS bağlantısı ile katıldı. Duruşma salonunda maktul Ramazan İpek'in yakınlarının avukatı ile Melek İpek'in avukatları hazır bulundu. Duruşmayı, tarafların yakınlarının yanı sıra, STK'lar ve kadın dernekleri de takip etti.
SAVCI, 6 YILA KADAR HAPİS İSTEDİ
Duruşma savcısı esas hakkındaki mütalaasında, sanık Melek İpekin 'kast olmaksızın taksirle insan öldürme' suçundan, 2 yıldan 6 yıla kadar hapsini talep etti. Şikayetçi Murat İpek ile Esma İpek'in avukatı Ziya Berkhan Yaman, savcının esas hakkındaki mütalaasına katılmadığını belirterek, "Olayda taksirden bahsedilemez. Sanık kendisini ve çocuklarını korumak amacıyla cinayet işlediği yönündeki savunmalarına bakacak olursak, olayda şiddet ön plana çıkarılıyor. Melek İpek'in koruma talebi yoktur. Melek İpek neden kaçmadı? Kurtulma imkanı varken neden gitmedi? 12 yıllık birliktelik yaşayan Melek İpek, kolluk kuvvetlerine müracaat etseydi, mutlaka geri dönüşüm olurdu. Koruma kararlarını tartışabileceğimiz yerler mahkeme salonları değil, meclis olabilir. Biz burada 20ye yakın tanık dinledik. Ortak tanıdıkları sürekli şiddet öyküsünden bahsetmedi. Maktulün 12 yıldır Meleke yönelik şiddetini hiçbir tanık doğrulamadı. Tanığın anlatımları ile Melek'in anlatımları birbirleri ile örtüşmüyor" dedi.
'ORTADA BİR SIR VAR, MAKTUL ÖLDÜ, SANIK ANLATMIYOR'
Melek İpek'in Ramazan İpek'ten kurtulmaya yönelik bir arka planı olduğunu öne süren Avukat Ziya Berkhan Yaman, "Maktul olaydan önce kız kardeşi Dudu ile mesajlaşıyor. Kız kardeşine, Jandarmadan birisi var. Melekle görüşüyorlar. Melek mesajlarını benden gizliyor diye mesaj atıyor. Adı geçen uzman çavuş, şiddet olayları başlamadan önce Melekle mesajlaşıyor. Melek, Rahat konuşamıyorum derken, Jandarma da Tamam canım diye cevap veriyor. Ortada kimsenin bilmediği bir hikaye var. Maktul öldü, sanık anlatmıyor. Belki de bu sır onlarla mezara gidecek" diye konuştu.
'ORTADA BOĞUŞMA YOK'
Avukat Yaman, çocuklara kurgulanmış ifade verdirildiğini öne sürerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Olay sırasında yaşanan boğuşmada silah gelişigüzel patlamıştır. Ortada boğuşma yoktur. Kriminal rapor da bunu söylemektedir. Otopsi raporunda boğuşma var denilmiştir. Bu nedenle, otopsi raporuna değil, kriminal rapora itibar edilmelidir. Ortada kast vardır. Maktul içeri girer girmez sanık doğrudan kalbi bölgesine hedef alarak ateş etmiştir. Ortada eşe karşı, kasten tasarlayarak öldürme fiili vardır. Tahrik uygulanacak ise de üst sınırdan değil, alt sınırdan uygulanması gerekir."
'ÇOCUKLARIMIN SESİNİ DUYUNCA YAŞADIĞIM O SOĞUĞU UNUTTUM'
Sanık Melek İpek ise eşinin o gün ilk defa dövmediğini ifade ederek, "Önceleri daha kısa dövüyordu. O gün çok daha farklıydı. İlk gece silahı ateşlediğinde mermi pencereye değil de bana isabet etseydi şu an ölmüş olacaktım. Banyoda ellerim kelepçeli yattığımda çocuklarımın sesini duyamamıştım. Onların öldüğünü düşündüm. O an Allaha yalvardım. Beni çocuklarımın acısıyla sınamasın istedim. Allahım çocuklarımın ölüsünü gösterme diye dua ettim. Ama çocuklarımın sesini duşunca mutlu oldum. O yaşadığım soğuğu unuttum. Sonrasında eşime beni öldürmesin diye yalvardım. Ben 14 yıl boyunca hayatımdan sessiz sedasız çıksın diye dua ettim. Çocuklar doğmadan önce kendimi öldürmeyi dahi denedim. Ama eşimin ölmesini aklımdan geçirmeyi bırakın, ölsün diye dua bile etmedim. Hep hayatımızdan çıksın diye bu zamana kadar sabrettim. Ben eşim öldüğü için de çok üzgünüm. Ama o gün silah patlamamış ve o ölmüş olmasaydı, çocuklarımla birlikte ben ölecektim. Şiddeti sadece bana değil, Melikeye de uyguluyordu. Melike uzaklaştırma kararı aldırdığında yine şiddetini sürdürüyordu. Melikenin vücudunda iz kalmasın istiyordu. Bu nedenle de güneş panelinde bulunan akü ile vücuduna elektrik vermek istiyordu. Melikeyi de benim aracılığımla yanına çekmek istiyordu. Ben Melikeye de üzülüyordum."
'BÖYLE OLMASINI HİÇ İSTEMEDİM'
Sanık Melek İpek'in avukatı Ahmet Onaran ise mütalaaya katıldıklarını belirterek, duruşma arasında sundukları 19 sayfadan oluşan yazılı beyanlarını tekrar ettiklerini söyledi. Melek İpek ise son sözünde, "Ben böyle olmasını hiç istemedim" dedi.
108 GÜN SONRA TAHLİYE KARARINI DUYUNCA AĞLADI
Mahkeme heyeti, verilen aranın ardından kararını açıkladı. Heyet, 'meşru savunmada sınırın aşılması mazur görülebilecek bir heyecan, korku ve telaştan ileri gelmiş ise faile ceza verilmez' hükmü gereğince Melek İpek'in tahliyesine karar verdi. Hakim karşısına çıktığı 3'üncü duruşmada 108 gün sonra tahliye kararı ile özgürlüğüne Kavuşan Melet İpek, hıçkırıklarla ağlayarak, mahkeme heyetine "Çok teşekkür ederim" dedi.
MELEK İPEK: KIZLARIMA SARILIP UYUYACAĞIM
İşkenceci kocasını öldürdüğü için tutuklanan ve 108 gün cezaevinde kalan Melek İpek, tahliye kararının ardından cezaevinden özgürlüğe adım attı. Kapıda bekleyen kızlarına sarılıp gözyaşı döken İpek, "Bu kararı bekliyordum ama bu kadar kısa sürede olacağını beklemiyordum. Kızlarımla evime gidip onlarla uyumak istiyorum dedi.
Melek İpek, tahliye kararının ardından 108 gün tutuklu bulunduğu Döşemealtı L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumundan, akşam saatlerinde tahliye oldu. Annesi Hatice, babası Menderes Çelik, kız kardeşi Nimet Çelik ve avukat Ahmet Onaran eşliğinde otomobilden inen İpek, kızları Ceylin Deniz ve İkra Nuru görünce koşarak sarıldı. İpek, gözyaşları eşliğinde kızlarına uzun süre sarılarak Sizleri çok özledim, canlarım benim dedi. Anne ve kızların buluşmasını yakınları ve ailenin avukatı Ahmet Onaran gözyaşları içerisinde izledi. Melek İpekin gözünde ve yüzündeki yaralarının izlerinin ise hala geçmediği dikkati çekti.
MELEK İPEK İÇİN YENİ BİR SAYFA AÇILDI
Tahliyeyi değerlendiren avukat Ahmet Onaran, mahkeme heyetinin 26 tanık dinleyip çok sayıda delil incelediğini ve yargılamanın 41inci gününde tahliye çıktığını vurguladı. Sürecin takipçisi olacaklarını belirten Onaran, "Mahkemeler milletin vicdanıdır. Ramazan İpekin anne ve babasına başsağlığı dileriz. Bir zafer kazanmış edasında değiliz. Melek İpek için yeni bir sayfa açıldı. Süreç takip edilecek dedi.
Melek İpek ise tahliye edilmeyi beklediğini ancak bu kadar çabuk olmasını beklemediğini belirterek, "Çok müthiş bir şey tarifi mümkün değil. Ben böyle olmasını hiçbir zaman istemedim. Yanımda olan herkese teşekkürler. Bu kararı bekliyordum ama bu kadar kısa sürede olacağını beklemiyordum. Kızlarımla evime gidip onlarla uyumak istiyorum diye konuştu.
İpek ve ailesi cezaevinden ayrılarak evlerine doğru hareket etti.
MELEK İPEK: HAYAT YENİDEN BAŞLIYOR
Tahliye kararının ardından 2 saat içinde Antalya L Tipi Kapalı Cezaevinden tahliye olan ve Döşemealtı ilçesi Kovanlık Mahallesindeki baba evine babası Menderes Çelik, anne Hatice Çelik, kız kardeşi Nimet Çelik ile kızları Ceylin ve İkra ile gelen Melek İpeki, yakınları karşıladı. Akrabalarına gözyaşları içinde sarılan Melek İpek, uzun süre sevinçle karşılandı. 108 gün sonra özgürlüğüne kavuşan Melek İpek, her zaman adalete güvendiğinin altını çizerek, Çocuklarıma kavuştum. Bu gece artık rahatça uyuyabileceğim. Koğuş arkadaşlarıma teşekkür ediyorum, bana iyi davrandılar. Çocuklarımı çok özledim. İçerdeki tek tesellim onların dışarıda huzurlu ve mutlu olmalarıydı. İçeri girince çocuklarımla sarılabildik. Avukatım Ahmet Onarana teşekkür ediyorum. Beni hiç yalnız bırakmadı. Dışarıdan haberleri onun sayesinde aldım dedi.
Mahkeme heyetinin karar için verdiği arada düşünceleri sorulan İpek, "Aslında tek düşündüğüm şey çıkabilir miyim, çocuklarıma kavuşabilir miyim acabaydı. Tek yapabildiğim şey dua etmekti cevabını verdi.
Ahmet Onaran ise 41 günde çok dikkatli ve özenli yargılama yapıldığının altını çizerek, 26 tanığın dinlendiğini anımsattı. Beklenen bir karar verildiğinin altını çizen Onaran, "Umarım bundan sonra kadına şiddet olmaz. Kamuoyunun desteği çok önemliydi. Ne olursa olsun, bir tarafta sevinç bir tarafta hüzün var. Melek bundan sonra çocuklarıyla sınava girecek, hayırlı bir mesleği olur üretir. Bu kararın ve tahliyenin çocuklar açısından önemi çok büyük dedi.
MELEK İPEK'İN ÖZGÜRLÜK ÖZÇEKİMİ
Diğer yandan, 108 gündür tutuklu olan Melek İpek, tutuklu bulunduğu Döşemealtı L tipi cezaevinden özgürlüğe ilk adımını attığında, yargılama sürecinde kendisini bir an olsun yalnız bırakmayan avukatı Ahmet Onaran'a teşekkür edip sarılarak özçekim yaptı. Avukat Onaran, bu özçekimi sosyal medya hesabından paylaşarak, Bu fotoğrafı çekmek her şeye değer. Bir daha başka acı elem yaşamazsın Meleğim notunu düştü.