06.02.2019 - 11:03 | Son Güncellenme:
İHA
Gazi Üniversitesi öğrencisi Şule Çet, geçtiğimiz 29 Mayıs'ta Ankara'daki bir plazanın 20. katından düşerek hayatını kaybetmişti. Ölümü şüpheli bulan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, olaya ilişkin soruşturma başlattı. Cumhuriyet Savcısı Hüseyin Koca tarafından yürütülen soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, Çet'in cinsel saldırıya maruz kaldığı ve plazadan atılarak öldürüldüğü belirtildi. Bu kapsamda sanıklar Çağatay Aksu ve Berk Arand hakkında "kasten öldürme", "cinsel saldırı" ve "hürriyeti yoksun bırakma" suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 39'ar yıla kadar hapis istemiyle açılan davanın görülmesine başlandı. Ankara 31. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davaya tutuklu sanıklar Aksu ve Arand'ın yanı sıra Şule Çet'in babası İsmail Çet, kardeşleri Şenol ve Ercan Çet ile yakınları katıldı. CHP'li Milletvekilleri Mahmut Tanal, Sezgin Tanrıkulu ve Gamze Taşçıer ile bazı kadın örgütlerine üye çok sayıda kadın da duruşmayı takip etti. Kimlik tespiti ve katılma taleplerinin alınmasının ardından sanıkların savunmalarına geçildi.
"CİNAYET SÖZ KONUSU DEĞİLDİR"
Sanık Çağatay Aksu, hakkındaki suçlamaları reddederek, "Böyle bir suçlamayla karşınızda olduğum için üzgünüm. Hiçbir suçu kabul etmiyorum. Öncelikle Allah'ın vicdanına sonra da sizin vicdanınıza güvendiğimi söylemek istiyorum. Cinayet söz konusu değildir. Ona dokunmadık bile. Şu anda bile şoktayım. Bu kadar insan halen neden üstüme geliyor farkında değilim. Herkes ya gösteriş amacında ya da bilmeden bir şeyler yapıyorlar" diye konuştu.
İş yerine haciz geldiğini ve mallarına el konduğunu anlatan Aksu, Çet'in kendisinin çalışanı olduğunu, haciz konusu ve diğer iş mevzularıyla alakalı olarak kendisiyle konuşmak için bir mekanda buluştuklarını söyledi. Buluşma sırasında başka arkadaşlarının da yanlarında olduğunu kaydeden Aksu, "Olayın bir gün öncesinde buluşma kararı almıştık. Şule 22.30 gibi mekana geldi. Ben, Berk ve masadaki arkadaşlarıma 'Ofise geçelim' dedim. Şule'ye de teklif edildi ve gelmeyi kabul etti. Ben, Berk ve Şule ofise gittik" şeklinde konuştu.
"ONUNLA PATRON DIŞINDA AĞABEY-KARDEŞ GİBİYDİK"
Mahkeme başkanının "Ne amaçla olayın gerçekleştiği ofise gittiniz?" sorusu üzerine Aksu, "Onunla patron dışında ağabey- kardeş gibiydik. Berk, 'Şule, gel ne kadar istersen oturursun kafan dağılmış olur' dedi. Şule'nin çok sorunları vardı. Parasızlığından, aile sorunlarından bahsediyordu. Evini taşıdığını, yatacak yeri olmadığını söylüyordu. Biz de biraz kafası dağılsın dedik. Şule, bana güvenen bir insandı. Daha sonra Şule benim aracıma bindi markete gittik. Alkol ve çerez aldık. 00.30 sıralarında ofise geldik. Müzik açtık, alkol almaya başladık. Bütün gece müzik dinlemekten başka hiçbir şey yapmadık. Herkes telefonuyla uğraşıyordu. Kesinlikle aramızda yakınlaşma olmadı" iddialarında bulundu.
"ŞULE ELİMDEN KAYDI VE DÜŞTÜ"
Olay anını anlatan Aksu, şunları kaydetti:
"03.50 sıralarında Şule, makam odasında yürümeye başladı. 40-50 saniye sonra peşinden gittim. Ben, onu gördüğümde sarkık vaziyetteydi. 'Ne yapıyorsun sen?' deyip tutmam bir oldu. Önce sol elimle tutmaya çalıştım başaramadım. Tuttuğum sırada kızarcasına bağırarak 'Ne yapıyorsun sen?' dedim. Atlarken 'Ben gidiyorum' dedi ve başka hiçbir şey söylemedi. Berk'e bağırdım ama müzikten dolayı duymadığını düşünüyorum. Sonra Şule elimden kaydı ve düştü. Sonra Berk'in yanına içeriye koştum ve 'Şule gitti' dedim. Berk, 'Ne diyorsun' dedi. Ben de 'Tutamadım, atladı' dedim. Aşağıya inip görevlilerin yanına gittik."
Mahkeme başkanı, Çet'in ev arkadaşının yolladığı mesajları sordu. Mahkeme başkanının Çet'in arkadaşına attığı mesajlarda "Bu adam bana abayı yakmış, beni bırakmıyor" dediğini anımsatması üzerine Aksu, "Ofise gelmeden önce oturduğumuz mekanda arkadaşıyla konuşmasına şahit olmuştum. Konuşmasında ev arkadaşını kastederek 'Başıma bir de bu çıktı. Bunun kızıyla mı uğraşacağım başka dert yokmuş gibi' demişti. Eve gitmemek için atılmış bir mesaj o. Onun yanına gitmemek için uydurulmuş mazeret" ifadelerini kullandı.
Zorla anal yoldan ilişkiye girildiğinin Adli Tıp raporunca tespit edildiğinin sorulması üzerine ise Aksu, bu suçlamayı da reddederek, "Kesinlikle dokunmam dahi söz konusu değil" dedi.
Olay yerindeki delillerin karartıldığı iddialarına ilişkin ise Aksu, "Sağı solu silmedik. Taş devrinde yaşamıyoruz ki. Kriminali var. Işık tutunca her şey ortaya çıkar" dedi.
Davaya, diğer sanık Berk Arand'ın savunmasıyla devam ediliyor.