28.10.2021 - 11:21 | Son Güncellenme:
Deniz TOKAT- Ramazan ÇETİN/DHA-AA
Olay, dün saat 06.00 sıralarında Kınıklı Mahallesi 6071 Sokak'taki bir apartmanın birinci katında meydana geldi. Gıda Mühendisi Şebnem Şirin ile ayrılmak istediği erkek arkadaşı Furkan Zıbıncı arasında tartışma çıktı. Kaleiçi Çarşısı'nda bir altın toptancısında işçi olarak çalışan Furkan Zıbıncı, tartışma sırasında mutfaktan aldığı bıçakla Şirin'in boğazını kesti.
İhbar üzerine adrese giden ekipler, daireye girdiklerinde Şirin'i salonda kanlar içinde yerde yatarken buldu. Yapılan kontrolde Şebnem Şirin'in yaşamını yitirdiği tespit edildi. Savcının incelemesinin ardından Şebnem Şirin'in cansız bedeni, otopsi için Pamukkale Üniversitesi Hastanesi Adli Tıp Kurumu'nun morguna kaldırıldı. Olayın ardından kaçan Furkan Zıbıncı, polis tarafından yakalanarak gözaltına alındı.
AYRILMAK İSTEMİŞ
Yaşanan olay sonrası Zıbıncı'nın çağırdığı ağabeyinin apart daireye gelip, polise ihbarda bulunduğu belirtildi. Dairede polisin yaptığı incelemede ise iki ayrı kanlı meyve bıçağı bulundu. Zıbıncı'nın kavga sırasında Şirin'i önce yüzünden ardından da boğazından bıçakladığı öne sürüldü. Furkan Zıbıncı'nın Şebnem Şirin'in evine aralıklarla gidip kaldığı belirtildi.
Bu arada Şebnem Şirin'in, Denizli'de bir şarap şirketinin ortağı Fevzi Tokat'ın torunu olduğu ifade edildi.
SUÇ DOSYASI KABARIK ÇIKTI
Cinsel istismar, gasp, trafik güvenliğini tehlikeye sokma gibi 6 suçtan kaydı bulunan Zıbıncı, emniyetteki işlemlerinin ardından bu sabah yoğun güvenlik önlemi altında Denizli Adliyesi'ne sevk edildi. Zıbıncı adliyeye girişi sırasında basın mensuplarının 'Neden öldürdünüz?' sorularını yanıtsız bıraktı. Savcılık ifadesinin ardından Zıbıncı, 'kasten öldürme' suçundan tutuklanma talebiyle Sulh Ceza Hakimliği'ne çıkarıldı.
TUTUKLANDI
İfadesinde olay anını hatırlamadığını ileri süren cinayet zanlısı Furkan Zıbıncı, çıkarıldığı nöbetçi sulh ceza hakimliğince "canavarca hisle ve tasarlayarak öldürme" suçundan tutuklandı.
'O, BENİM MELEĞİM'
Pamukkale Üniversitesi Adli Tıp Kurumu morgundaki otopsinin ardından yakınları tarafından alınan Şebnem Şirin'in cenazesi, annesinin İncilipınar Mahallesi'ndeki evine götürüldü. Burada dua edilip helallik alındı. Büyük acı yaşayan Pervin Tokat, kızının cenazesine sarılarak, “Bebeğimdi o benim, meleğimdi. Canım yavrum" diyerek feryat etti.
İzmir'de yaşayan ve ölüm haberini alınca kente gelen babası Halil Şirin ile kardeşi Şevket Şirin de genç kızın tabutu başında gözyaşlarını tutamadı.
Cenaze, burada kılınan namazın ardından Güney ilçesindeki aile mezarlığında toprağa verildi.
KADINLAR "5 DAKİKALIK OTURMA EYLEMİ" YAPTI
Cenaze namazının ardından cami dışında toplanan CHP Genel Başkan Yardımcısı Biçer Karaca'nın da aralarında olduğu bir grup kadın, 5 dakikalık "oturma eylemi" yaptı.
Karaca, yaptığı konuşmada, Şirin'in ailesini yakından tanıdığını belirterek şunları söyledi:
"Bugün bizim için çok üzüntülü bir gün. Burada hep birlikte, bir kızımızın daha canı yanmasın diye oturduk. 5 dakika sustuktan sonra, artık susmayalım. 'Bir kızımız ve kardeşimiz daha aramızdan eksilmesin' diyoruz. Şebnem ölümün yakışmayacağı kadar iyiydi. İnsanları, hayvanları seven birisiydi. Her sabah evdeki hayvanını bırakın, sokaktakiler besleyen birisiydi. Bütün kadınlara başsağlığı diliyorum."
İFADESİ ORTAYA ÇIKTI
Şebnem Şirin'i boğazını keserek öldüren Furkan Zıbıncı'nın mahkemede verdiği ifadesi ortaya çıktı. Katil zanlısı Furkan Zıbıncı, Şebnem Şirin’in evlenmek istediğini kendisinin ise reddettiğini öne sürdü. Olayı hatırlamadığını belirten Zıbıncı’ın ifadesinde, “Ben sarraf olarak çalışırım. Şebnem ile ara ara sevgili olarak görüşürdüm. Askerden geldikten sonra Şebnem evlenmek istiyordu, ben de reddediyordum. Ayrıca beni kıskanıyordu. Bu konuda tartışıyorduk. Olay gecesi ortak arkadaşımız Sena ile Şebnem alkollü bir mekanda alkol aldıktan sonra Şebnem ile buluştum. Ben de alkollüydüm. Tekel büfesinden alkol alıp, apart dairesine gittik. Tekrar alkol aldık ve rızası dahilinde cinsel ilişkiye girdik. Aparttan çıkıp, tekrar geldikten sonra Şebnem, yukarıda belirttiğim nedenle benimle tartışmaya başladı. Bana doğru apartta bulduğu bıçağı savurdu. Parmağım kesildi, yüzüme vurmaya başladı, hakaret etti. Ben de Şebnem'i engellemek için kolunu tuttum. Yere düştük. Çok alkollü olduğum için daha sonrasını hatırlamıyorum. Olaydan sonra cep telefonunun sim kartını attığımı ve babama 'Ben Şebnem'i öldürdüm, gelin bana yardım edin' şeklinde sözler söyleyip söylemediğimi hatırlamıyorum. Ancak cep telefonumun sim kartını attığımı hatırlıyorum. Bunu babam da söylemiş olabilir. Tasarlayarak canavarca hisle Şebnem'i öldürmedim. Olayı hatırlamıyorum" dediği belirtildi.
12 BIÇAK DARBESİ TESPİT EDİLDİ
Öte yandan Şebnem Şirin'in yapılan otopsisinde vücudunun göğüs, yüz ve boyun kısmında toplam 12 bıçak darbesi olduğu, boğazına aldığı derin bıçak kesisiyle yaşamını yitirdiği tespit edildi.
'PRENSESLER YOK OLMASIN, BENİM MELEĞİM GİTTİ'
Şebnem Şirin'in Güney ilçesinde toprağa verilmesinin ardından anne Pervin Tokat, açıklama yaptı. Konuşurken gözyaşlarına hakim olamayan Tokat, “Benim prensesim gitti. Prensesim soldu. Başka prensesler solmasın. Prensesler yok olmasın. Benim meleğim gitti" dedi.
Kardeşini toprağa vermenin üzüntüsünü yaşadığını ifade eden Şevket Şirin ise "Çok üzgünüz. Suçlunun cezasını çekmesini istiyoruz. Bir daha kimsenin canı böyle yanmasın. Adaletin yerini bulmasını istiyoruz. Başka bir isteğimiz yok" diye konuştu.
Şebnem Şirin'in teyzesi Nezihe Demirler, “Ne olur peşini bırakmayın. Ben onun teyzesiyim, o benim canımdı. Soldu benim çiçeğim. Yüzüne bakmaya kıyamıyordum" ifadelerini kullandı.
Teyze Sultan Topaloğlu da “Daha 25 yaşındaydı, bizim yeğenimiz. Üniversiteyi bitirmişti. Hayalleri vardı. İşe girecekti. Çok hayalleri vardı. Cıvıl cıvıl bir insandı" diye konuştu.