24.12.2018 - 10:03 | Son Güncellenme:
DHA / İHA
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı'nca katıldıkları bir televizyon kanalında sarf ettiği sözler nedeniyle haklarında soruşturma başlatılan sanatçılar Müjdat Gezen ve Metin Akpınar ifade vermek için adliyeye geldi. İki sanatçının evlerine sabah saatlerinde polis gitti.
Akpınar, Kartal'da bulunan Anadolu Adliyesi'ne saat 10.30'da polis eşliğinde geldi. Akpınar gazetecilerin soruları üzerine "Savcı beyin çağrısı üzerine ifade vermeye gidiyorum. Artık ifadeden sonra görüşürüz" dedi. Akpınar ardından adliyeye Müjdat Gezen de geldi. Sabah saat 11.00'de adliyeye eşi Leyla, Avukatı Celal Ülgen ile gelen Müjdat Gezen'e polisler eşlik etti. Gezen ve Akpınar, soruşturmayı yürüten Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'nun bulunduğu kata çıkarıldı. Metin Akpınar'ın ifade verdi.
KARAR ÇIKTI
Metin Akpınar ve Müjdat Gezen'e yurtdışı çıkış yasağı konuldu, haftada bir gün karakola giderek imza vermeleri şartıyla serbest bırakıldılar. Mahkemenin kararını Gezen'in avukatı Celal Ülgen açıkladı.
GEZEN'DEN AÇIKLAMA
Bu arada Müjdat Gezen'in savcılık ifadesinde tiyatrocu olduğunu, sözlerinin mizahi bir eleştiri olduğunu belirterek, "Kimseye hakaret etme kastım yoktur. Cumhurbaşkanına da asla hakaret kastım yoktu. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum" dediği öğrenildi.
Savcılık ifadesinde Gezen'e programda yaptığı konuşma hatırlatıldı. Müjdat Gezen de "Benim Halk Arenası programında yapmış olduğum konuşmam doğrudur. Ben konuşma mizah olsun diye söyledim. Benim herhangi bir Cumhurbaşkanına hakaret etme kastım yoktur. Cumhurbaşkanı grup toplantısında 'Bu Kadıköy'de oturanlar kaymak tabakadır. Türkiye yıkılsa umurlarında değildir' demiştir. Ben de Kadıköy'de oturduğumdan dolayı eleştirmek amacıyla bu sözleri söyledim. Dediğim gibi benim Cumhurbaşkanına hakaret kastım yoktur. Bu söylediğim sözler birebir doğrudur. Fakat hakaret kastıyla söylenmiş sözler değildir" dediği belirtildi.
"CUMHURBAŞKANINA DA ASLA HAKARET KASTIM YOKTU"
Gezen'in ifadesinde şu sözleri kullandığı öğrenildi: "Ben tiyatrocuyum. Sahne de de bu cümleyi birebir kullanıyorum. Çünkü tiyatrom Kadıköy'dedir. Kadıköy de de tiyatromda komedi oyunun da bu sözleri orada da söylüyorum. Söylememdeki amaç mizahi bir eleştiridir. Kimseye hakaret etme kastım yoktur. Cumhurbaşkanına da asla hakaret kastım yoktur. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum."
BAŞSAVCILIKTAN AÇIKLAMA
İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, mahkemeden adli kontrol hükümleri uygulanarak serbest bırakılan Sanatçılar Müjdat Gezen ve Metin Akpınar'la ilgili yürütülen soruşturma kapsamında yazılı açıklama yaptı.
Açıklamada, "Uğur Dündar tarafından sunulan Halk Arenası adlı programın 21 Aralık 2018 tarihli bölümüne katılan Müjdat Gezen ve Metin Akpınar’ın Türkiye Cumhuriyeti Devleti Cumhurbaşkanını hedef alarak hakaret içerikli sözler söyleyip darbe ve ölüm tehdidinde bulundukları yönünde medyada haberler yer aldığının 22 Aralık 2018 tarihinde öğrenilmesi üzerine 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun 160. maddesi uyarınca işin aslını araştırmak ve sorumlular hakkında yasal gereğine tevessül etmek amacıyla soruşturma başlatılmış ve ilgili programa ait kayıtlar açık kaynaklardan temin edilerek muhafaza altına alındıktan sonra dökümü yapılmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiştir" denildi.
"AKPINAR VE GEZEN'E ADLİ KONTROL KARARI VERİLMİŞTİR"
Açıklamada,"Bu soruşturma kapsamında 23 Aralık 2018 tarihinde Kadıköy İlçe Emniyet Müdürlüğüne müzekkere yazılarak şüphelilerin savunmaları alınmak üzere Cumhuriyet Başsavcılığımızda hazır edilmeleri yönünde talimat verilmiştir. Sunulan bilirkişi raporunda yer alan konuşmalar değerlendirilerek şüpheli Müjdat Gezen hakkında "Cumhurbaşkanına Hakaret" (TCK m.299), şüpheli Metin Akpınar hakkında ise "Halkı T.C. Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik" (TCK m.313/1) "Cumhurbaşkanına Hakaret "(TCK m.299), "Halkın Bir Kesimini Aşağılama" (TCK m.216/2) ve "Suçu ve Suçluyu Övme" (TCK m.215) suçlarından adli işlem yapılmıştır. 24 Aralık 2018 günü saat 11.00 civarında adliyemizde hazır olup ifadeleri alınan şüphelilerden Müjdat Gezen, "Cumhurbaşkanına Hakaret" suçundan, Metin Akpınar ise "Halkı T.C. Hükümetine Karşı Silahlı İsyana Tahrik ve Cumhurbaşkanına Hakaret" suçlarından adli kontrol talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğine sevk edilmiş, her iki şüpheli hakkında “yurt dışına çıkışı yasaklanmak" ve "Haftada bir gün karakola imza vermek" suretiyle adli kontrol kararı verilmiştir" ifadelerine yer verildi.
METİN AKPINAR: BUNLARIN TEKRAR YAŞANMAMASI İÇİN BELİRTTİĞİM SÖZLER
Sanatçı Metin Akpınar'ın, savcılık ifadesinde programda söylediği sözlerin tarihte yaşanan yanlış yönetimlerin sonuçları olduğunu belirterek, "Bunların tekrar yaşanmaması için belirttiğim sözlerdir. Yoksa ben Cumhurbaşkanına karşı bir hakaret içeren söz kullanmadım" dediği öğrenildi.
BEN SAYIN CUMHURBAŞKANIMIZI KASTEDEREK BU CÜMLELERİ KULLANMADIM
Savcılık ifadesinde Metin Akpınar'a programdaki sözleri hatırlatıldı. Akpınar, "Ben yapmış olduğum konuşmamda bana ait olan bir sözü söylemedim. Bu sözler tamamen demokrasinin tarifi, akademisyenler tarafından dile getirilmiş çeşitli demokrasi tanımıdır. Birbirinin aynı düşünmeyenlerin şiddet unsuru kullanmaksızın birlikte yaşayabildikleri rejimin adı demokrasidir. Bu açıklamaya ulaşmak da benim samimi temennimdir. Temennilerimi dile getirmek için bu şekilde bir açıklama yapmıştım. Aslında çağdaş demokrasinin de tanımını yapmış oldum. Allah korusun bu rejimin dışına çıkılırsa güzel ülkemize yazık olur. Tarihte gördüğümüz faşist liderlerin Mussolini'dir, Hitler'dir. Bunların uyguladıkları ve düştükleri duruma düşülmemesi için söylediğim sözlerdir. Burada tarihin kötü örneklerini vermek için böyle bir söz söyledim. Medyanın yorumladığı gibi Cumhurbaşkanımızı hedef göstermek gibi bir niyetim ne aklımdan ne de gönlümden geçer. Ben Sayın Cumhurbaşkanımızı kastederek bu cümleleri kullanmadım. 'Bizim ülkemizde faşist bir rejim var, bizim liderlerimizde faşist' tarzında bir konuşmam olmamıştır. Bu tür bir imada da bulunmadım" dediği belirtildi.
SUÇ VE SUÇLUYU DA ÖVMEDİM
Soru üzerine Akpınar'ın, "Benim Ak Parti'ye oy verenlerin karbonhidrat kafalı olduklarına ilişkin bir imalı konuşmam söz konusu değildir. Ben o konuşmamda da milletimizin bir bölümünün karbonhidratla beslenmeye mecbur bırakılmasına karşı çıktığım için 'Toplumumuzun büyük bir bölümü karbonhidratla beslenmek zorunda bırakılmıştır' diye söylemiştim. Hatta şu örneği de vermiştim. Türkiye'de buğdayın proteinini alan bir değirmen yoktur. Hatta soya fasulyesi bile '0' yağ ve protein yüklü olmasına rağmen Türkiye'de 1965 yılına kadar kullanılması da yasaklanmıştır. Sonradan serbest bırakıldığında hayvan yemi olarak kullanılmaya başlanılmıştır. Ben dediğim gibi bu sözlerimde AK Parti'ye oy verenlere karşı olarak kastım veya imalı konuşmam söz konusu değildir. Özlemim büyük Türk toplumunun protein ile beslenmesidir. Ben üzerime atılı tüm suçlamaları kabul etmiyorum. Benim Cumhurbaşkanına hakaret kastım yoktur. Yine Türkiye Cumhuriyeti hükümetine karşı silahlı bir isyanda da bulunmadım. Halkı kin ve düşmanlığa karşı tahrik etmedim. Suç ve suçluyu da övmedim. Üzerime atılı tüm bu suçları kesinlikle reddediyorum" dediği öğrenildi.
SÖYLEDİĞİM SÖZLER TARİHTE YAŞADIĞIMIZ YANLIŞ YÖNETİMLERİN SONUÇLARIDIR
Akpınar'ın hakimlik ifadesinde de şu ifadeleri kullanıldığı öğrenildi:
Söylediğim sözlerin arkasındayım. Silah zoruyla söylemedim. Medyanın yanlış yorumlamasına karşı bir iki açıklamada bulunmam gerekti. Söylediğim sözler tarihte yaşadığımız yanlış yönetimlerin sonuçlarıdır. Bunların tekrar yaşanmaması için belirttiğim sözlerdir. Yoksa ben Cumhurbaşkanına karşı bir hakaret içeren söz kullanmadım."