18.05.2023 - 11:31 | Son Güncellenme:
Alparslan ÇINAR-Salih BÜYÜKSAMANCI/DHA
Olay, 5 Şubat 2020'de Selçuklu ilçesi Yeni İstanbul Caddesi Piri Reis Parkı'nda meydana geldi. Özgür Duran'ın, sevgilisi Ayşe Dırla'yı dövdüğü sırada, olaya müdahale etmek isteyen Kadir Şeker, çıkan arbedede Duran'ı bıçaklayarak öldürdü. Gözaltına alınan Şeker, sevk edildiği adliyede çıkarıldığı hakimlikçe tutuklandı. Şeker, 'kasten adam öldürme' suçundan yargılandığı 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki davada ömür boyu hapse çarptırıldı. Suçun 'haksız tahrik' nedeniyle işlendiği gerekçesiyle ceza, önce 15 yıla ardından Şeker'in duruşmadaki iyi hali göz önünde bulundurularak 12,5 yıla indirildi.
KARARA İTİRAZ EDİLDİ
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı, gerekçeli kararın açıklanmasının ardından Konya Bölge Adliye Mahkemesi'ne, 'haksız tahrik' indiriminin en üst sınırdan uygulanması gerektiğini bildirerek, itirazda bulundu. Kadir Şeker'in avukatları da karara itiraz edip, olayın meşru müdafaa olduğunu belirtti. Bölge Adliye Mahkemesi, yerel mahkemenin kararını onayladı. Bunun üzerine dosya temyiz için Yargıtay'a gönderildi. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı da Kadir Şeker'e verilen 12,5 yıllık cezanın yüksek olduğunu belirterek, Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi'nden cezanın bozulmasını istedi.
YARGITAY KARARI BOZDU
Talebin ardından, Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, Kadir Şeker hakkında verilen kararı bozdu. Kararı bozma gerekçesinde ise ''Sanık Kadir'in eylemini, maktulden kaynaklanan ve olay yerinden uzaklaşmakta olan sanığı tehdit etmesi, hakaret etmesi, üzerine yürüyerek tekme tokat vurması, boğazını sıkarak sanığı basit tıbbi müdahale ile yaralaması neticesinde gerçekleştirdiği” ifadeleri kullanıldı.
YENİDEN HAKİM KARŞISINA ÇIKTI
Yargıtay, Şeker lehine tahrik hükümlerinin en üst seviyede uygulanmasına hükmedip, dosyayı yerel mahkemeye gönderme kararı aldı. Bu kararın ardından Kadir Şeker, 5 Temmuz 2022'de yeniden hakim karşısına çıktı. Mahkeme heyeti, Yargıtay kararı sonrası Kadir Şeker'in cezasını 12,5 yıldan 10 yıl 10 aya düşürerek, tutukluluk halinin devamına hükmetti. Bunun üzerine avukatları, bir üst mahkeme olan 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne tutukluluk halinin devamına itirazda bulundu. 4'üncü Ağır Ceza Mahkemesi de itirazı kabul edip, 7 Temmuz 2022'de Kadir Şeker'in tahliyesine karar verdi.
SAVCILIK: ADLİ KONTROLLE SERBEST
Konya Cumhuriyet Başsavcılığı, Kadir Şeker’in avukatlarının itirazı üzerine 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin, yurt dışına çıkış yasağı getirilerek, adli kontrol kararıyla tutukluk halinin kaldırılmasına karar verildiğini açıkladı. 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nin verdiği kararda, "Sanık Kadir Şeker'in 6 Şubat 2020'den itibaren yaklaşık 2 yıl 5 ay 1 gün suresince tutuklu kaldığı, sanığa verilen sonuç ceza miktarı, verilen cezanın Yargıtay 1. Ceza Dairesi'nin bozma ilamı sonrası, 'bozmaya uyularak' verilmiş olması, 5275 sayılı Ceza ve Güvenlik Tedbirleri'nin İnfazı Hakkında Kanun, Açık Ceza İnfaz Kurumuna Ayrılma Yönetmeliği'nin 6. maddesi dikkate alındığında sanığın tutuklu kaldığı sure itibariye Açık Ceza İnfaz Kurumu’na ayrılma süresini doldurduğu, Açık Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan hükümlülerin Covid- 19 Salgın Hastalığı sebebiyle 31 Temmuz 2023 tarihine kadar izinli sayıldıkları, sanığın daha fazla tutuklu kalmasının hakkaniyete uygun olmayacağı, tutuklama tedbirinin devamının artık gereksiz olduğu, CMK'nın 109/3-a maddesi kapsamında yurt dışına çıkmasının yasaklanması şeklinde adli kontrol kararı verilerek sanığın tahliyesine karar verilmesi gerektiği kanaatine varılmıştır" denildi.
YARGITAY, 10 YIL 10 AYLIK CEZASI ONADI
Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi, Kadir Şeker hakkında verilen 10 yıl 10 ay hapis cezasını onadı. Avukatı Mustafa Aladağ, Kadir Şeker'in, açık cezaevinde bulunan tüm hükümlüler gibi koronavirüs nedeniyle 31 Temmuz'a kadar izinli olduğunu hatırlatarak, açık cezaevinde 46 ay daha infaz süresinin olduğunu, bu nedenle de izin süresi uzatılmaması halinde müvekkilinin yeniden açık cezaevine gireceğini belirtti.
KADİR ŞEKER'İN BABASI: MAHKEME CEZA İÇİN KARARI VERMİŞ
Yargıtay’ın kararını DHA muhabirinden öğrenen Kadir Şeker'in babası Cengiz Şeker de ''Yargıtay’ın kararından haberimiz yok. Mahkeme ceza için kararı vermiş. Söyleyecek bir şeyimiz yok. Kalan süre için ne olacağıyla ilgili hiçbir fikrimiz yok'' dedi.
‘MEŞRU MÜDAFAA ŞARTLARI GERÇEKLEŞMEDİ’
Yargıtay 1'inci Ceza Dairesi’nin, Kadir Şeker'e verilen 10 yıl 10 aylık hapis cezasını onamasının gerekçesinde, Şeker'in yurttaşlık bilinciyle Özgür Duran'ı uyarmak için yanlarına gittiği belirtildi. Olayda meşru müdafaa olmadığı ifade edelin gerekçede şöyle denildi:
“Meşru savunmaya yönelik değerlendirme; somut olayda, sanığın başından beri maktule yönelik haksız bir davranışının bulunmadığı, aksine sadece yurttaşlık bilinciyle tanımadığı bir kadına bağırılıp küfür edilmesi ve kadının da ağlaması nedeniyle iyi niyetli olarak maktulü uyarmak için yanlarına gittikten sonra maktul tarafından sürekli sanığa küfür edilmesi ve sonrasında da darp edilip boğazının sıkılması üzerine sanığın bu haksız saldırı nedeniyle kendisini savunma hakkı doğmuştur. 'Gerçekleştirilen savunmanın maruz kalınan tecavüzü def edecek biçimde olması', yani 'Saldırı ile savunma arasında oran bulunması' şartı gerçekleşmediğinden meşru savunmanın şartlarının oluşmadığı, başka bir anlatımla savunma ile saldırı arasındaki denge savunma tartışmasız bir şekilde sanık lehine bozulmuş olup, dolayısıyla da ölçülülük ya da orantılılık ilkesi ihlal edilmiş ve meşru müdafaa şartlarının gerçekleşmediği kabul edilmiştir."
VERİLEN HAKSIZ TAHRİK İNDİRİMİ UYGUN BULUNDU
Gerekçede, ayrıca haksız tahrik indirimine yönelik yapılan açıklamada, ''Kadir Şeker'in öldürme fiilini Özgür Duran'dan kaynaklanan ve olay yerinden uzaklaşmaktayken kendisine yönelen tehdit, hakaret sözleriyle maktulün üzerine yürüyerek tekme-tokat vurması, boğazını sıkarak basit tıbbi müdahaleyle giderilebilecek şekilde yaralaması üzerine gerçekleştirdiğinin anlaşıldığı, ayrıca Kadir Şeker'e yönelen ve haksız tahrik oluşturan eylemlerin niteliği ve ulaştığı boyut dikkate alındığında belirlenen indirim oranının isabetli olduğu anlaşıldığından, alınan temyiz sebebinin incelenmesinde hukuka aykırılık bulunmamıştır' denildi.
Özgür Duran'ın babası Cengiz Duran, annesi Mübeyyen Güner ve kardeşi Niyazi Remzi Duran'ın avukatlarının haksız tahrik indirimlerinin fazla uygulandığının itirazına ise ''Dosya içeriğinden varlığı anlaşılan, maktulden sanığa yönelen haksız tahrik oluşturan eylemlerin niteliği ve ulaştığı boyut dikkate alındığında belirlenen indirim oranının isabetli olduğu anlaşıldığından, anılan temyiz sebebinin incelenmesinde hukuku aykırılık bulunmamıştır” ifadelerine yer verildi.
Gerekçede, incelemeler sonucunda verilen cezada aykırılık görülmediğinden oy çokluğu ile 'Temyiz istemlerinin esastan reddine, hükmün onanmasına' karar verildiği belirtildi.
'DOĞRU KARARI VERDİLER'
Yargıtay'ın Kadir Şeker'in cezasını onamasının ardından; öldürdüğü Özgür Duran'ın Antalya'da oturan annesi Mübeyyen Güner ile kardeşi Remzi Duran (21), Kurşunlu Kent Mezarlığı'ndaki kabrine gitti. Burada dua eden Remzi Duran, "Tüm adli merciler doğru kararı verdi. Şu an mutluyuz" dedi.
Cezanın yeterli olmadığını, Anayasa Mahkemesi'ne gideceklerini aktaran Duran, "İlk aşama da olsa bu bizim için çok iyi bir şey. Çünkü katil olduğu resmen kabul edildi. Şu an buruk olsa da bir sevinç yaşıyoruz. Katil dışarıda olduğu için yüzüm yoktu" diye konuştu.
Anne Mübeyyen Güner ise "Demek ki; bu çocuk gerçekten katilmiş ve devlet farkına varıp, cezasını vermiş. Acım dinmeyecek ama az da olsa hafifledim. Beraat bekliyorlardı onu alamadı en azından, o içimi rahattı" dedi.