12.03.2023 - 18:45 | Son Güncellenme:
Cumhurbaşkanı Erdoğan, incelemelerde bulunmak üzere, 6 Şubat'taki Kahramanmaraş merkezli depremlerden etkilenen Hatay'a gitti.
Esenboğa Havalimanı'ndan bölgeye hareket eden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli de eşlik etti.
KATAR TÜRKİYE KARDEŞLİK KONTEYNER KENTİ’NDE İNCELEME
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, merkez Antakya ilçesinde inşa edilen Katar Türkiye Kardeşlik Konteyner Kenti’nde incelemelerde bulundu. Konteynerde kalan depremzedeleri ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bahçeli, sorunlarını dinledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra açıklamalarda bulundu.
'MİLLETİN HAFIZA KAYITLARINA GİRMEYE ÇALIŞIYORLAR'
Antakya’da yıkılan ve ağır hasar alan binaların görüntüsü nedeniyle, gençlik yıllarından beri onlarca kez geldiği kenti tanımakta zorlandığını dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Depremin ağır kış şartlarının hüküm sürdüğü günlerde meydana gelmesi işleri daha da zorlaştırdı. Buna rağmen, devlet ve millet el ele vererek bakanlıklarımızla, belediyelerimizle, sivil toplum kuruluşlarımızla, gönüllülerimizle, depremzedelerimizin imdadına koştuk. Evet o sabahtan itibaren askerimiz buradaydı, jandarmamız buradaydı, polisimiz, gönüllülerimiz buradaydı, hep birlikte el ele verdiler, dayanışmayla sivil arama kurtarma ekipleriyle mücadeleyi sonuna kadar sürdürdüler. Şartların en güç olduğu yer olan Hatay’a ulaşmak için gerçekten büyük mücadele verildi. Tabi bu tür afetlerde trafik, bütün bunların hakikaten yollar açılarak yoluna konulması öyle zannedildiği gibi kolay değildi. Biz bunları Van’da, Bingöl’de yaşadık, ülkemizin diğer yerlerindeki afetlerde yaşadık ama bunları yaşamayanlar sadece fitne, fesat, buna benzer şeyleri uydurarak tüm vatandaşların, milletin hafıza kayıtlarına girmeye çalışıyorlar. Hamdolsun kısa sürede zorlukları aşarak arama kurtarmadan gıda ve giyim yardımına, acil barınma ihtiyacının giderilmesinden kalıcı konutlara kadar tüm çalışmaları yoluna koyduk” dedi.
2 AY İÇERİSİNDE 100 BİN KONTEYNER
Geçici barınma alanlarının inşasına yönelik konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti:
"Evleri yıkılan, hasar gören veya sarsıntılar sebebiyle evlerine giremeyen insanlarımızı dışarıda bırakamazdık. İlk etapta çadırla işe başladık. Tabi geçmişten bugüne şöyle masaya yatırdığımızda çadırda bile kalite neydi, bugün çadırda geldiğimiz kalite ne? Bunu bile yeterli görmüyoruz. İnşallah çadırlarda da bundan sonra çok daha farklı adımlar atacağız. Örneğin şu an burada değerlendirdiğimiz NATO’nun göndermiş olduğu çadırlar var. Aynı şekilde İsviçre’nin gönderdiği çadırlar var ve bütün bu çadırların kaliteleri çok çok farklı. Şimdi aynısını, çok daha kalitelisini inşallah yapacağız. Konteynerlerde de şu anda bakın ülkemizde üretilen konteynerler var, aynı şekilde Katar’ın Dünya Kupası’nda kullandığı ve o zaman yaptırdığı konteynerler var. Şu anda bu konteynerleri biz ülkemizde kullanıyoruz. Sağ olsunlar gördük, memnun kaldık. 10 bin konteyner sözü verdiler ve bunlar peyderpey geliyor. Bini geldi, 4 bin yolda ve 1 ay içerisinde de 10 bine tamamlanacak. Bunlarla da tabi vatandaşlarımız geçici konutlarda, geçici iskanda çok daha konforlu bir süreci yaşama fırsatını bulacaklar. Konteyner kentler elektriğiyle, suyuyla, kanalizasyonuyla, yoluyla, hizmet birimleriyle adeta birer şehir altyapısı üzerine inşa ediliyor. Bin konteynerlik bir yer demek, 5 bin nüfuslu bir ilçe kurmak demektir. 2 ay içerisinde 100 bin konteyneri faaliyete geçirdiğimizde 500 bin nüfuslu bir şehrin altyapısını da inşa etmiş olacağız. Böylesine büyük bir işin böylesine kısa bir sürede tamamlanabilmesi, dünyada benzeri olmayan bir başarıdır.”
'1 YIL SABRETMENİZİ İSTİYORUM'
Depremin ilk anından beri Türkiye’nin yanında olan dünya ülkelerinin dostluğundan memnuniyet duyduklarını anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:
"Katar her zaman olduğu gibi depremde de alicenaplığını göstererek hem ciddi bir maddi yardımda bulundu hem de 10 bin konteyner gönderme sözü verdi. Geçtiğimiz aylarda Katar’da düzenlenen Dünya Kupası için hazırlanan yüksek standartlı konteynerler, gemilerle ülkemize geliyor. Bugün burada ilk 3 geminin ülkemize getirdiği 715 konteynerle kurduğumuz ilk geçici barınma merkezindeyiz. Sevkiyatlar ulaştıkça böyle onlarca konteyner şehir kurarak Hataylı kardeşlerimizin hizmetine vereceğiz. Bu arada kalıcı konutların inşasına da başladık inşallah 1 yıl içerisinde 244 bin konutun ve 75 bin köy evinin inşasını tamamlayarak acil ihtiyacı gideceğiz. Geçmişte yaşanan depremlerde, yangınlarda, sellerde nasıl verdiğimiz sözleri tutup insanları kısa sürede evlerine kavuşturduysak inşallah bunda da aynısını yapacağız. Sizlerden 1 yıl sabretmenizi istiyorum. Bize 1 sene müsaade etmenizi istiyorum. Evi yıkılan veya kullanılamaz hale gelen hiçbir vatandaşımızın mağduriyetine meydan vermeden herkesi sağlam, güvenli, huzurlu yuvalarına kavuşturacağız. Az önce sahra hastanemizi ziyaret ettik ve sahra hastanemizin de konforu, her şeyi bizleri ayrıca mutlu etti. Şehirlerimizin yeniden inşası ve ihyasını yaparken sadece barınma değil, ticaretten eğitime ve sağlığa kadar her konuda hizmetlerin kesintisiz sürmesini temin edecek altyapıyı da kuruyoruz. Bu inşa ve ihya faaliyetlerini coğrafyamızın tarihi ve kültürel değerlerini koruyarak yürütecek bir planlama içindeyiz. İnşallah 1 yıl sonra Antakya’da sizlerle kalıcı konutların tesliminde buluştuğumuzda bu sözlerin hepsinin de hayata geçtiğini beraberce göreceğiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasının ardından kentten ayrıldı.
KONTEYNER SAHRA HASTANESİNDE İNCELEME
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, merkez Defne ilçesinde kurulan konteyner sahra hastanesinde incelemelerde bulundu. Sahra hastanesinde tedavi gören yaralıları ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan daha sonra açıklamalarda bulundu.
'HATAY EN ÇOK YIKIMI YAŞADIĞIMIZ YER'
Dünyada bu kadar geniş bir alanda bu kadar yıkıma yol açan deprem sayısının pek az olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Türkiye, coğrafyasının eşsiz güzellikleri ve cömert imkanları yanında bu tür mihnetlerini de yüklenmek zorunda olan bir ülkedir. Ülkemizi afetlere hazırlamak içim yürüttüğümüz çalışmalar geçmişteki ihmallerin ve eksiklerin yol açtığı sıkıntılar sebebiyle maalesef arzu ettiğimiz hızda ilerleyemiyor. İnşallah millet ve devlet olarak 6 Şubat depremlerinden çıkardığımız dersler ışığında bu hazırlıkları daha süratli ve etkin şekilde yürüteceğiz. Hatay bu deprem afetinden en çok yıkımı yaşadığımız, en çok can kaybına uğradığımız yerdir. Tarih boyunca insanlığın en gözde yerleşim yerlerinden biri olan Defnemiz de bu afette büyük yara aldı. Kahramanmaraş merkezli afetlerden yaklaşık 2 hafta sonra 20 Şubat’ta Defne merkezli yaşanan 6.5 büyüklüğündeki deprem, ilçemizdeki yıkımı daha da artırdı. Depremin ilk günlerindeki kötü hava şartları, hasar gören altyapı, kapanan yollar ve diğer sebeplerle çalışmalar çok büyük zorlukla yürütülebildi. Önümüze çıkan engelleri azim ve kararlılıkla aşarak, birkaç gün içerisinde Hatay’da arama kurtarmadan, yardım çalışmalarına kadar tüm faaliyetleri düzene koyduk. Biz de depremin 3’üncü günü Hatay’a ilk ziyareti yaparak durumu yerinde gördük ve gereken talimatları verdik. Bugün 3’üncü defa Hatay’ı ziyaret ederek yürütülen çalışmaları adım adım takip ediyoruz ve Cumhur İttifakı olarak Devlet Bahçeli ile birlikte tekrar buradayız. İnşallah bundan sonra da hem kalbimizle hem gözümüzle hem ziyaretlerimizle Hatay’ın yanında yer almayı sürdüreceğiz” dedi.
DEFNE’YE 26 BİN 261 KONUT
Artık enkazları kaldırma ve yeni binaları inşa etme safhasına gelindiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti:
"Yıkılan her binayı yeniden yaparak tek bir vatandaşımızı mağdur etmeyecek şekilde bu süreci tamamlayacağız. Allah’ın izniyle 1 yıl içerisinde Hatay’ı ve ilçelerini ayağa kaldırmayı planlıyoruz. Kalıcı konutları yapmaya başlarken gezici ve geçici barınma sorunlarını da ihmal etmiyoruz. İlk etapta çadırlarla bu sıkıntıyı çözme yoluna gittik. Şimdi konteyner kentler kuruyoruz. Ziyaret ettiğimiz sahra hastanemiz de konteyner sistemiyle yapılmıştır. İnşallah kısa bir süre içerisinde sadece Hatay’da 30 bin konteyneri hizmete alacağız. Kardeş ülke Katar’ın hibe ettiği 10 bin konteynerin de büyük bölümünü Hatay’a kuracağız. Bunlardan bir kısmı Antakya’da faaliyete geçti. Amacımız insanlarımıza kalıcı konutları yapılana kadar nispeten daha insani şartlarda barınma imkanı sunmaktır. Şehirlerimizin yeniden inşası ve ihyası için kolları hemen sıvadık. 1 yıl içerisinde konut ve köy evi olarak 319 bin haneyi inşa ederek insanlarımızın içine taşınmasını sağlayacağız. Sadece Defne’de yapacağımız konut sayısı 26 bin 261’dir. Mevcut tespitlere göre deprem bölgesinde toplamda 650 bin konut inşa etmemiz gerekiyor. Allah’ın izniyle bunların hepsini de inşa ve ihya faaliyetlerini yaparak bu büyük afetin şehirlerimizdeki izlerini tümüyle sileceğiz. Kaybettiğimiz insanlarımızı geri getiremeyiz ama yıkılan her şeyi daha iyisiyle daha güvenlisiyle daha gelişmişiyle yerine koymamız mümkündür. İktidarımız bunu yapmaya muktedirdir. Bugüne kadar birçok depremde biz bunları ispatladık. Bunu Van’da aynen ispatladık, Elazığ, Malatya, Bingöl, buralarda ispatladık. Hatta İzmir’de olan depremde ispatladık. Birçok sel afetinde Antalya, Manavgat, Muğla oralardaki sel afetlerinde yine bunları ispatlamış bir iktidarız. Bunlardan yılmıyoruz ve bunu da yine aynı şekilde inşallah 1 yıl içerisinde başaracağız. 1 yıl içinde kalıcı konutlarınıza geçmenin sevincini de burada yine beraber yaşayacağız.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, fitne ve fesat peşinde olanlara kulak asılmamasını isteyerek şunları söyledi:
"Birliğimize, beraberliğimize, kardeşliğimize halel getirerek bizi deprem yaralarını sarma çabalarımızdan uzaklaştırmak isteyenlere fırsat vermeyin. Unutmayınız her şey gelir geçer, geride sadece sizlerin ve evlatlarınızın geleceğinin teminatı olan hayatınız, eviniz, işiniz, huzurunuz kalır. İskenderun’da biliyorsunuz, oralarda da kruvazör gemisi getirmek suretiyle vatandaşlarımızı oralarda insani bir şekilde şu anda iskan sahibi yaptık. Onun yanında enerji üretimi yapan 2 ayrı gemiyi yine o bölgeye çektik ve orada sadece kamara sistemi değil aynı zamanda eğitim-öğretimi de yapmak suretiyle onu da hizmete aldık. Bütün mesele bir an önce vatandaşlarımızı şu endişelerinden kurtaralım ve buralarda onları en güzel şekilde yemesi, içmesi, yatması, kalkması her şeyiyle burada onlara da o imkanı da sağlamış olduk ve şu anda bu süreci de devam ettiriyoruz. İşte bunun için çalışıyor, mücadele ediyoruz.”
SAMANDAĞ’DA MUHTARLARLA TOPLANTI
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli Samandağ ilçesinde çadırlarda kalan depremzedeleri ziyaret ederek sorunlarını dinledi. Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Bahçeli daha sonra muhtarlar ve kanaat önderleriyle toplantı yaptı, taleplerini aldı.
‘BU ACI BÜYÜKTÜR’
Samandağ Afet Koordinasyon Merkezi'nde açıklamada bulunan Devlet Bahçeli, "Ülkemiz büyük bir felaketle karşı karşıya kalmış, bu ülkenin insanlarından 50 bini aşkını rahmetli olmuş, çok sayıda yaralımız bulunmakta. Birçok yerleşim birimimiz, iş yerlerimiz harap olmuş, dağılmış ve ülkemiz büyük bir sıkıntı içerisinde bulunmaktadır. Böyle bir dönem içerisinde devletimiz güçlüdür, ülkemizin yönetimi, Cumhurbaşkanımız ve değerli kadro arkadaşlarıyla çok büyük bir gayret içerisinde, her türlü yarayı, her türlü felaketi, her türlü olmazı ortadan kaldırmak için gece gündüz gayret göstermektedirler. Türkiye Cumhuriyeti Devleti bütün unsurlarıyla, kamu kesiminde çalışanlarımızla, devletin her kademesinde yönetimde bulunan insanlarımızla ve değerli Mehmetçiklerimizle, komutanlarımızla, ülkenin bu felaketten aşınmasında üstün bir gayret gösterilmektedir. Bu acı büyüktür. Bunu görmemezlikten gelemeyiz. Bunu hafife alamayız. Sorunların çözümünde gecikme içerisinde olamayız ama bu acının çok da güzel işaretleri bulunmaktadır. Bu, birlik ve beraberliğimizin korunması, kardeşliğimizin pekişmesi, dayanışma ruhunun artması ve milletçe bu ülkenin insanları olarak bu yaranın kapanmasında, yönetimin yanında bulunma arzusu inşallah çok kısa süre içerisinde ülkeyi mutlu, devletimizi güçlü ve birlik ve beraberliğimizi de pekişmiş olarak ortaya koyacaktır” dedi.
‘VAKTİNDE YETİŞEMEDİĞİMİZ YERLER OLDU’
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ise konuşmasına başlamadan önce, depremde hayatını kaybedenler için Fatiha Suresi okudu. Asrın felaketi olarak tanımlanan bu depremin aynı zamanda zorlu kış şartlarının hüküm sürdüğü günlerde olduğuna değinen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bu şartlar sıkıntılarımızı daha da artırdı. Pisti hasar gören Hatay Havalimanı’nın uçuşa kapanması, yolların hasar görmesi, ilk günlerde haberleşmenin güçlükle yapılabilmesi ilave sorunlar olarak karşımıza çıktı. Buna rağmen devlet ve millet olarak afetin ilk anından itibaren Hatay’a ve tüm deprem bölgesine ulaşmak için canla, başla gayret ettik. Şehirdeki kamu görevlilerimizden çalışabilecek durumda olanlar zaten hemen işlerinin başına koştular. Diğer yerlerden buraya ulaşmak için yola çıkan ekiplerimiz de epeyce mücadelenin ardından birer ikişer Hatay’a geldiler. Yıkılan bina sayısının fazla, arama kurtarma personeli sayısının sınırlı olması sebebiyle ekiplerimiz adeta vakitle yarışarak müdahalelerini yürüttü. AFAD’dan madencilerimize, belediyelerimizden sivil toplum kuruluşlarına kadar kendi personelimiz ve uluslararası ekiplerle dünyada eşi benzeri görülmemiş bir arama kurtarma sayısı olan 35 bin kişiye ulaştık. Bu ekiplerin yarısı Hatay’da görev yaptı. Diğer destek personelleriyle 271 bin görevli deprem bölgesinde çalıştı. Gönüllüler ve sivil toplum kuruluşu mensuplarıyla yaklaşık yarım milyon insanımız depremzedelerimizin yardımına koştu. Depremde yıkılan her yerleşim yerini üçer beşer belediyemize adeta zimmetleyerek onların altyapılarını ve güçlerini burada değerlendirdik. Ülkemizin dört bir yanından ihtiyaç duyulan tüm aracı, gereci, cihazı da bölgeye getirdik ancak tüm çabalara rağmen ilk günlerde vaktinde yetişemediğimiz yerler oldu. Afet bölgesinin genişliğine ve yıkımın büyüklüğüne rağmen devletin ve milletin imkanlarının tamamının deprem bölgesi için seferber edildiğinden kimse şüphe etmesin. Askerimizi, polisimizi, jandarmamızı, sağlıkçılarımızı, eğitimcilerimizi ilgili tüm kurumlarımızın personelini, uçağından helikopterine ve gemisine kadar tüm araçlarımızı depremzedelerimiz için harekete geçirdik” diye konuştu.
650 BİN KONUT İHTİYACI
Deprem bölgesindekiler için 85 milyon kişinin tek yürek olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan şunları söyledi:
"Tüm bunları en iyi deprem bölgesindeki 11 şehirde yaşayan 14 milyon insanımız gayet iyi biliyor. Vefat sayısının 48 bini bulduğu, yaralıların 115 bini aştığı, 50 bin binanın yıkıldığı böyle bir felaket karşısında Türkiye’den daha hızlı refleks verecek bir ülke yoktur. Bunu ülkemize gelen yabancıların bizzat kendileri söylüyor. Üstelik yürütülen arama kurtarma ve yardım çalışmaları, ardı arkası kesilmeyen, bir kısmı da müstakil deprem büyüklüğünde olan sarsıntılar eşliğinde yapıldı. Fedakarca ve kahramanca yapılan bu çalışmalarda yer alan tüm kamu personelini, gönüllüleri, sivil toplum mensuplarını, uluslararası ekipleri, şahsım, milletim adına tebrik ediyorum. Çalışmaların düzene girmesiyle birlikte önce arama kurtarma faaliyetleri ardından enkaz kaldırma çalışmaları hızlandı. Bu arada kalıcı barınma merkezlerinin, acil gıda ve giyim ihtiyaçlarının temini için gereken mekanizmalar kuruldu ve işler hale getirildi. Milletimizin, ülkenin dört bir yanından adeta yağdırdığı yardım malzemeleri belirli bir düzen içerisinde depremzedelere ulaştırılmaya başlandı. Çadırlardan yurtlara, okullardan otellere, diğer bölgelere gideceklere sağlanan kolaylıklardan, konteyner kentlere kadar eldeki her imkan değerlendirildi. Artçı sarsıntıların sürmesi, ister istemez evleri sağlam veya az hasarlı vatandaşlarımızı da huzursuz ettiği için bölge dışına epeyce bir gidiş yaşandı. Köyü olanlar köyüne, diğer yerlerde akrabası, eşi, dostu olan, onların yanına, talep edenler devletin sağladığı barınma merkezlerine giderek deprem fırtınasının dinmesini bekledi. Tabi biz bu arada kalıcı konutların inşası için hemen kolları sıvadık. Yer tespiti yapılan, zemin ve etüt çalışması biten yerlerde süratle temelleri atıp işe başladık. Orta hasarlıların da dahil edilmesiyle yaklaşık 650 bin konut ihtiyacımızın olduğunu gördük. Acil ihtiyaç olan 244 bin konutun ve 75 bin köy evinin inşasını 1 yıl içerisinde bitirecek bir planlamayla yolumuza devam ediyoruz. Samandağ’da inşa edeceğimiz konut sayısı 17 bin 331’dir. İnsanlarımızın tamamını sağlam, güvenli, huzurlu konutlara kavuşturana kadar inşa ve ihya faaliyetlerini sürdüreceğiz. Geçmişte bu konuda yaşadığımız zorlukların bir daha tekerrür etmemesi için gereken adımları da ilk fırsatta atacağız. Tüm bu çalışmalarda depremde en çok yıkıma ve can kaybına uğrayan Hatay ve ilçeleri önceliklerimizin en başında yer alacaktır.”
BİRLİK VE BERABERLİK MESAJI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, afetlerin aynı zamanda milletlerin birliğini, beraberliğini, kardeşliğini, dayanışmasını, kabiliyetini ve dirayetini test ettiği sınamalar olduğunu aktararak şöyle konuştu:
"Hamdolsun Türkiye, 6 Şubat depremlerinin sınamasından alnının akıyla çıkmıştır. Her dönemde görülebilecek birkaç küçük hadise, kötü ses, provokasyon girişimi dışında kalplerimizi de ellerimizi de birleştirerek yaşadığımız felaketin yaralarını sardık, yönümüzü tekrar ortak geleceğimize döndürdük. Güçlü bir devletin, kıvançta ve tasada ortaklaşabilen bir milletin önemi böyle dönemlerde daha iyi anlaşılıyor. Bunun için ilk asrını geride bıraktığımız Türkiye Cumhuriyeti Devletimizin bize sunduğu güven, huzur ve refah çatısına daha sıkı sahip çıkmalıyız. Yaşadığımız onca felakete ve saldırıya rağmen geleceğe umutla bakmamız için sayısız sebebimiz var. Buna karşılık bizi farklılıklarımız üzerinden birbirimize düşürmek isteyenler de her zamankinden daha büyük bir hırsla üzerimize geliyor. Milletçe, bin yıllık kardeşliğimizden aldığımız güçle bu tuzakların hepsini bozacak dirayete hamdolsun sahibiz. Coğrafyamızda asırlardır oynanan oyunları artık çöpe atma, kendi oyunumuzu yazma, yönetme ve sergileme vakti gelmiştir. Cumhuriyetimizin yeni asrını, hayallerimizin peşinde giderek, kendi vizyonumuzu inşa ederek, kendi programlarımızı uygulayarak Türkiye Yüzyılı haline getirmekte kararlıyız. Evlatlarımıza bırakacağımız en büyük miras işte bu olacaktır. Küresel krizleri fırsata dönüştürme yolunda attığımız adımlardan en küçük bir tavsamaya izin vermeden inşallah bu mücadeleyi sizlerle birlikte zafere ulaştıracağız. Türkiye’nin büyümesi, güçlenmesi, kalkınması, zenginleşmesi, kendi vatandaşlarıyla birlikte bölgesindeki herkesin de yararınadır. Bize dualarıyla destek veren kardeşlerimizin ihtiyaç duydukları her zaman yanlarında olmayı sürdüreceğiz.”
KARAÇAY BARAJI İÇİN TALİMAT
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, toplantı sırasında bir katılımcıdan gelen Karaçay Barajı’nın tamamlanması talebiyle ilgili de konuşarak, en kısa zamanda gerekli talimatı Devlet Su İşleri’nden (DSİ) sorumlu Tarım ve Orman Bakanı Vahit Kirişci’ye vereceğini sözlerine ekledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bahçeli, Hatay'ın Samandağ ilçesindeki çadır kentte depremzedeleri ziyaret etti.
ERDOĞAN'DAN AÇIKLAMALAR
Bölgede, Kırıkhan Stadyumu yanındaki çadır kenti ziyaret eden Cumhurbaşkanı Erdoğan açıklamalarda bulundu:
İşte Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları:
Sevgili Kırıkhanlılar, değerli kardeşlerim, hanımefendiler, beyefendiler sizleri en kalbi duygularımla selamlıyorum. 6 Şubat’ta meydana gelen depremler son asırda maruz kaldığımız en büyük felaket olarak tarihe geçti. Bu depremlerde hayatını kaybeden kardeşlerime bir kez daha Allah’tan rahmet, yakınlarına sabır ve başsağlığı diliyorum.
VATANDAŞLARIMIZIN YARDIMINA KOŞTUK
2 büyük deprem ve onları izleyen binlerce artçı sarsıntı 21 ilimize ulaşan geniş bir alanda hissedildi. Ancak bu depremler 11 ilimizin 62 ilçesinde hepimizi yasa boğan can kayıplarına ve yıkımlara yol açtı. Üstelik deprem günü ve takip eden birkaç gün ülkemizde ağır kış şartları hakimdi. Deprem ulaşım ve haberleşme altyapısına da ciddi zarar vermişti. Buna rağmen devlet olarak tüm gücümüz, personelimizle bir an önce depremzede vatandaşlarımızın yardımına koştuk.
ALTINDAN KALKTIK, KALKIYORUZ
Yıkıntıların altında kalanlara ulaşmak için arama kurtarma ekiplerini seferber ettik. Acil gıda, barınma ihtiyaçlarını karşılamak için binlerce TIR malzemeyi bölgeye gönderdik. Gelen yardımları ve tahliye olan insanlarımızı organize etmek için Bakanlarımızla, valilerimizle, milletvekillerimizle, gece gündüz depremzede vatandaşlarımızla bütünleşerek bunun altında kalktık, kalkıyoruz.
Devlet ve millet hep beraber tek yürek olarak deprem bölgesine adeta sel olup aktık. Kamu görevlileri ile ferdi olarak yardıma gelenlerle birlikte neredeyse yarım milyon insan deprem bölgesinde vazife üstlendi. Devletimiz sahadaydı. Belediyelerimiz, başkanları, personelleri, araç gereçleri ile ilk günden itibaren buradaydı. Bunlarla beraber ülkemizin dört bir ucundaki ihtiyaç duyulabilecek her türlü ekibi, malzemeyi bölgeye yönlendirdik.
MUHALEFET 'HAVALİMANINI BİZ ONARDIK' YALANINI ORTAYA KOYDU
Hatay Havalimanını 1 hafta içinde yeniden işler hale getirerek çalışmaların kolaylaşmasını sağladık. Gel gör ki ana muhalefet havalimanını biz onardık yalanını ortaya koydu. Yaptıkları böyle bir şey yok. Ben Serinyol’a geldiğimde Genel başkanvekilim Binali Yıldırım Bey’i hemen geçin havalimanına burada havalimanının yapımında emeğin var orada basın toplantısında da yap ve bunların yalanını ortaya koy. Binali Bey orada basın toplantısını yaparak Hatay Havalimanı böylece devreye alınmıştı.
GEREKEN TALİMATLARI VERDİK
Ülkemizin zor gününde bizimle dayanışma sağlayan herkese yurt içi ve yurt dışındaki gönül dostlarımıza bir kez daha milletim adına şükranlarımı sunuyorum. Biz de önce depremden hemen sonra 8 Şubat’ta müteakiben 20 Şubat’ta iki kez Hatay’a geldik. Hem depremzede vatandaşlarımıza geçmiş olsun, taziye dileklerimizi sunduk. Hem de çalışmaları yerinde inceleyerek gereken talimatları verdik. Bugün 3. kez Hatay’a gelmiş oluyorum.
HATAY'I ASLA YALNIZ BIRAKMAYACAĞIZ
Geçen sefer olduğu gibi Sayın Devlet Bahçeli ile birlikte bu ziyaretleri yaptık, Hatay’ı asla yalnız bırakmayacağız. Deprem gününden itibaren Hulusi Akar ve sayın Fahrettin Koca buradaydı. Diğer bakanlarımız da kendi alanlarındaki faaliyetleri kontrol etmek üzere defalarca Hatay’a geldi, Süleyman Soylu geldi, Murat Kurum geldi, Vahit Kirişci geldi burayı taradılar, yalnız bırakmadılar.
YAPILAN ÇALIŞMALARI BİZZAT DENETLEYECEĞİZ
Biz de önümüzdeki dönemde her fırsatta şehrimize gelerek sizlerle dertleşecek yapılan çalışmaları bizzat denetleyeceğiz. Başkanlığımdan bugüne Hatay’a yaptığımız altyapı ve üstyapı yatırımlardaki emeğimizi Hataylı kardeşlerim çok iyi bilir. Depremin ilk günlerindeki öncülüğümüz olan arama kurtarma çalışmalarının bitmesi ile enkaz kaldırma faaliyetlerini hızlandırdık. Ne kadar büyük ve meşakatli bir iş olduğunu en iyi siz görüyor, siz biliyorsunuz.
YENİ KONUTLAR İÇİN HAZIRLIKLARI SÜRATLE YÜRÜTÜYORUZ
Yeni konutların inşası için gereken hazırlıkları da süratle yürütüyoruz. Hasar tespit çalışmaları bitince netleşecek olmakla birlikte mevcut duruma göre Hatay’da 183 bin konut ve 15 bin köy evi yapmayı planlıyoruz. Kırıkhan’da inşa edeceğimiz konut sayısı 15 bin 785’tir. Bölge genelinde inşa edeceğimiz mesken ve köy evi sayısı 650 bini buluyor. Yer seçimi yapan her safhada hemen inşaata başlıyoruz. Amacımız bir yıl içinde 319 bin konut ve köy evini tamamlayıp sahiplerine teslim etmektir.
DEPREM BÖLGESİNDE 426 BİN ÇADIR KURDUK
Hak sahibi herkesin zemin artı 3 veya 4 katı geçmeyen binalarda 3 oda 1 salondan oluşan evlerde güvenli, huzurlu, mürevveh bir şekilde hayatını sürdürmesine kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Geçici barınma merkezlerine ihtiyaç olduğunu biliyoruz. İlk anda mecburen çadır kentlerle attığımız adımları inşallah şimdi konteyner kentlerle devam ettiriyoruz. Şu ana kadar deprem bölgesinde 426 bin çadır kurduk, 2 ay içerisinde 100 bin konteyneri de faaliyete geçirmeyi planlıyoruz. Şimdiden neredeyse her gün 1000 konteynerin kurulumunu tamamlayıp yaşama hazır hale getirecek kapasiteye ulaştık.
KULLANMA SUYUNDAKİ SIKINTININ ÇÖZÜLEMEDİĞİNİ BİLİYORUZ
Hatay’da TSK’nın iki gemisini hastane olarak değerlendiriyor Enerji Bakanlığı’mızın temin ettiği gemileri barınma amaçlı olarak kullanıyoruz. Ambalajlı içme suyunun tedarik ve dağıtımında sorun olmamakla birlikte kullanma suyundaki sıkıntının henüz tamamen çözülemediğini biliyoruz. Yeni kuyuların devreye alınması ve arıtma tesislerinin aktif hale gelmesiyle bu mesele de çözülecektir.
BİZ CAN DERDİNDEYİZ, O İSE YALAN
2 bin 640 geçici iş yer ile esnaflarımızın faaliyetlerini yürütebilmelerini temin ediyoruz. Hanelerimize yapılan 10’ar bin liralık ödemeler tamamlanmak üzeredir. Hayatını kaybedenlerin yakınlarına 100’er bin lira ödeniyor. Şartları karşılayan haneler için 15’er bin lira taşınma, 3 ile 5 bin lira arasında kira destekleri de başlamıştır. Çiftçilerimize destekleme ödemelerinin peşin yapılmasından, hayvan ve yem hibesine kadar pek çok kalemde hizmet veriyoruz. Ama akşam yalan sabah yalan, ana muhalefetin başındaki zat çitçilere destek verilmediğinden bahsediyor. İşi gücü yalan, başka sermayesi yok. Böylesine büyük bir afette biz can derdindeyiz o ise yalan derdinde. Kardeşlerim insan iradesini aşan hususların olmaması kimi aksaklıkların yaşanmaması mümkün değildir. Böyle büyük bir felaketi yaşıyoruz, akşam yalan sabah yalan böyle bir iftira içerisine girilir mi? Şahsımın buraya gelmediğini söyleyecek kadar yalancı. Sen buralara ne zaman geldin? 3 kez kendim geldim, arkadaşlarımla beraber buralarda oldum, tüm heyetim bakanlarım daha anında ilk gün kendilerini buralara gönderdi.
NE YAPACAKSAK BURADA YAPACAĞIZ
Her türlü gayreti göstermemize rağmen sıkıntılar yaşadıysanız bize düşen sizlerden helallik istemektir. Kaybettiğimiz yakınlarımızın acıları hayat boyu yüreğimizi yakmayı sürdürecek. Sizlerden şehrinize ve hayatınıza sahip çıkmanızı istiyorum. Tek bir vatandaşımın bile deprem yüzünden doğduğu, büyüdüğü, yaşadığı şehri terk etmesine gönlümüz razı değil, ne yapacaksak burada yapacağız.
Bu mücadeleyi beraber yürütecek, beraber yeni bir geleceği inşa edeceğiz. 85 milyon olarak, sırt sırta vererek asrın felaketinin üstesinden asrın dayanışmasıyla geleceğiz.
BAHÇELİ: ACIMIZ ÇOK BÜYÜK OLDU
Kırıkhan'da konuşan MHP lideri Bahçeli, "Çok muhterem Cumhurbaşkanım, aziz Kırıkhanlılar, hepinizin bildiği gibi 35 gün önce büyük bir felaketle milletimiz karşı karşıya kaldı. Acımız çok büyük oldu. Allah’a çok şükür dünyada örneği görülmeyen bir felaketin 35 gün içerisinde her türlü tedbiri alarak insanlarımızın geleceğe umutla bakmasına imkan tanıyan bu çalışma ortamında temel olarak ifade etmeliyiz ki Allah’a şükür güçlü bir Türkiye Cumhuriyeti devleti var." dedi.