18.05.2018 - 15:02 | Son Güncellenme:
AA
16 yıldır Londra’da yaşayan Kubal, olayı ve ardından Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın kendisini aramasını başkentin kuzeyindeki evinde AA muhabirine anlattı.
Salı günü Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın İngiltere Başbakanı Theresa May ile yaptığı görüşme öncesinde desteklerini göstermek üzere Londra'nın merkezindeki başbakanlık binasına gittiğini ifade eden Kubal, gösteri alanına vardıklarında ilk olarak terör örgütü PKK yandaşlarını gördüğünü söyledi.
Kubal, Türk hükümetini destekleyen göstericilerin nerede toplanacağını ise burada görev yapan bir İngiliz polisine sorduğunu ancak polisin kendisini sağlıklı şekilde bilgilendirmediğini belirterek, olayın kendiliğinden hızla geliştiğini anlattı.
Bir diğer Türk Bayrağı taşıyan genç göstericiyi görmesiyle onun yanına doğru ilerlediğini dile getiren Kubal, bu sırada PKK yandaşı bir göstericinin ise elinde sopayla bu gence saldırı girişiminde bulunduğunu eşinin kendisine söylemesiyle fark ettiğini aktardı.
Bundan kısa süre sonra bir başka PKK sempatizanının ise kendisinin engelli aracını gördüğü halde, elinden bayrağı alma teşebbüsünde bulunduğunu kaydeden Kubal, bu nedenle travma yaşadığını vurguladı.
Kubal, saldırganların kendisinin engelli olduğunu bildiğini anımsatarak, "Bir bayanı arkadan itmesi, arkama geçerek arkamdan itmesi çok üzücü bir olay. Bir de bayrağımı elimden alması. (Engelli aracını) Arabamı görüyorsun. Bana mı gücün yetiyor? Çok üzgünüm. Allah kahrı perişan etsin. Allah Cumhurbaşkanımızı başımızdan eksik etmesin. İyi ki var Cumhurbaşkanımız. Biz onun için oradaydık o gün." şeklinde konuştu.
"BEN TÜRKİYE’NİN BAYRAĞINI TEMSİL ETTİM"
Olayın ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisini telefonla aradığını ve bundan dolayı çok mutlu olduğunu ifade eden 55 yaşındaki Kubal, şunları kaydetti:
"Cumhurbaşkanım görülmemiş bir cumhurbaşkanı. Allah ondan razı olsun. O telefon ettikten sonra ben rahatladım. Ama bekliyordum arayacağını. ‘Benim Cumhurbaşkanım beni arayacak’ dedim. Çünkü ben Türkiye’nin bayrağını temsil ettim. Bu (sadece) benim bayrağım değil, milletimin bayrağı, ülkemin bayrağı, bu hepimizin bayrağı. Kendiliğinden yaptığım bir şey yok. Allah beni yönlendirdi. O aşka bu düşürdü beni.
Elhamdülillah, yüzyılda gelen bir Cumhurbaşkanımız var. Allahuteala onu bizim ülkemize nasip etti. Keşke İslam alemi de ona destek olsaydı. Bütün Arap ülkeleri de keşke ona destek olsaydı. Daha başarılı olacağımıza inanıyorum. Ama az kaldı. Allah Cumhurbaşkanımızın yolunu açık etsin. Allah ayağına taş değdirmesin."
"BAYRAK NAMUSTUR"
Röportaj sırasında duygulanarak göz yaşlarını tutamayan Kubal, Türkiye'nin Londra Başkonsolosu Çınar Ergin'in de olayın hemen ardından kendisini aradığını belirterek, “(Telefonda) Dedi ki, ’Fethiye hanım biz buradayız’. Dedim ‘konsolosum biliyorum siz oradasınız, biz de buradayız. Siz yoksanız biz yokuz. İyi ki varsınız. Onun beni araması çok mutlu etti, çok teşekkür ederim kendilerine. Çok onore etti. Çok mutlu oldum. Bayrak namustur. Bu benim namusum. Namusuma sahip çıkmalıyım. Hepimiz sahip çıkmalıyız.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, dün AK Parti Genel Merkez'inde partisinin milletvekilleriyle iftar programında yaptığı konuşmada Kubal ile ilgili, "Bugün kendisini telefonla aradım, tebrik ettim. 'Bu asrın Nene Hatunusun, Şerife Bacısısın.' İşte bu PKK'lılar dedikleriniz benim o Şerife bacıma, Nene Hatunuma bakın söz geçiremiyor. O ahlaksız, bir bayana o şekilde saldırdığı halde bayrağı ona teslim etmiyor. Olay bu kadar açık, net." ifadelerini kullanmıştı.