Gündem"Sınav soruları önceden dağıtılıyordu"

"Sınav soruları önceden dağıtılıyordu"

15.12.2015 - 12:49 | Son Güncellenme:

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 10 Temmuz 2010'da yapılan KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 230 şüpheli hakkında hazırladığı iddianamede bazı tanıkların soruların sızdırıldığına ilişkin beyanları da aktarıldı.

Sınav soruları önceden dağıtılıyordu

Cumhuriyet Savcısı Yücel Erkman'ın hazırlayarak, Ankara 2. Ağır Ceza Mahkemesine geçen hafta gönderdiği iddianamede, beyanı özetlenen tanıklardan birisi de öğretmenlik yapan F.N.G oldu.

Haberin Devamı

AA'nın geçtiği habere göre iddianamedeki iddialar şöyle:

F.N.G'nin, soruşturma sürecinde ÖSYM'ye internet üzerinden ihbarda bulunduğu bildirilen iddianamede, bunun üzerine savcılığın talimat yazdığı Aydın Emniyet Müdürlüğünün 20 Nisan 2015'te ifadesini aldığı belirtildi. F.N.G'nin özetlenen beyanında, lise arkadaşı olan, iddianamede şüpheliler arasında yer almayan Arzu D. ile 2010 baharında Eryaman'da karşılaştığını ve sohbet sırasında KPSS'ye hazırlandığını söylediğini aktardı.

Arzu D'nin teklifiyle sınava birlikte çalıştıklarını anlatan F.N.G, "Bir ay Arzu D'nin evinde, günde 2-3 saat çalıştıklarını, diğer süreleri Eryaman'da öğretmen grubunun ablası olduğu için sohbetlerde geçirdiğini" ifade etti.

Haberin Devamı

AMACA GİDEN HER YOL MÜBAHTIR

Arzu D'nin, "Hocaefendi 'Bizim milli eğitime girmemiz lazım, milli eğitimin suyu çıkmış. Amaca giden her yol mubahtır. Girin de nasıl girerseniz girin' dedi" ifadelerini kullandığını anlatan F.N.G, özetle şu beyanı verdi: "Sınava hazırlanırken Arzu D'nin altyapısının olmadığını gördüm. Bu süre içerisinde Sincan'daki Maltepe Dershanesinde 4-5 kez deneme sınavına girdik. İkisinde 54 ve 57 aldığını kesin biliyorum. Diğer iki sınavda da 60-63 arası puan aldı. Ben 70-75 arası puan aldım. Sınava 10 gün kala Ankara Kolej civarında bir dershanenin deneme sınavına gireceğini söyledi. Sınavdan birkaç gün önce kendisiyle telefonla görüştüm. Birbirimize başarı dileyerek, telefonu kapattık. 2010 KPSS'den sonra telefonla görüştük. Sınavın zor olduğunu, çok yüksek not alamayacağımı, maksimum 70 civarında bir puan geleceğini düşündüğümü söyledim. O, 'Ben hiç zorlanmadım. 120 soruda 120 soruyu doğru yapmış olabilirim' dedi."

97 ALINCA, "ALLAH ZİHMİNİ AÇTI..."

Sonuçlar açıklandıktan sonra konuştuğu Arzu D'nin 97 aldığını söylediğini bildiren F.N.G, "Bu cevabı duyunca şok oldum. Nasıl yaptığını sordum. 'Allah zihnimi açtı, hepsini tıkır tıkır yaptım' dedi. Bunun üzerine 'Kopya mı çektin diye?' sorduğumda, bir şey söylemeden telefonu yüzüme kapattı" dedi.

Haberin Devamı

Sınavda kopya çekildiği konusu gündeme gelince, bir internet sitesine bu olayı isim vermeden yazdığını, yarım saat sonra Arzu D'nin kendisini aradığını ve "Eşim bana seninle ilgili bir şey yazılsın, bak ben o yazanı süründürürüm" dediğini savunan F.N.G, görüşmeye son verdiklerini ve sonraki dönemde ona ulaşamadığını bildirdi.

F.N.G, 2009 sınav sonucuna göre Van'da sözleşmeli olarak göreve başladığını, Arzu D'nin ise KPSS'de genel kültür-genel yetenek bölümü iptal edilmediği için 89 puanla atandığını belirtti. Tanık F.N.G, "Arzu D'nin sınav sorularını nasıl ele geçirdiğini bilmediğini ama sınav sorularını bir şekilde elde ettiğini, cemaat ile bağlantısı olduğu için cemaatten almış olabileceğini düşündüğünü" beyan etti.

HİÇ ÇALIŞMADAN 97 ALDIM

İddianamede, internetten ihbarda bulunan polis memuru S.B'nin de 21 Mayıs 2015'te ifadesinin alındığı belirtildi. Buna göre S.B, 2003'te Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Fen Bilgisi Öğretmenliği bölümünden mezun olduğunu, 2008'e kadar çeşitli dershanelerde öğretmenlik yaptığını, 2009'da polis memuru olduğunu anlattı.

Haberin Devamı

S.B, 2010'da Fetullah Gülen grubuna ait, o zamanki adı Maltepe Dershanesi şimdiki adı FEM Dershanesi olan dershanenin KPSS kursuna resmi kayıt yaptırmadan 500 lira karşılığı gittiğini ifade etti. Soruşturmaya konu 2010 KPSS'ye girdiğini ancak düşük puan aldığından atanamadığını bildiren S.B, şüphelilerden "terör örgütü kurmak ve yönetmek" ile suçlananlardan Nebil Ekiz'in Maltepe Dershanesi KPSS bölümünün müdürü, Ramazan Gözel'in müdür yardımcısı olduğunu ve edebiyat derslerine girdiğini, "terör örgütüne üyelik" ile suçlanan eşi Sara Gözel'in ise matematik dersleri verdiğini aktardı.

S.B, şu beyanı verdi: "KPSS sonuçları açıklandığında, TC kimlik numaralarını bildiğim (sanıklar) Nebil Ekiz, Ramazan Gözel ve Sara Gözel'in sonuçlarına baktım. Üçünün de 95 ve üzeri puan aldıklarını gördüm. Sınav dökümlerini çıkarttım ancak sinirlenip yırttım. Nebil Ekiz'in yanına giderek, 'Hocam ben yıllardır KPSS'ye girerim ancak bir türlü atanamadım. Siz ve Ramazan Gözel'in eşi Sara Gözel nasıl oluyor da 95 üzeri puan alıyorsunuz' dedim. Bana, 'Seni biz polis yaptık. Hakkınla mı polis olduğunu düşünüyorsun?' dedi. 'Abi siz soruları bir yerden mi aldınız?' dedim. Hiçbir şey söylemedi. Sinirlenip çıktım. Ben, hakkımla polis oldum."

Haberin Devamı

Usulsüzlük haberleri üzerine KPSS Eğitim Bilimleri testinin iptal edildiğini, dershanelerinin tekrar KPSS dersleri vermeye başladığını ifade eden S.B, Sara Gözel'in derste "Arkadaşlar sorular ne kadar kolaydı. Ben hiç çalışmadan 97 puan aldım. Bana tercih konusunda fikir verebilir misiniz?" dediğini söyledi.

İKİ ÖZÜRLÜ ÇOCUĞUN VAR...

O dönemde, "Ağabey iki tane özürlü çocuğun var. Haksız yere atanıyorsun. Bu çocuklara haram lokma yedirme" dediği Ramazan Gözel'in "kıpkırmızı olduğunu" ve kendisine "Bugüne kadar hep sol kesim atandı. İnançsız insanlar kurumlara yerleşti. Bizim de oralarda olmaya hakkımız yok mu?" dediğini iddia eden S.B, Gözel çifti ile Ekiz'in, iptal üzerine yenilenen Eğitim Bilimleri sınavına girmediklerini anlattı.

CEMAAT MENSUPLARINA DAĞITTIM

S.B, Ramazan Gözel'in 2010 KPSS'den sonra kendisine dershanede, "Sorular (sanık) Yusuf Rodoplu'dan Nebil Ekiz'e geldi. Ekiz de bana verdi. Ben de eşime ve bölgedeki diğer cemaat mensuplarına dağıttım" dediğini öne sürdü. Ekiz'in, "Bana ağabeyler tercih yaptırmadı. 'Senin hizmetine ihtiyacımız var' dediler" ve "Sen bu işin üzerine gidersen seni attırırım. Emniyette çok güçlüyüz" dediğini iddia eden S.B, korktuğu için olayın üzerine gidemediğini, zira o dönemde Gülen cemaati mensuplarının emniyet ve birçok kurumda çok güçlü olduklarını, istese bir hafta içinde tayininin çıkartılabileceğini söyledi.

Soruları tüm ülkeye dağıtanın Yusuf Rodoplu olduğunu savunan S.B, "Kayseri'deki Özel Kılıçarslan Lisesi'ndeki öğretmenlerin tamamına yakınının da Rodoplu'nun verdiği sorularla atandıklarını" iddia etti.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının 10 Temmuz 2010'da yapılan KPSS sorularının sızdırılmasına ilişkin 230 şüpheli hakkında hazırladığı iddianamede beyanlarına yer verilen tanık M.E, ÖSYM'nin tüm sınav sorularının, kurumdaki Fetullah Gülen mensuplarınca sınavdan önce "eğitim imamı" Yusuf Rodoplu'ya ulaştırılıp, onun vasıtasıyla 81 ildeki cemaatin dershanelerine dağıtıldığını savunarak, "Bu nedenle genelde il birincileri, Türkiye birincileri veya derece yapanlar Fetullah Gülen'e bağlı dershanelerden, dolayısıyla okullarından çıkmaktadır" dedi.

BÖYLE POLİS OLDUM...

İddianamede beyanına yer verilen tanıklardan M.E, üniversiteye hazırlanırken Fetullah Gülen ile irtibatlı Yozgat Maltepe Dershanesine devam ettiğini, üniversite yıllarında Gülen bağlantılı ev ve yurtlarda kaldığını, Bursa'da "öğrenci imamlığı ve abiliği" yaptığını anlattı. Ankara'ya 2004'te geldikten sonra bazı kişilerin verdiği listeler doğrultusunda "çantacılık" yaptığını, yani Fetullah Gülen adına Çankaya, Ostim, Ulus bölgelerindeki esnaf, memur ve vakıflardan para topladığını bildiren M.E, yıllık ortalama 1 milyon dolar para topladığını ve bunu da elden teslim ettiğini belirtti.

M.E, 2005'te "kendilerinden sorumlu imamın" söylemesi üzerine polislik mülakatına girdiğini belirtti. "İmam"ın, cemaat üyelerinin listesini Ankara emniyetinde görevli cemaat üyelerine verdiklerini söylediğini anlatan M.E, şu ifadeleri kullandı:

"Mülakata girişte polis memuru ismimi sordu. Sonra elinde bulunan mülakat kartlarından kolay olan birini bana seçtirdi. Soru çok kolaydı. Soruyu cevapladım. Diğer adaylara komisyon başka yerden kart çektirdi. Aralarındaki konuşmalardan mülakattaki soruların zor olduğunu öğrendim. Burada bizim cemaat üyelerinin farklı muameleye tabi olduklarına şahit oldum. Ayrıca komisyon karşısında bizim bedeni yapımıza baktıklarında yüzümde bulunan ufak bir izi komisyondan bir üye fark etti. Ancak diğer iki üye konuyu tamamıyla geçiştirdi. Mülakatı bu şekilde geçtim. Beden eğitimi sınavında da bazı kulvarları geçemediğim halde bana komisyonda tolerans sağladılar ve ben polisliği bu şekilde kazandım. Polis okulunu, intibak eğitiminden sonra kendi isteğimle bıraktım.

SINAV SORULARI ÖNCEDEN VERİLİRDİ

Polis kolejleri ve askeri liselere girecek öğrenciler cemaat evlerinde kalmaktaydı. Dershaneye kayıtları yapılmazdı çünkü cemaat bağının ortaya çıkması engellenmiş olurdu. Bu öğrencilere sınavdan önce sorular test adı altında verilir ve ezberletilirdi. Polis ve askeri liselere özellikle seçtikleri gariban çocukları sokarlardı. Polis ve askeri liselere cemaatçe çok önem verilir. Gözü bozuk bir öğrencinin gözünün çizdirildiğini biliyorum. Çünkü hastane parasını ben vermiştim. Kilolu bir çocuğun zayıflatılarak astsubay olmasının sağlandığını da biliyorum. Ailelere ve çocuklara, 'Konuşmalarınızda Atatürk'ü kullanın. Atatürk'ten övgüyle bahsedin. Atatürk'ü sever görünün' diye tembihleniyordu. Cemaatte kendini gizleme, kamufle etme çok önemlidir. Solcu gibi görünmek, çene sakalı bırakmak, kot pantolon giymek, sigara içmek serbest bırakılır ve hatta özellikle istenirdi. Bulunan kuruma, yere göre giyinmek gerekirdi. Camiye, cumaya gitmek yasaktı. Özellikle askeri okul, polis akademisinde öğrenci olanların cemaate ait kırtasiye mağazasına dahi gitmeleri yasaktı."

ÖSYM SORULARI DAĞITILIYORDU

ÖSYM'deki yapılanmaya ilişkin M.E. şu beyanda bulundu: "Daha önce kuruma yerleştirdikleri cemaat üyelerince ÖSYM'nin yaptığı tüm sınav sorularının sınav yapılmadan önce ÖSYM'den çıkarıldığını ve bir şekilde eğitim imamına ulaştırılıp onun vasıtasıyla 81 ildeki cemaatin dershanelerine dağıtıldığını biliyorum.

M.E, 2007-2008'den itibaren lise ve üniversitelere giriş için yapılan tüm sınavlardaki soruların Gülen cemaatine bağlı dershanelerde "deneme sınavı" adıyla öğrencilere çözdürüldüğüne dikkat çekti.