29.11.2008 - 00:54 | Son Güncellenme:
GökçerTahincioğlu
YİMPAŞ’a ait mağazada monte edilmeyen, tek ayağı boşlukta olan 100 kiloluk dolabın altında kalarak yaşamını yitiren 4 yaşındaki Servan Karahan’ın ölümünde suçlular ceza almadan kurtuldu.
Haşim ve Nazar Karahan çiftinin yaşamı, 9 Mart 2001’de oğulları Servan’la birlikte YİMPAŞ’ın Ankara Söğütözü’ndeki mağazasına gitmeleriyle değişti. Oyuncak reyonunda 100 kilogram ağırlığındaki, tek ayağı boşlukta olan ve duvara monte edilmemiş dolap Servan’ın üzerine düştü. Servan, olay yerinde öldü. Mağaza yöneticileri Köksal Koç, Levent Baran ve Mustafa Çetin ile 3 tezgâhtar hakkında dava açıldı.
Önce paraya çevrildi
Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesi, davada iki kez bilirkişi görüşüne başvurdu. Raporlardan ilkinde Karahan ailesinin çocuğun elini bıraktığı için kusurlu olduğu belirtildi.
İtiraz üzerine alınan ikinci raporda ise mağazanın kusurlu bulundu. Mahkeme ikinci raporu esas alarak YİMPAŞ’ı olayda tam kusurlu buldu. 2’şer yıl hapse mahkum edilen sanıklardan Baran ve Koç’un cezaları 854 YTL’ye, diğer sanıkların cezaları ise 444 YTL’ye dönüştürüldü. Yargıtay 9. Ceza Dairesi ise 3 tezgâhtara ceza verilmesinin yerinde olmadığı görüşüyle kararı bozdu.
Yargılamanın yeniden başlamasını bekleyen aile, herhangi bir tebligat alamayınca dosyanın akıbetini araştırdı.
Mahkemenin ailenin azlettiği avukatın adresine ve geçmişte oturdukları adreslere tebligat yaptığı anlaşıldı.
Bu süreçte mahkemenin, yeniden bilirkişiye başvurduğu, yeni bilirkişinin oyuncaklarla oynayan Servan’ı dolabın düşmesine yol açtığı için 8’de 3 kusurlu bulunduğu ortaya çıktı. Mahkemenin de rapor doğrultusunda, daha önce ceza verdiği 5 sanığın beraatına, sadece mağaza yöneticisi Koç’un1908 YTL ödemesine hükmettiği anlaşıldı.
Aile, bu süreçte mahkemenin 10 Mart 2006 da 2 bilirkişiye rapor hazırlama görevi verdiğini bilirkişi heyetinin tamamlanması için gerekli 3. bilirkişinin ise 15 Mart 2006’da görevlendirildiğini öğrendi. Aile, bir bilirkişinin diğer 2 kişi tarafından hazırlanan rapora katılmadığı için mahkeme tarafından istifa ettirildiğini belirterek hâkim hakkında suç duyurusu yaptı. Aile, tebligat yapmayan mahkemenin yazı işleri müdürünü de şikâyet etti ancak sonuç alamadı.
Yargıtay, bu kararı da bilirkişilere yemin verdirilmediği ve tebligatların usule uygun yapılmadığı gerekçesiyle bozdu. Dosya yeniden Ankara 20. Asliye Ceza Mahkemesi’ne geldi.
Ailenin avukatları, davanın 9 Eylül 2008’de zamanaşımına gireceğini anımsatarak, mahkemeden işlemlerin hızlı yapılmasını istedi. Mahkeme, yargılamayı 25 Mart 2008’de sonuçlandırdı ve Yargıtay’ın ilk bozma kararı doğrultusunda mağaza yöneticileri Koç, Baran ve Çetin’i hapse mahkûm etti. Sanıkların cezası ayrı ayrı 755’er YTL’ye çevrildi.
‘AİHM’ye taşıyacağız’
Gerekçeli kararın yazımı, dosyanın Yargıtay Başsavcılığı’na gönderilmesi ve tebliğname yazımı aylarca sürdü.
Haşim Karahan, davanın akıbetini öğrenmek için gittiği Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nden henüz görüşülmeyen davanın 7.5 yıllık zaman aşımı süresinin dolduğu yanıtını aldı.
Kararın kısa süre sonra yazılacağını öğrenen Karahan, davayı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıyacağını söyledi.
YİMPAŞ yönetimi neden dahil değil?
Olayı TBMM gündemine taşıyan CHP İstanbul Milletvekili Mehmet Sevigen, Adalet Bakanı Mehmet Ali Şahin’in yanıtlaması istemiyle verdiği soru önergesinde şu soruları yöneltti: “Sonuca bağlanması kolay olan bir dava 7.5 yılda nihai karar verilmeyerek zamanaşımına uğratılmışsa bu durumun sorumluları kimlerdir? Davayla ilgili defalarca çelişkili bilirkişi raporları verilmiştir. YİMPAŞ A.Ş. yönetimi ve mağazacılıktan sorumlu genel müdürleri yargılamaya neden dahil edilmemişlerdir?”