21.06.2017 - 09:35 | Son Güncellenme:
Şair Sebahattin Ali’nin unutulmaz “Aldırma gönül aldırma” şiirini yazdığı, bir dönem “Anadolu'nun Alkatrazı” tabiri ile tanınan ve 1999 yılında kapatılarak müzeye çevrilen Tarihi Sinop Cezaevi, her yıl 100 binleri ağırlıyor.
Sinop’un en önemli turizm değerlerinden biri olan Tarihi Sinop Cezaevi gelen turistlerin ilgi odağı oluyor. Yazılmış şiirleri ve şarkılarıyla gelenlerin dikkatini çeken cezaevinde birçok ünlünün de mahkum olarak yattığı biliniyor.
"Aldırma Gönül’ şarkısının yazıldığı cezaevi”
Konuyla ilgili açıklama yapan Sinop İl Kültür ve Turizm Müdürü İrfan Göz, “Sinop geçmişine baktığımız zaman medeniyetlerin üst üste kurulduğu tarihi kültürü zengin bir şehir. Tarihi M.Ö 700’e dayanan çok eski bir şehir. Şehir zamanla el değiştiriyor, bu netice de Selçuklu döneminde yapılan iç kısımda kalan iç kale dediğimiz yere bir hapishane inşa ediliyor. Bundan sonraki aşamada 1878-1879 yıllarından 1997 yılına kadar cezaevi olarak hizmet veriyor. Sinop Cezaevi gelenin dönmediği tarihi bir cezaevi ve burada pek çok ünlünün yattığı ve çok anısının bulunduğu bir cezaevidir. Tanınmışlardan ‘Aldırma Gönül’ şarkısını yazan Sabahattin Ali’yi söylemek mümkündür” dedi.
“Cezaevinin meşhur olmasının sebebi, buradan hiç kimse firar edememiş olmasıdır”
“Sinop’un cezaeviyle anılması kulaklara pek hoş gelmese de bu bir vakadır” diyen İrfan Göz şöyle devam etti: “Sinop denildiği zaman akla cezaevi ister istemez geliyor. Şu anda tarihi cezaevi Sinop’ta en çok ziyaret edilen yerlerin başında gelmektedir. Cezaevinin meşhur olmasının sebebi, buradan hiç kimse firar edememiş olmasıdır. Deniz dalgaları cezaevinin duvarlarına vuruyormuş ve o sesler mahkûmlar tarafından duyuluyormuş. Onun için bu cezaevi kaçışı olmayan, gelenin cezasını çekmeden çıkamadığı bir cezaevi olmuştur. Yani o zamanki ulaşım şartları ve sıkı bir güvenlik oluşturulması, hücre şartlarının ağır olması Sinop Cezaevini bu şekilde meşhur kılmıştır. Sinop Cezaevine o zaman ki şartlarda en ağır mahkûmlar ve sürgüne gönderilen mahkûmlar gelir. Ama cezaevi ağır şartlar barındırmasına rağmen geniş avlularının olması ve 50 kişilik koğuşların bulunması orada güzel dostluklar oluşturmuştur. Netice de yine cezaevinin orada çeşitli el sanatları yapılabildiği atölyelerin olması o gün ki şartlarda düşündüğümüzde gerçekten şartları biraz daha kolaylaştırmıştır. Mahkûmlar boş zamanlarını değerlendirmek için atölyelerde gemi maketi yapmaya başlamıştır. Cezaevinden çıktıktan sonra memleketlerine dönmeyip orada kalmışlar ve maketleri çoğaltıp limana gelen gemilere hediyelik olarak satmışlardır. Nihayetinde gemi maketçiliği Sinop’ta yayılmıştır.”
“Geçen yıl 200- 250 bin kişi ziyaret etti”
Cezaevini ziyaret edenlerin sayısının her yıl artığını belirten Göz, “Geçen yıl yaklaşık olarak 200- 250 bin civarında ziyaretçi gelmişti. Tabii ki bu yıl Sinop’tan daha yüksek oranlar bekliyoruz. Çünkü Sinop henüz keşfedilmemiş, görülmemiş ve şu anda da en çok tarihiyle kültürüyle merak edilen, görülmek istenen bir il. Gelen ziyaretçilerimiz de bu tarihi mekânları görmek istiyorlar. Tabii ki gezip görülecek cezaevinden başka birçok doğal güzelliklerimiz de var. Sinop Cezaevi için, Avrupa Birliği projesi kapsamında restorasyon yapılmak üzere bir proje hazırlanmıştı. Bu proje 2010 yılında tekrar başladı ve nihayetlendi, restorasyon gerçekleştirilemedi. Daha sonraki yapılan çalışmalar neticesinde restorasyon çalışmalarının tekrar başlatılması üzerine çalışmalarımız devam ediyor. 2017 yılı içerisinde buranın ihaleye çıkarılması gerçekleştirilecek” şeklinde konuştu.
Sinop Cezaevi; Sabahattin Ali, Refik Halit Karay, Mustafa Suphi, Ahmet Bedevi Kuran, Ruhi Su, Burhan Felek, Zekeriya Sertel ve Kırım Hanı devlet Giray’ı misafir etmiş bir mekân.