Şehirler aşırı yağışa hazır değil
25.01.2024 - 07:00 | Son Güncellenme:
İklim değişikliği nedeniyle değişen yağış rejimi büyük kentlerde ani, şiddetli sağanakları artırdı. Betonlaşan kentlerde yağmur suyuları akacak bir yer bulamadığı için hem boşa akıyor hem de sellere neden oluyor.
Aleyna Sevim - Türkiye’de birçok büyükşehir altyapı olarak ani risklere hazır değil. Yağışların sonucunda betonlaşan kentlerde yağmur suyuları akacak bir yer bulamadığı ve sistem altyapısının yetersizliği nedeniyle hem boşa akmış hem de sellere neden oluyor.
Türkiye Su Enstitüsü tarafından hazırlanan Büyükşehir Su ve Kanalizasyon İdareleri arasında Mukayeseli Performans Değerlendirmesi Haziran 2022 Raporunda yer alan verilere göre; Türkiye’de birçok büyükşehir altyapı olarak ani risklere hazır değil.
Kentlerin altyapılarında atıksu ve yağmur suyunun ayrıştırıldığı sistemi tanımlayan ayrık su sistemi verilerinde, kentlerin büyük bölümü sınıfta kalıyor. 24 büyükşehirin su ve kanalizasyon idareleri tarafından paylaşılan veriler analiz edildiğinde nüfusun yüzde 65’inin yaşadığı bu kentlerde ortalama ayrık sistem yüzdesi yüzde 53.
‘ACİL ÖNLEM ALINMALI’
“Türkiye’nin kentlerinde ayrık yağmur suyu sistemi altyapısı için acil önlemler alınmalı” diyen Su Politikaları Derneği Başkanı Dursun Yıldız, “Ayrık yağmursuları toplandıktan sonra uygun yerde biriktirilip ön arıtmayla çim sulama veya tarımsal sulama amaçlı kullanılabilir. Bu durumla hem kentlerde oluşan ani sel riski azaltılır hem de kentte su kullanım verimliliği de artar. 7 büyükşehir yüzde 100 ayrık sisteme sahip olduğunu beyan etse de geçmiş yılların verileriyle kıyaslandığında önemli ilerleme kaydedilmemiş” açıklamasını yaptı.
HAMSİ VE İSTAVRİTİ BİTİREBİLİR
Mevsim normallerinin üzerinde seyreden sıcaklıklar deniz suyunun ısın- masına neden oldu. Suların ısınmasıyla birlikte Kızıldeniz’den gelerek Akde- niz’e yerleşen istilacı bir tür olan balon balığı, Ege Denizi’nden sonra rotasını Marmara Denizi’ne çevirdi. Hidrobi- yolog Dr. Erol Kesici, “Bunlar nisan aylarında, üreme zamanlarında çok tehlikeli olabilmekteler. Yumurtalarının kesinlikle yenilmemesi gerekir. Bütün sularımız için tehlikeli çünkü bizim biyogüvenliğimizi tehdit ediyor. Bu tür- lerle mücadele etmek zorundayız. Yoksa balıklar kalmayacak. Ne hamsi kalacak, ne istavrit kalacak” dedi.
