11.05.2018 - 17:48 | Son Güncellenme:
Oruç tutmak, nefse hakim olmak, boğazı tutmak olarak da bilinen bir ibadet şeklidir. Ramazan ayı içerisindeyken farz olan bu ibadet, Ramazan ayı haricindeki zamanlarda da gerçekleştirilebilir. Birçok Müslüman tarafından sevilen ve yerine getirilen oruç ibadetinin, maneviyata olduğu kadar insan bedenine de faydası çoktur.
İnsanın, senenin belirli zamanlarında aç kalması sağlık açısından fayda sağlamaktadır ki bu bilimsel olarak da ispatlanmış bir olaydır. Manevi yönüne bakılacak olunduğundaysa vücuda bir dinginlik ve huzur getiren oruç aynı zamanda insana açlığın ne demek olduğunu da öğretir. Peki bu oruç tutmanın farz olduğu Ramazan ayında yolcuk yapması gereken kişilerin oruç tutma yükümlülükleri nasıldır?
Seferi olan bir kimsenin yani yolculuğa çıkmış müminin oruç tutmaması caizdir. Ancak üzerinde hala oruç farzı bulunur ve kişi orucunu daha sonra tutmak üzere kazaya bırakmış olur.
Oruç tutmaması caiz olan kişi seferilik sırasında yine de orucunu tutarsa almış olduğu sevap, Ramazanın herhangi bir zamanında oruç tutarken alacağı sevapla aynı olmaktadır.
Sürekli seferilik durumu söz konusu olanlar için, yani mesleği şoförlük olanlar için işi aksatacak herhangi bir durum oluşmuyorsa oruç tutulmalıdır. Hz. Muhammed'in bir hadisinde de değinildiği üzere; Ramazan günü oruç tutulduğu zaman elde edilen sevap, Ramazan dışındaki bütün bir yıl boyunca tutulan orucun getireceği toplam sevaptan daha fazla olmaktadır.
Tüm bunlar demek olmaktadır ki herhangi bir zorunluluk, geçerli bir mazeret olmadığı sürece oruç tutulması gerekmektedir. Ancak yine de seferilik söz konusu olduğu zaman oruç tutulmayabilir. Yolculuk sırasında oruç tutmamak günah değildir. Tabii sevap kazanamamış olmak olayın bambaşka bir boyutu olmaktadır.
Oldukça uzun sürelerde yolculuk yapanların oruca başlayıp da dayanamadan bozması ise herhangi bir günah teşkil etmemektedir. Çünkü sefer sırasında oruç tutmamak caizdir.