15.11.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:
0
CHP'li Canan: Olayı örtbas edecekler Olayların başından beri Şemdinli'de bulunan Canan, Milliyet'in sorularını yanıtlarken bazı gelişmeleri çelişkili bulduğunu ifade ederken, bu noktalara şu yorumları getirdi: Şemdinli'de incelemelerini tamamlayan CHP heyetinde yer alan Hakkâri Milletvekili Esat Canan, olayın örtbas edileceğine dair işaretler aldıklarını savunarak, "Savcının eli kolu bağlı. İfadeler planlı verildi" dedi. Jandarma istihbaratının aktif görev yeri kırsal alandır. İlçede istihbari konularla alakası yoktur. Onlar oraya bu olayı gerçekleştirmek için gelmişlerdir.İlk 2 gün hiçbir açıklama yapılmadı. Astsubayların savunma için planlar yapmasına olanak sağladılar. Sonra olayın yönü değişti. İfadeler buna uyarlandı. Düşünüldü taşınıldı, değerlendirmeler yapıldı. Planlanarak bu ifadeler verildi.Tanju Çavuş'un (tutuklu) ateşinden önce panzerden ateş açıldı. Savcı tanıktır. Durup dururken izli mermiler tepemizde uçuşmaya başladı. Bu bir işaretti. Panzer halka ateş etti demiyorum, ama panik yaratmaya yönelikti. Hatta savcı bile korktu. Ondan sonra diğer araçtan daha yoğun ateş açıldı.İlk ateş, ikinci ateşle bağlantılı. 'Sonra bu kişiyi nasıl kurtaracağız' diye tasarlanmış. Hatta daha sonra eşi tanık olsun diye gösteriliyor. Şemdinli'deki olaylar 2 gün devam ederken, niye eşiyle gelsin? Mantıklı bir savunma değil. Panzerden ateş açıldı Gözaltına alacak birim, yine onları koruyan birim. Bunlar kendi başına oraya gitmiş değiller. Bir yerlerden emir alarak gidiyorlar. Bunlar serbest kaldıktan sonra yukarıdakilere nasıl uzanacak?Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Yaşar Büyükanıt önyargılı yaklaştı, çok şüpheli bir durum. Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hilmi Özkök'ün yorumu daha doğru. "Ne suç işlediğini söylerim, ne suç işlemediğini söylerim" diyor. Daha objektif. Diğer yorum hiyerarşi içinde alt birimlere yansımıştır. 'Bu adamı koruyun' anlamındadır. Veya "Bunun yaptığı şeyden haberimiz var" anlamına mı geliyor? Özkök objektif 'Tribüne göre tahkikat olmaz' Adalet Bakanı Cemil Çiçek, Şemdinli'de meydana gelen olayların hiçbir tereddüde meydan verilmeyecek şekilde araştırılacağını belirterek, "Gerçeğin bütün çıplaklığıyla ortaya çıkması noktasında ciddi bir siyasi kararlılığımız var. Ancak tahkikatın tribündekilerin beklentilerine göre yapılması mümkün değil" dedi. Çiçek, soruşturmadaki gizli kısımların, davanın açılmasıyla birlikte ortadan kalkacağını söyledi. Çiçek, olayla ilgili iki astsubayın serbest bırakıldığını doğruladı. İlk patlamanın krokisi bagajda Şemdinli'de 9 Kasım'da Umut Kitabevi'ne düzenlenen bombalı saldırıdan sonra halkın yakaladığı PKK itirafçısı Veysel Ateş'in binmeye çalıştığı araçtan, 1 Kasım'da ilçede 150 kiloluk patlayıcıyla gerçekleştirilen saldırıya ilişkin kroki de çıktı.Bombalı saldırıyı gerçekleştiren aracın konumunun da anlatıldığı kroki, adli tahkikat yetkisi bulunmayan astsubayların "görevleri" konusunda yeni şüpheler doğurdu. Ancak soruşturmanın "çete" kapsamına alınmaması, serbest bırakılan astsubaylarla kalabalığa ateş açan tutuklu uzman çavuş Tanju Çavuş'un, görev emri aldıkları komutanlarının onayı olmadan yargılanamamalarına yol açacak.30 AK 933 plakalı araçtan, 1 Kasım'da meydana gelen, çok sayıda kişinin yaralanmasına, ilçenin merkezindeki Cumhuriyet Caddesi'ni harabeye çeviren saldırıya ilişkin kroki de çıktı. Krokide civardaki 5-6 binanın üzerinde de kırmızı kalemle çarpı işareti bulunduğu görüldü. Kroki, savcılıkça keşif tutanağına kaydedildi. İlçedeki İçişleri Bakanlığı müfettişleri de, dün savcı Harun Ayık'la görgü tanıklarının ifadelerine başvurdu. Diğer faili meçhul patlamaları da idari soruşturma kapsamına alan müfettişlerin, özellikle, yetkili olmadıkları halde patlama alanı krokisinin jandarmada çıkmasını dikkate aldıkları ifade edildi. Binalar da var Alınan bilgiye göre, Van'dan "çete" ve "terör" konularında yetkili savcı gelmesine rağmen soruşturmayı Şemdinli Savcılığı'nın yürütmesinde karar kılındı. Bu durum, soruşturmanın, ilçe savcılığının yetki alanında bulunmayan "çete" konusunda odaklanmayacağını ortaya koydu. Çeteye sokulmadı İlçede, 1 Kasım'daki patlamadan önce polis ve jandarma yetkililerinin bu konuda uyarıldığı da konuşulurken, bazı mağdurlara göre, patlamadan önce civardaki jandarma ve polisler, aileleriyle birlikte ilçenin başka bir bölgesine gittiler. Polise haber verilmiş CHP: Tanju Çavuş gözcüydü Şemdinli'deki bombalamalar sonrası TBMM Araştırma Komisyonu kurulması amacıyla CHP'nin verdiği önergede, "JİTEM veya jandarma istihbarat biriminin faaliyetleriyle ilgili" herhangi bir soruya yer verilmedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla AKP yöneticilerinin hazırladığı araştırma önergesinin de bugün TBMM Başkanlığı'na verilmesi bekleniyor.CHP'nin önergesinde, 15 Temmuz'dan itibaren Şemdinli'de 17 bombalama yaşandığı belirtildi. Jandarma görevlilerinin karıştığı son olayın anlatıldığı önergede, Jandarma Uzman Çavuş Tanju Çavuş'un bombalamada "gözcü" konumda bulunduğu savunuldu. 9 Kasım'daki patlamadan sonra halkın yakaladığı astsubaylar Ali Kaya ve Özcan İloğlu, "Hedef alınan Umut Kitabevi'nin sahibi, eski PKK'lı Seferi Yılmaz ve önceki bombalı saldırılarla ilgili istihbari çalışma yaptıkları için ilçede bulunduklarını, resmi olarak görevlendirildiklerini" ifade ettiler. Ancak 5442 sayılı İller İdaresi Yasası'na göre, mülki amir emri olmaksızın, jandarmanın ilçe merkezinde bu tür çalışma yapması mümkün değil. Polisin alanındaki olayla ilgili olarak jandarma, ancak, mülki amirin onayından sonra, suçu önleyici istihbarat çalışması yapabiliyor. Şemdinli Savcılığı'nın, jandarmaya mülki amir izni olmaksızın talimat verildiğinin saptanması durumunda rütbelileri de soruşturmaya dahil edebileceği ifade edildi. Şemdinli'de Jandarma yetkisiz Bombalı saldırının gerçekleştiği Umut Kitabevi'ni açan Seferi Yılmaz, olay günü yaşananları anlattı. İlk kez Milliyet'in görüntülediği kitabevinin sahibi Yılmaz, "Bombalamanın kötü izlerini kapatmaya çalışıyoruz" dedi. İşte o kitabevi