18.12.2021 - 11:25 | Son Güncellenme:
İbrahim EMÜL/OSMANİYE (DHA)
Osmaniye'de görevli Cumhuriyet Savcısı Mehmet Bülbül, bir süre önce Osmaniye Devlet Hastanesi Ortopedi Servisi'nde muayene oldu. 12 Nisan'da tekrar aynı servise gelen Bülbül, Dr. Kemal Gökhan Günel'in odasına girip, muayene olmak istedi. Burada Bülbül ile Günel arasında tartışma çıktı. Tartışmanın ardından Dr. Günel, gözaltına alındı. Osmaniye Emniyet Müdürlüğü'nde ifadesi alınan Dr. Kemal Gökhan Günel, serbest bırakıldı.
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Bülbül, olay yeri Osmaniye'de görev yaptığı için soruşturma dosyası, Adana Cumhuriyet Başsavcılığı'na gönderildi. Başsavcılık Soruşturma Bürosu tarafından alınan ifadelerin ardından Savcı Mehmet Bülbül hakkında 'Basit yaralama suçundan delil yetersizliğinden, tehdit suçundan delil yetersizliği ve unsur yokluğu nedenleriyle 'kovuşturma yapılmasına yer olmadığı' yönünde karar verildi.
Savcı Mehmet Bülbül'ün şikayeti üzerine Osmaniye Cumhuriyet Savcılığı tarafından yapılan soruşturma sonucunda Dr. Günel hakkında 'Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret' suçundan 3 aydan 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.
Osmaniye 7. Asliye Ceza Mahkemesi'nde davanın ilk duruşması görüldü. Dr. Günel ile avukatı Ömer Kavili'nin hazır bulunduğu duruşmaya Cumhuriyet Savcısı Mehmet Bülbül gelmedi. Mahkeme, duruşmayı usul aksaklıklarının giderilmesi için erteledi.
Dr. Günel'in avukatı Avukat Ömer Kavili, duruşma çıkışında yaptığı açıklamada, "Müşteki şahıs bu adliye binası altında Cumhuriyet Savcısı unvanıyla görev yapmakta, fakat bir mahkemenin duruşma yapacağını bilmesine rağmen mahkemeye saygısını gelerek gösterebilirdi. Kanun önünde eşitlik ilkesi var ise eğer müşteki kişi bu mahkemede müvekkilimizin karşısına gelecek ve o yaptıklarıyla yüzleştireceğiz onu" dedi.
TTB MERKEZ KONSEYİ BAŞKANI: SAVCI GÖREVİNİ KÖTÜYE KULLANDI
Duruşma için Osmaniye'ye gelen TTB Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Şebnem Korur Fincancı ise sağlıkta şiddete karşı meslektaşlarının yanında olmak üzere hep beraber Osmaniye adliyesinde olduklarını belirtti. Prof. Dr. Fincancı, bunun açıkça bir sağlıkta şiddet olgusu olduğunu belirterek, “Davanın açılış biçimi aslında kamu görevlisine hakaret ise burada müşteki ile sanığın yer değiştirmesi gerekirdi. Kamu görevlisi sıfatıyla orada görev yapmakta olan meslektaşımızın hem görevini engellemekten hem de orada hastanede beklemekte olan hastaların sağlık hakkına erişimini de engellemekten hakkında işlem yapılması gerekirken tersi bir durum işledi ne yazık ki. Ve görevini kötüye kullanmış oldu" diye konuştu.
‘BU YIL 1247 HEKİM, YURT DIŞINA ÇIKMAK İÇİN BELGE İSTEDİ’
Bu yıl içinde 9 bine yakın hekimin istifa ettiğini de vurgulayan Fincancı, şöyle konuştu:
"10 yıl önce 59 hekim yurt dışına çıkmak için bizden belge talep ederken son 11 ayda bu rakam 1247 oldu. Biz hekimlerimize şiddet uyguladığımız, onları korkutup sindirmeye çalıştığımız içindir. Tabi ki bizim hazırlamış olduğumuz yasa tasarısı gerçek anlamında etkili bir biçimde hayata geçene kadar tüm haklarımızı için mücadeleye devam edeceğiz. Meslektaşımızın da yanındayız ve onurlu hekimlik değerlerimizi korumak için yan yana durma ya da yarışmaya devam edeceğiz."
MESLEK ONURUM ÇİĞNENMESİNE İZİN VERMEYECEĞİM
Dr. Kemal Gökhan Günel ise burada asıl olanın kendisine yapılmış bir saldırı olmadığını vurgulayarak, “Benim mesleğime yapılmıştır ve bu konudan dolayı özellikle bu durumu çok önemsiyorum. Meslek onurumun çiğnenmesine ben izin vermeyeceğim, izin vermemek için yanımda destekçi olan bütün arkadaşlarıma çok teşekkür ediyorum" dedi.