23.02.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
SELAY SARI
Mo Yan konuşmasına, “2012’de Nobel ödülü kazandığımdan beri basının karşısına çıkmamıştım. O yüzden şu anda heyecanlıyım, çünkü basının önünde söylediklerinize dikkat etmeniz gerekiyor” diyerek başladı. Konuşmasında Türkiye’deki değişime ve Çin’de yansıtılan Türkiye imajından çok farklı bir ülke bulmasına değinen yazar, sansüre dair düşünceleri sorulduğunda, “Nobel zamanı verdiğim röportajlardaki ifadelerim Batı medyası tarafından yanlış anlaşıldı. Sansürü kesinlikle desteklemiyorum, ancak sansür kaçınılmaz bir durum. Sansür en çok güvenlik nedeniyle uygulanıyor. Örneğin havaalanında güvenlik kontrolünde geçerken yapılan aramalar ve konulan yasaklar da bir sansür. Hayatımızın her yerinde mevcut,” değerlendirmesini yaptı.
Mo Yan, Türkiye gezisi esnasında yayıncılarla görüştüğünü ve ‘Beşikten Mezara Çalışmak’ (2006) ve ‘Kurbağa’ (2009) adlı romanlarının da Türkçeye çevrileceğini duyurdu.