GündemSağlık Bakanı Koca: 'Son 20 yılda otizmin dünyada görülme sıklığı 240 kat artmıştır'

Sağlık Bakanı Koca: 'Son 20 yılda otizmin dünyada görülme sıklığı 240 kat artmıştır'

01.04.2022 - 09:54 | Son Güncellenme:

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Görülme oranındaki artışla otizm giderek önem kazanmaktadır. Son 20 yılda otizmin dünyada görülme sıklığı 240 kat artmıştır” dedi.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Otizm Farkındalık Günü Sempozyumu'nun açılış konuşmasını çevrimiçi olarak gerçekleştirdi. Konuşmasında otizmin doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan karmaşık bir nöro-gelişimsel bozukluk olduğunu hatırlatan Bakan Koca, “Otizm, bireylerin sosyal gelişimini, iletişimini ve davranışlarını etkilemektedir. Görülme oranındaki artışla otizm giderek önem kazanmaktadır. Sizlerle şaşırtıcı bir veri paylaşacağım. Son 20 yılda otizmin dünyada görülme sıklığı 240 kat artmıştır. Bu artış, yapılacak hizmetlerin önemini ortaya koymuştur” dedi.

Haberin Devamı

“5 YIL ÖNCE BAŞLATTIĞIMIZ OTİZM TARAMA PROGRAMIYLA 2 MİLYON ÇOCUĞUMUZA ULAŞTIK”

Sağlık Bakanlığı olarak otizmle alakalı yapılan çalışmaların titizlikle yürütüldüğünü söyleyen Bakan Koca, “Bir örnek vermek gerekirse otizmin olumlu gidişine katkı sağlayan en önemli iki etken olan erken fark edilme ve etkin erken müdahaleden ilki konusunda önemli bir mesafe kat ettik. Gururla belirtmeliyiz ki yaklaşık 5 yıl önce başlattığımız otizm tarama programıyla 2 milyon çocuğumuza ulaştık. Aile hekimlerimiz, saha koordinatörlerimiz ve çocuk ergen ruh sağlığı uzmanlarımız tarafından program başarı ile uygulanmaya devam ediyor. Bu başarının ardından yeni hedefimiz, erken müdahale konusunda da çok daha nitelikli bir hizmet seviyesine ulaşmaktır. Bakanlığımızın içinde bulunduğumuz 2022 yılında bu amaçla yeni çalışmalar başlatacağını ifade etmek istiyorum” diye konuştu.

Haberin Devamı

“KAPALI DÜNYALARIN ÇOK DEĞERLİ, NADİDE VE ÇOK NARİN ÖZELLİKLER BARINDIRDIĞINI BİLMELİYİZ”

Otizmli bireylerin özel bir dünyaları olduğunu belirten Koca, “Sözlerimin başında, otizmin doğuştan gelen ya da yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan karmaşık bir nöro-gelişimsel bozukluk olduğunu söyledim. Bu bozukluk, otistik bireylerin çevreleriyle insani var oluşun gerektirdiği düzeyde günlük sosyal ilişkiyi kuramamasına yol açar. Öte yandan eşsiz kabiliyetleriyle anılan otistikler olduğunu biliyor veya bugünkü bakış açımızla kültüre katkıda bulunmuş bazı portreleri de sezebiliyoruz. Kimi yüksek zekâların kişiliklerinde otistik denebilecek öğeler yer almış. Şüphesiz buradan bir genellemeye gitmek mümkün değildir. Fakat bu kapalı dünyaların çok değerli, nadide ve çok narin özellikler barındırdığını bilmeliyiz. Zatından ötürü yüce olan insan en yüksek ilgiye layıktır. Bu yüksek ilgi bizlerin ödevidir” diye konuştu.