28.06.2014 - 02:30 | Son Güncellenme:
Mert İnan
Cumhuriyet tarihinin en önemli siyasi aktörlerinden Celal Bayar’ın, 1966’dan öldüğü güne kadar yaşamını sürdürdüğü Kadıköy Çiftehavuzlar Mahallesi’ndeki müstakil evi yıkılarak yeniden yapılacak. Müstakil evin olduğu bahçede yer alan 12 katlı binanın yıkım işlemlerine başlanırken, söz konusu binanın yerine daha yüksek katlı residans tarzı bir yapının yükseleceği ifade ediliyor.
Caddebostan Hasan Ali Yücel Caddesi üzerinde bulunan ve 1950 yılında inşa edilen “Reşide Bayar Evi”nin depreme dayanıklı olmadığı, yıllar içerisinde zemininde birikmeye başlayan su nedeniyle çürüdüğü bilgisi verildi. Merhum cumhurbaşkanlarından Celal Bayar’ın torunu Emine Gürsoy Naskali ise bazı medya organlarında çıkan spekülatif haberlerin gerçeği yansıtmadığını belirterek, eve ilişkin şu bilgileri verdi:
“İnsanlar geçmişlerini, anılarını silip atmak istemezler. Dede, anneanne yadigarı bu ev, koruma altında olan bir yapı değildi. Çürük raporu verildi. Müstakil ev yıkılıp aslına uygun olarak yeniden yapılacak. Aslına uygun olarak inşa edilecek yeni ev birkaç yıl içinde tamamlanacak ve annem de yeni eve taşınacak.”
Naskali, “Reşide Bayar” Evi olarak bilinen müstakil evin ilginç öyküsünü ise şöyle anlattı:
“Bu evi 1957’de anneannem satın aldı. Anneannem evi, dedemin siyaset sahnesinden tamamen çekileceğini, yaşantılarını Kadıköy’de baş başa geçireceklerini düşünerek alıyor. Ancak bir türlü oturmak nasip olmadı. Celal Bayar cumhurbaşkanı olduğu için İstanbul’a geldiklerinde Florya Köşkü’nde kaldılar. 1960 darbesinden sonra dedem tutuklanarak Kayseri Cezaevi’ne gönderildi. Anneannem eşini ziyarete giderken yolda kalp krizi geçirip yaşamını kaybetti. Aslında bu ev ailemiz açısından dramatik bir geçmişe de sahip. Celal Bayar, son nefesini verdiği 1986 yılına kadar Kadıköy’deki müstakil evde oturdu. Darbe sonrası Demokrat Parti’nin devamı olarak kurulan Adalet Partisi, Yeni Parti gibi siyasi oluşumların aktörleri sürekli olarak Kadıköy’deki ‘Reşide Bayar Evi’ne gelip, Celal Bayar’dan icazet alırdı. Türkiye’nin siyasi hayatına yön veren birçok isim evimize gelmiş Bayar’dan icazet almıştır. Hatta siyaset dünyasında bizim evin kapısına ‘icazet kapısı’ denirdi.”