06.09.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Gökhan Karakaş - 1982’de Sarıyer’de aldığı teklifle başlayan evliliklerin, güçlü bir savaş gemisinin sakin denizlerden fırtınalı okyanuslara süren seyri gibi kesintisiz sürdüğünü belirten Rengin Gürdeniz, “Babam baş kılavuz kaptan Macit Gökırmak le Cem’in babası Halit Gürdeniz yakın arkadaştı. Cem’in üsteğmen rütbesinin takmasının ardından evlendik. Adeta aşık olduğu savaş gemilerinde görev yapıyor ve çok çalışıyordu. Zafer Muhribi görevinde İstanbul Boğazı’ndan geçerken el sallayacağını benim de balkondan el sallamamı istedi. Muhrip yaklaşırken el sallamaya başladım ve geminin köprü üstünden (kaptan bölümü) bir üniformalının el salladığını görünce O sanarak çok heyecanlandım. Gemi Karadeniz’e açıldı. 2 gün sonra telefon konuşmamızda boğaz geçişi sırasında görev yerini bırakamadığı için el sallaması için bir arkadaşına rica ettiğini söyleyince önce kızdım sonra karşılıklı çok güldük” dedi.
Kumpas Davaları’nda yargılan askerlerin eşleri arasında başlayarak yurda yayılan ‘Vardiya Bizde’ platformunun yaptıkları, Silivri’deki mahkeme günleri, TCG Ayvalık gemisinin 7 mürettebatının otomobil kazasında ölümü, köpekleri Tarçın’ın sözde delillere alet edilmesi, subay eşlerinin dayanışması ve Sessiz Çığlık eylemleri de kitapta işleniyor.
Subay eşinin zorlukları
17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nde büyük zarar gören Gölcük’teki Donanma Komutanlığı lojmanında yaşadıklarını ama şans eseri evde olmadıklarını belirten Gürdeniz depremde çok sevdiği dostlarını kaybetmenin üzüntüsünü yaşadığını vurguladı. Gürdeniz, “Denizaltı Filosu komodoru Hüsnü Dizdar’ın eşi Nesrin Dizdar ile çok sayıda yakın arkadaşımızı yitirdik. Nesrin’i sıklıkla hatırlıyorum ve anıyorum. Subay eşi olmanın getirdiği zorlukları yaşayan Nesrin gibi nice arkadaşımı anarak kitabımda yer verdim” diye konuştu.