Gündem‘Reform hazırlıkları son aşamaya geldi’

‘Reform hazırlıkları son aşamaya geldi’

03.09.2019 - 07:50 | Son Güncellenme:

Yeni adli yıl, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen törenle açıldı. Açılışta konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yargı reformundaki hazırlıkların son aşamaya geldiğini söyledi ve açılış törenine katılmayan baroları sert şekilde eleştirdi

‘Reform hazırlıkları son aşamaya geldi’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2019-2020 adli yıl açılışında yaptığı konuşmada kuvvetler ayrığlığı konusunda yöneltilen eleştirilere yanıt vererek, “Yeni yönetim sistemimizde yürütmenin de temsilcisi olan Cumhurbaşkanına kuvvetler ayrılığı konusunda yöneltilen ithamların çoğu temelsizdir. Ülkemizdeki demokratik sistemde Cumhurbaşkanı’na açılan alan, üstünlük bağlamında değil tüm kurumların ahenk içinde çalışmasını gözetme noktasındadır. Yargı üzerinden milletten ve hukuktan aldığı yetkiyle görevini yapan yürütme erki ile onun temsilcisi olan Cumhurbaşkanı’na saldırmak, aslında doğrudan siyasal alanı hedef almaktır” dedi.

Yargı reformuyla ilgili de konuşan Erdoğan, “Bugün de yeni reform hazırlıkları içindeyiz. Reform belgesindeki hedeflerimizi hayata geçirmek için hazırlıklarımız son aşamasına geldi” ifadelerini kullandı.

Mesnetsiz saldırı’

Külliye’deki açılışa katılmayan barolara tepki gösteren Erdoğan, “Demokrasiyi ve onun kurucu unsuru olarak siyaseti mesnetsiz saldırılarla yaralamaya çalışmak, en başta yargı kurumuna saygısızlıktır. Bunun en güncel örneği, idare içerisinde kamu kurumu niteliğindeki meslek teşekkülleri olan birtakım baroların adli yıl açılışını, sırf mekânından dolayı provoke etmeleridir. Yargıtay ve TBB başkanlarımızı, bu bağnaz ve provokatif dayatmalara karşı gösterdikleri dirayetli ve demokratik duruş sebebiyle tebrik ediyorum” dedi. Erdoğan, barolar başta olmak üzere tüm meslek teşekküllerinin seçim yöntemlerinin temsili demokrasiye uygun hale getirilmesinin önümüzdeki dönemde ilk çözülmesi gereken meselelerden biri olduğunu da ifade etti.

Erdoğan, Türkiye’deki 79 baronun 55’inin, “Külliye’de yapılmasının yargı bağımsızlığına gölge düşüreceği” gerekçesiyle protesto ederek katılmadığı 2019-2020 Adli Yıl Açılışı’nda konuştu. Erdoğan’ın açıklamaları şöyle:

‘Öncelikli görev’

KUVVETLER AYRILIĞI: Türkiye, darbelerden vesayete kadar pek çok sıkıntılı süreç yaşamış olsa da halkın iradesini en üstte tutan kuvvetler ayrılığı fikrine ve bunun üzerine bina ettiği demokrasi anlayışına hep bağlı kalmıştır. Geçtiğimiz yıl 24 Haziran seçimleriyle birlikte tüm unsurlarıyla fiilen hayata geçirdiğimiz yeni yönetim sistemimiz de kuvvetler ayrılığı ilkesinin daha belirgin ve keskin bir şekilde işletilmesine dayalıdır.

BİRLEŞTİRİCİ GÜÇ: Anayasamızın amir hükümleri gereğince Cumhurbaşkanı sadece yürütmenin değil devletin de başıdır. Türkiye Cumhuriyeti’nin ve Türk milletinin birliğini, beraberliğini, tüm kurumlarıyla etkin şekilde işlemesini temin, Cumhurbaşkanı’nın en öncelikli görevidir. Anayasımızın lafzında ve ruhunda açıkça yer alan bu yaklaşımı, kuvvetler ayrılığı için bir tehdit değil, tam tersine birleştirici bir güç olarak görüyoruz.

FAYDA DEĞİL ZARAR: Yasamanın, yürütmenin ve yargının kendi içlerinde bağımsız bir şekilde çalışması, hepsinin de anayasada Cumhurbaşkanı’na verilen ‘devletin başı’ misyonu etrafında birlikte hareket etmelerine mani değildir. Devlete ait yetki ve görevlerin herhangi bir üstünlük sıralaması olmadan kullanılması olan kuvvetler ayrılığı prensibinin denge yerine çatışma anlayışıyla yorumlanması, ülkeye ve millete fayda değil zarar getirir. Çünkü kuvvetlerin kendi içlerindeki faaliyetlerini yürütürken sahip oldukları bağımsızlık, başlı başına bir egemenlik hakkı değildir.

Devlet sisteminde illa bir üstünlük aranacaksa bu ancak anayasanın ve orada tezahür eden milli egemenliğin üstünlüğü olabilir. Milli egemenliği, yasama ve yürütme kurumları demokratik seçimlerle doğrudan milletten aldıkları güçle kullanır. Yargı ise anayasayı ve kanunları yapan yasama organından aldığı yetkiyle görevini yürütür.

‘Ahenk içinde’

İTHAMLAR TEMELSİZ: Yargı bağımsızlığı, bu erkin kendisine yargı yetkisi veren hukuk kurallarını eksiksiz bir şekilde uygulaması sorumluluğu ve gücünden kaynaklanır. Ülkemizdeki tartışmalarda kuvvetler ayrılığına yönelik ithamların daha ziyade yürütme-yargı gerilimi üzerine bina edilmesinin sebebi, bu önemli gerçeği örtmeye yöneliktir. Yeni yönetim sistemimizde yürütmenin de temsilcisi olan Cumhurbaşkanına kuvvetler ayrılığı konusunda yöneltilen ithamların çoğu temelsizdir. Ülkemizdeki demokratik sistemde Cumhurbaşkanı’na açılan alan, üstünlük bağlamında değil tüm kurumların ahenk içinde çalışmasını gözetme noktasındadır. Yargı üzerinden milletten ve hukuktan aldığı yetkiyle görevini yapan yürütme erki ile onun temsilcisi olan Cumhurbaşkanı’na saldırmak, aslında doğrudan siyasal alanı hedef almaktır.

YARGIYA SAYGISIZLIK: Kuvvetler ayrımındaki yerinin ötesinde tamamen ideolojik ve bağnaz bir tahayyülle yargı bağımsızlığı sözünü gündemde tutanlar, en çok demokrasiye, cumhuriyete, milli iradeye zarar veriyor. Son anayasa değişikliği ile yargı bağımsızlığı kavramı, yargının tarafsızlığı ilkesiyle tahkim edilmiştir. Buna rağmen demokrasiyi ve onun kurucu unsuru olarak siyaseti mesnetsiz saldırılarla yaralamaya çalışmak, en başta yargı kurumuna saygısızlıktır.

Demokratik duruş’

SEÇİM SİSTEMİ DEĞİŞMELİ: Önümüzdeki dönemde ilk çözmemiz gereken meselelerden birinin, barolar başta olmak üzere tüm meslek teşekküllerinin seçim yöntemlerinin temsili demokrasiye uygun hale getirilmesi olduğuna inanıyorum. Yargıtay ve TBB başkanlarımızı, bu bağnaz ve provokatif dayatmalara karşı gösterdikleri dirayetli ve demokratik duruş sebebiyle tebrik ediyorum. Yargı kurumunun nefasetine zarar veren, ülkemizdeki avukatların kahir ekseriyetinin hissiyatını ve tercihini de temsil etmediğine inandığım bu tür yanlışların ileride tekrarlanmayacağını umuyorum.

‘Önemli olan uygulamadır’

Yargı reformuyla ilgili konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları söyledi: “Bugün de yeni reform hazırlıkları içindeyiz. Reform belgesindeki hedeflerimizi hayata geçirmek için hazırlıklarımız son aşamasına geldi. Tabii asıl önemli olan uygulamadır. Ülkemizde kağıt üzerinde mükemmel duran nice düzenlemenin, uygulamadaki çarpıklıklar sebebiyle nasıl sıkıntılara ve adaletsizliklere yol açtığını hepimiz çok iyi biliyoruz. AB organları her ne kadar ülkemize karşı açıkça ayrımcı bir tutum içindeyse de biz bu reform belgesiyle aynı zamanda tam üyelik yükümlülüklerimize olan bağlılığımızı da göstermiş oluyoruz.”

‘Reform hazırlıkları son aşamaya geldi’


Erdoğan, açılış sonrası Yüksek Mahkeme Başkanları onuruna verilen öğle yemeğine katıldı. Yemekte; TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, yüksek yargı üyeleri ile TBB Başkanı Metin Feyzioğlu hazır bulundu. Yemeğe KKTC Yüksek Mahkeme Başkanı Narin Ferdi Şefik ve Katar Temyiz Mahkemesi Yüksek Yargı Konseyi Başkanı Dr. Hassan Almohannadi de katıldı.