17.02.2023 - 07:00 | Son Güncellenme:
ANKARA Milliyet
Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı Çocuk Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Musa Şahin, depremzede çocuklarla ilgili farklı bir koruyucu aile modeli uygulanmadığını belirterek, “Öncelikle bu süreci en iyi bir şekilde atlatmaları için refakatsız çocuklarımızı kurumlarımızda bakım altına alacağız. Kendi öz aileleri ya da yakınlarına ulaşmaya çalışacağız” dedi.
Kimler koruyucu olabilir?
Şahin, koruyucu aile uygulamasıyla ilgili merak edilen soruları yanıtladı. Koruyucu Aile uygulamasının “biyolojik ailelerinin yanında çeşitli sebeplerden dolayı yaşayamayan 0-18 yaş grubu çocukların devlet bakımı altına alındıktan sonra başka bir aile yanında aile odaklı bir hizmet kapsamında verilen bakım hizmeti” olduğunu aktaran Şahin, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan ve Türkiye’de ikamet eden, 25-65 yaş arası, en az ilkokul mezunu, düzenli bir gelire sahip ve çocuklara şefkat, hoşgörü ve sabırla yaklaşabilecek tüm bireylerin koruyucu aile olabileceğini söyledi.
Evlat edinmeyle aradaki fark
Şahin, evlat edinme ile koruyucu aile arasındaki farkı da şöyle açıkladı:
“Koruyucu ailelikte devletin bakım süreci devam ederken bu süreç aile ile paylaşılmaktadır. Evlat edinmede ise hukuksal süreçler tamamlanarak velayet tamamen aileye geçmektedir. Koruyucu ailelikte evli ya da bekar olmak şartı yok ama evlat edinmede evli olma şartı var. Burada bizim koruyucu ailelere yaptığımız ödemeler olmaktadır ama evlat edinme süreci tamamlandıktan sonra herhangi bir ödeme olmamaktadır.”
Farklı uygulama yok
Depremzede çocuklarla alakalı herhangi bir farklı koruyucu aile modeli uygulanmadığını anlatan Şahin, “Öncelikle bu süreci en iyi bir şekilde atlatmaları için refakatsiz çocuklarımızı kurumlarımızda bakım altına alacağız. Bu süreç içerisinde kendi öz aileleri ya da yakınlarına ulaşmaya çalışacağız. Öz ailesine ya da yakınına ulaşamadığımız çocuklar bizim şu anda bakanlığımızın gözetimi altında ve bakımı altında olan çocuklar gibi sürece dahil edildikten sonra aile odaklı hizmetlerimizden koruyucu aile ve evlat edinme bu sürece onlar da dahil olacaklardır. Depremden zarar gören gerek kurumlarımızdaki gerek ailelerin yanında yaşayan çocuklarımızın depremin yaratmış olduğu travmatik etkiyi ortadan kaldırmak için çalışmalarımıza başladık. Bu süreç içerisinde meslek elemanlarımız tarafından sağlanacak psikososyal destekle çocuklarımızın travmadan hızlı bir şekilde en az zararla kurtulmaları için var gücümüzle çalışacağız” ifadelerini kullandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan, Kahramanmaraş’tan Etlik Şehir Hastanesi’ne getirilen 16 refakatsiz depremzede bebeği geçen hafta ziyaret etmişti.
KİMLİKSİZ ÇOCUKLAR AİLELERİNİ BEKLİYOR
HABER MERKEZİ - Deprem minik bedenlerin kimliklerini ellerinden aldı. Deprem enkazından sağ kurtulan bini aşkın çocuk çevre illerdeki çeşitli hastanelere nakledildi. Şansı olanlar ailelerine hemen kavuşurken kimlikleri tespit edilemeyenler ise ailelerinin kavuşacağı anı bekliyor. Adana Şehir Hastanesi’nin yanı sıra Ankara ve İstanbul’da tedavisi süren çocuklar kimlik tespiti yapılamadan getirildiği için hastane kayıtlarına “isimsiz” olarak giriş yapılıyor. Enkazdan çıkarıldığı yer, geliş saati gibi bilgilerle kayıt altına alınan çocuklar sahadan alınan bilgilerle eşleştirilmeye çalışılıyor.
Konuşamıyorlar
Ayrıca hastane bünyesinde çalışan sosyal hizmet birimi, konuşabilen çocuklarla bir süreç yürüterek anne, baba ve nereden geldikleri bilgisine ulaşmaya çalışıyor. Emniyet güçleri ile koordineli çalışan hastane yönetimleri anne ve babası olduğu kimlik tespitiyle kesinleşen kişilere çocukları teslim ediyor. Fakat hem yaralı çocukların genellikle şokun etkisiyle konuşamaması hem de ailelerin farklı şehirlerdeki hastanelere tek tek giderek çocuklarını aramaları sürecin yavaş işlemesine neden oluyor.
Hastanede tedavisi biten çocukların kimlikleri tespit edilemediği ve ailelerine ulaşılamadığı takdirde ise çocuklar Sosyal Hizmetler’e teslim ediliyor. Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Derya Yanık’ın, 13 Şubat’ta yaptığı açıklamaya göre bakanlıkta kayıtlı 1362 çocuk bulunuyor. Bu çocuklardan 369’u ailelerine teslim edilirken 792 çocuğun tedavisinin devam ettiği, 201 çocuğun ise kurumlara yerleştirildiği açıklandı. Enkazdan kurtarılan 291 çocuk ise hala bir kimliğe erişmiş değil.