GündemPolyanna olmayın

Polyanna olmayın

11.07.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

‘Kanser Bitti Ya şimdi’ kitabının yazarı Onkolog Tayfun Hancılar, kanserden sonraki hayatta nasıl beslenilmesi gerektiği gibi çok önemli konulara dikkat çekti. Hancılar, ilk adımın kanserin bittiğine inanmak olduğunu söyledi.

Polyanna olmayın

Onkoloji alanında Türkiye’nin önde gelen isimlerinden biri olan Dr. Tayfun Hancılar’ın kaleme aldığı, Müptela Yayınları’ndan çıkan “Kanser Bitti Ya Şimdi” isimli kitap, kanser hastaları için başucu kitabı niteliğinde. Hancılar, kanserden sonraki hayatın nasıl yaşanması, nelere dikkat edilmesi, yaşanan endişelerle nasıl başa çıkılması, nasıl beslenilmesi gerektiğine dikkat çekiyor. İstanbul Okan Üniversitesi Hastanesi Radyasyon Onkoloji Bölüm Başkanı ve Başhekimi olan Dr. Hancılar aynı zamanda Küba Onkoloji Enstitüsü ile hastane arasında imzalanan konseyde başkan olarak görev yapıyor.

Haberin Devamı

Twitter’a yazıyor gibi...

Kanser tedavi aşamasının çok önemli olduğunu ve bu dönemde hasta, hasta yakınları ve doktorun sürekli görüşerek iletişim halinde olduğunu söyleyen Dr. Hancılar, kitabında 32 yıllık tecrübesini aktardığını söylüyor:

“Tedavi sonlanıp 3-4 ay sonraki kontroller başladığında hasta kendini yalnız hissediyor ve bir boşluğa düşmüş gibi oluyor. Uzun sürecek kanser tedavi sonrası bu dönemde dikkat edilmesi gereken çok önemli noktalar var ve akıllarda da birçok soru kalabiliyor. Bu süreci sade ve anlaşılır bir dille anlatmak ve bu konuda 32 yıllık onkoloji meslek hayatımdaki birikimleri aktarmak istedim. Uzun ve sıkıcı bilimsel veriler yerine günlük hayatın pratiğine uygun, uygulanabilir tavsiyelerde bulundum. Aslında yazarken Twitter’da yazıyor gibi düşündüm kendimi.”

Haberin Devamı

Hastalardan kanser tedavisi sonrasında en sık sorulan sorunun beslenme üzerine olduğunu dile getiren Dr. Hancılar, kanser hastalarının dikkat etmesi gerekenlerle ilgili şu bilgilare paylaştı:

“Hastalar haklı olarak tedaviden sonra nasıl yaşamaları gerektiğini çok merak ediyorlar. Bu kitapta hastalarımıza uzun süreli ve kolay uygulanabilecek bazı yöntemler önermeye çalıştım. Beslenmeden spora, yogadan cinsel hayata kadar merak ettikleri her şeyi bu kitapta bulabilecekler. Benim hastalarıma verdiğim ilk tavsiye tedavi bittikten sonra kanserin bittiğini düşünmeye başlamalarıdır. Çünkü lafta kolay ama gerçekte zor bir duygudur kanserin bittiğini kabul etmek. Kuşkular, korkular uzun süre devam eder ancak kişi bu kaygıdan uzaklaştıkça daha huzurlu ve mutlu olacaktır. O yüzden kitabın ismini ‘Kanser Bitti!’ koydum. Bence kitapta birçok tavsiye var ama en önemlisi hastalarıma ‘Siz Polyanna değilsiniz, o yüzden kimseye de mutlu rolü oynamak zorunda değilsiniz’ dedim. Bazı günler canınız sıkkın olabilir bazen ise çok mutlu olabilirsiniz. O gün ne hissediyorsanız onu yaşayın, hesap vermeyin.”

Her şey dozunda...

Kanser hastalarında, hastalığın nüksedebileceği korkusunun çok yaygın olduğunu vurgulayan Dr. Hancılar, her şeyin dozunda yapılmasını öneriyor:

Haberin Devamı

“Bu fikri uzaklaştırmak elbette zordur. Ama kitapta da belirttiğim gibi doğru bir tedavi gördüyseniz, kontrolleri aksatmıyorsanız ve anlattığım yaşam tarzına uyuyorsanız siz üstünüze düşeni yapmışsınız demektir. Bundan sonrasını hayatın akışına bırakmak gerekir. Bu konuyla ilgili kitapta gerçekten çarpıcı bir anım var onu okuyunca aslında sorunun cevabı ortaya çıkıyor. Beslenme, spor, kilo kontrolü, vitamin kullanımı bunların hepsi çok önemli ama hepsinin dozunda ve doğru uygulanması gerekli. Hastalarımıza doğru bilgileri aktarabilirsek ve onlar bize inanırlarsa kesinlikle tavsiyelerimize uyuyorlar. O yüzden kitapta tüm bu konuları gereksiz detaylardan kaçınarak anlattım. Hastalarıma hep söylediğim gibi sizler çok zor bir hastalığı yenmiş özel insanlarsınız yani çevrenizde gördüğünüz kişilerden daha güçlü ve özelsiniz.”

İşte o kitaptan önemli satır başları:

Dr. Tayfun Hancılar tedavi sonrasında çalışmaya devam eden kişilerin birden bire yüksek tempoya ulaşma hatasına düşmemeleri gerektiğini vurgularken, “Pozitif ol kafana takma” tavsiyesine uyulmaması gerektiğinin altını çiziyor. Kitapta, “Sakın bu tavsiyeye uymayın! Hiçbir insan sürekli Polyanna gibi yaşayamaz, yaşamamalıdır. Öfke, hüzün, mutluluk hayatın içinde olan şeylerdir. Evde ya da işte asla duygularınızı dizginlemeyin. Öfkelendiyseniz bağırın, mutsuzsanız o gün suratsız olun, mutluysanız çevrenize hissettirin” derken, “Asla kendinizi başka bir kanser hastası ile karşılaştırmayın” uyarısında da bulunuyor.

Haberin Devamı

Dr. Hancılar, kanser hastalarının hastalığı atlattıktan sonra kafalarındaki “Kaç ayda bir kontrole gitmeliyim, doktorum neden PET CT istemedi, çok sık mı tomografi çektirmeliyim” gibi benzer sorulara da yanıt verirken, “Stres kanserin tekrarına yol açabilir mi, kanseri tetikler mi?” sorusunu da ele alıyor. Farklı görüşler olmasına rağmen stresin bilimsel olarak  kansere yol açtığını kanıtlayan hiçbir çalışma olmadığını belirten Dr. Hancılar, şöyle anlatıyor: “Eğer kişi kanser hastalığına yakalandıktan sonra stresten kurtulamazsa ve depresyona girerse maalesef hastalık kötü seyrediyor.”