‘Polis memuru Zenit cinayete yardım etti’
16.12.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
Mütalaada Dink cinayetinin soruşturma aşamasında ihmali olduğu gerekçesiyle tutuklanan ancak daha sonra tahliye olan polis memuru Muhittin Zenit’in de “cinayete yardım ettiği” belirtildi. Hakkında 43 yıla kadar hapis istenen Zenit’in tutuklanması talep edildi...
Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu dördü tutuklu, 13’ü firari, 76 sanığın İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yargılandığı davada açıklanan mütalaanın detayları ortaya çıktı.
Mütalaada, tutuksuz sanık Muhittin Zenit’in 2003-2006 tarihleri arasında Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü’nde polis memuru olarak görev yaptığı, Erhan Tuncel’in yardımcı istihbarat elemanı yapıldığı tutanak altında imzası bulunduğu ve bu şekilde Yasin Hayal grubunun bütün faaliyetlerini takip ettiği belirtildi. Mütalaada, Zenit’in 19 Ocak 2007 tarihinde Dink cinayetinden 1 saat 44 dakika sonra Erhan Tuncel ile yaptığı görüşmede cinayetin bütün ayrıntılarına vakıf olduğu, bu durumun 4 Mart 2007 tarihli tutanak ile anlaşıldığı ifade edildi.
Belgeleri yok etti
İddianamede, Zenit’in, Tuncel’den edindiği bu bilgileri, F4 raporuna dönüştürmediği, Tuncel’den, Dink cinayetini Hayal’in azmettirmesi sonucu önce Zeynel Abidin Yavuz tarafından işleneceğini öğrenmesine rağmen Mehmet Ayhan ile birlikte düzenlediği 15 Şubat 2006 ve 8 Nisan 2006 tarihli F4 gizli haber raporlarına ısrarla “Hrant Dink cinayetinin Yasin Hayal tarafından işleneceği” bilgisini geçirdiği belirtildi.
Mütalaada, Hayal’in Dink cinayetini işleteceği tetikçi arayışının F4 gizli haber raporlarından gizlendiği, sanık Ramazan Akyürek ve C Şube Müdürü sanık Ali Fuat Yılmazer’in talimatı ile Zenit’in o dönem çalışmış olduğu Bayburt ilinden Trabzon İstihbarat Şube Müdürlüğü’ne gelerek burada alıkonulan yardımcı istihbarat elemanı Erhan Tuncel ile görüştüğü, sanıklar Ercan Demir ve Faruk Sarı ile birlikte Dink cinayeti tasarısına ilişkin resmi belgeleri incelediği ve 20 kadar F5 takip tarassut raporunu diğer sanıklar ile birlikte yok ettiği ifade edildi.
Sanık polis memuru Muhittin Zenit’in, FETÖ/PDY’nin amaçları doğrultusunda, cinayet öncesinde farklı tarih ve zamanlarda şahsın can güvenliğine ilişkin tehditler ortaya çıkmasına karşın Dink’e şahsi ve fiziki koruma tedbirleri alınması için ilgili birimlerle irtibata geçmediği gibi kendisinin de gerekli tedbirleri almadığı anlatılan mütalaada, sanığın faillerle irtibatlı olarak Dink’in öldürülmesine yardım ettiği, bu maksatla eylemin öncesinde şahısların iradesini bu yönde teşvik ettiği, eylemin işlenmesi noktasında şahıslara yardımcı olduğu, bu maksatla görevini kötüye kullanarak bir kısım belge, tutanak vs. evrakları yok ettiği ve ilgili makamlara ulaştırmadığı anlatıldı.
Savcı tutuklanmasını istedi
Sanık Zenit hakkında, “tasarlayarak kasten öldürmeye yardım etmek”, “FETÖ silahlı terör örgütüne üye olmak”, “resmi belgeyi bozmak, yok etmek veya gizlemek” ve “görevi kötüye kullanma” suçlarından 25 yıl 8 aydan 43 yıl 6 aya kadar hapsi talep edildi. Zenit soruşturma sırasında Dink cinayetinde ihmali olduğu gerekçesiyle tutuklanmış, ifadesinde “Ben bir polis memuru olarak, Dink’in Yasin Hayal tarafından ne pahasına olursa olsun öldürüleceğini raporlarımda bildirdim. Başka nasıl bildirebilirdim? Dink’in öldürüleceğini devlet arşivlerine koyan kişi benim” dedikten sonra 19 Nisan 2016 tarihinde tahliye edilmişti. Savcı ise mütalaasında, Zenit’in cinayete yardım ettiğini belirterek tutuklanmasını istedi.
‘Ulusalcı algısı yarattı’
Mütalaada, ByLock kullanıcısı olduğu belirtilen ve hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istenen tutuklu sanık gazeteci Ercan Gün’ün, cinayetin faili Ogün Samast’ın gözaltına alındığı gün elinde Türk bayrağı verilerek çekilen görüntülerini 1 Şubat 2007’de yayınlayarak cinayetin arkasında ulusalcılar olduğu algısı yaratarak Ergenekon operasyonlarına zemin oluşturduğu öne sürüldü.
‘Cerrah gerekli talimatı vermedi’
Mütalaada “görevi kötüye kullanmak” suçundan 1 yıla kadar hapsi istenen dönemin İstanbul İl Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah’ın görev yaptığı süre içerisinde kendisine var olan tehlikenin toplantılarda aktarıldığı 2004 yılında Dink’in ölüm tehditleri aldığı anda Agos gazetesi ile Dink’in evine yönelik alınmasına karar verilen güvenlik tedbirlerinin yanı sıra Dink’e şahsi ve fiziki koruma tedbirleri alınması için talimat vermesi gerekli iken bu yönde gerekli talimatları vermediği belirtildi.
Uzun’a 1 yıl istemi
Dönemin Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı Sabri Uzun hakkında ise görevin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek kişilerin mağduriyetine sebep olduğu gerekçesiyle 1 yıla kadar hapsi istendi.
