‘Plazma kaynaklı ürünlere dikkat!’

Kronik kanama bozukluğu hastalığı olan hemofili, dünyada yaklaşık 650 bin, Türkiye’de ise 19 binden fazla insanı olumsuz etkiliyor. 17 Nisan Dünya Hemofili Günü’nde Milliyet’e konuşan Türkiye Hemofili Derneği Başkanı ve İstanbul Üniversitesi Hemofili Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Bülent Zülfikar, Kovid-19 salgınında hastaların durumu ve yapılması gerekenleri anlattı. Prof. Dr. Zülfikar, hemofili ve diğer kalıtsal kanama bozukluğu olan hastaların, farklı riskler taşımadığını belirterek, “Ancak ilave hastalık dediğimiz, kalp-damar hastalığı, diyabet, obezite gibi sorunlar varsa yüksek risk altındalar” dedi.

‘Eksiksiz uygulanmalı’

Hemofili ve diğer kalıtsal kanama bozukluğu olan hastaların hijyenik tedbirler ve sosyal mesafe kuralını eksiksiz uygulamaları gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Zülfikar, şunları anlattı:

“Hastalar, kullandıkları kanama önleyici ilaçlarını zamanında almalı. Hemofili hastaları, salgın sürecinde evde olduklarında bağışıklık güçlendirici beslenme düzenine özen göstermeli. Salgınla beraber hastalarımızın karşılaştıkları önemli bir sorun; düzenli kullanmaları gereken pıhtılaşma faktörü konsantrelerinin bulunamama endişesi. Neyse ki ülkemizde böyle bir sorun yok. Evlerinde sürekli ilacı bulunan hastalarımız kendilerini güvende hissediyorlar.
Maalesef planlanmış cerrahi özellikle ortopedik girişimleri bulunan hastalarımızın bu randevuları iptal edilerek, ileri tarihlere ertelendi. İleri derecede kas-eklem sorunu bulunan ve operasyon bekleyen bu hastalarımız, özel ev egzersizleri ve replasman programları ile bu süreyi mümkün olan en zararsız şekilde geçirmeye çalışıyorlar.”

‘Merkezimiz açık’

Prof. Dr. Zülfikar, uyarılarını şöyle sıraladı: “Salgın sürecinde hemofili hastaları kesinlikle kaynağını bilmedikleri plazma kaynaklı ürün kullanmamalı. Dernek merkezimiz haftada iki gün açık ve hemşirelerimiz ihtiyacı olanların damar içi enjeksiyonlarını yapıyor. Dernek bilim kurulumuz hemen hemen her gün internet sitemizde, gerek koronavirüs hastalığıyla, gerekse evde kalmak zorunda olanlara yönelik farklı konularda makaleler, görseller yayınlıyor.

Hemofili hastalarında kanamaların yüzde 75’i kas ve eklemlerde olur. Ön sırasını da başta dizler olmak üzere ayak bilekleri ve dirsek eklemleri alır. Eğer bu kanamalar tedavi edilmezse veya tekrarlanmaları önlenmezse, 5-10 yaşına gelmeden çocuklarda eklem sakatlıkları oluşmaya başlar.

Çocuk, salıncakta sallanırken, kaydıraktan kayarken kafasını çarparsa beyin kanamasından hayatını kaybetme riski vardır. O yüzden çocuklarımızın koruma tedavisi dediğimiz, haftada 2-3 kez kullandığımız pıhtılaşma faktörü ilaçlarını kullanmaları dünyada uygulanan bir yöntemdir.”