05.03.2010 - 02:01 | Son Güncellenme:
GÜVEN ÖZALP
Türkiye’nin terörle mücadele konusunda yetersiz kaldığı gerekçesiyle sıkça eleştirdiği ülkeler arasında yer alan Belçika, ülke tarihinin en kapsamlı operasyonlarından birini PKK’ya karşı düzenledi. 300 kadar polisin katılımıyla gerçekleştirilen operasyonu bugüne kadar yapılanlardan farklı kılan, örgütün üst kademelerinden isimlerin de hedef alınması oldu.
TSİ 06.30’da Brüksel, Anvers, Namur, Liege, Charleroi ve Verviers kentleriyle Roj TV’nin merkezinin bulunduğu Denderleeuw kasabasında büro, dernek ve evlerden oluşan 28 noktaya eşzamanlı düzenlenen baskınlarda 20 kişi gözaltına alındı. Gözaltıların 18’inin Brüksel, ikisinin de Charleroi’da gerçekleştirildiği açıklandı. Kürt Ulusal Kongresi (KNK) ve BDP Brüksel temsilcilğine yapılan baskında gözaltına alınanlar arasında Kongra-Gel Başkanı Remzi Kartal ve Yürütme Konseyi üyesi Zübeyir Aydar da yer aldı. KNK Başkan Yardımcısı Adem Uzun ve örgütün önde gelen isimlerinden Eyüp “Faruk” Doru da bu iki isimle birlikte gözaltına alındı.
Kartal ve Doru, geçen yıl mart ayında Türkiye’nin iade istemi çerçevesinde İnterpol aracılığıyla İspanya’da gözaltına alınmış ancak daha sonra serbest bırakılmışlardı. Kartal’ın Belçika, Aydar’ın İsviçre, aynı zamanda Paris Kürt Enformasyon Merkezi’ni yöneten Doru’nun ise Fransa tarafından verilmiş mülteci statüsü bulunuyor. Bu durum, Türkiye’ye olası bir iadenin önündeki en önemli engeli oluşturuyor.
Roj TV’ye baskın
Operasyonun önemli ayaklarından birini de Roj TV oluşturdu. PKK’nın yayın organı olarak faaliyet gösteren Roj TV’ye yapılan baskında kanal yöneticilerinden Gülşen Emsiz ve bazı kanal çalışanları gözaltına alındı. Önemli miktarda para ve çok sayıda örgütsel dokümana el konulan operasyon sırasında Roj TV’nin yayınları belli bir süre kesildi.
Belçika’daki operasyon geçtiğimiz günlerde İtalya’da 16, Fransa’da da 9 kişinin gözaltına alınmasıyla sonuçlanan operasyonların devamı niteliğinde ve 3 yıllık bir izleme sürecinin ürünü. Türk istihbarat ve güvenlik birimlerinin bu ülkelerle PKK konusunda çok yakın işbirliği içinde olduğu ve belli aşamada operasyonlara temel oluşturacak somut veri sağlama konusunda Ankara’nın devreye girdiği belirtiliyor. Roj TV Genel Yayın Yönetmeni Amed Dicle’nin de operasyonun Belçika ve Türk polisinin ortak ürünü olduğunu iddia ederek, “İçeride Türkçe konuşan yüzü maskeli polisler var” demesi dikkat çekti. Yetkililer ise operasyona Türk polisinin katılmadığını ancak Türk asıllı ve Türkçe konuşan Belçikalı po-lislerin bulunabileceğini belirtti.
Neyle suçlanıyorlar?
Gözaltına alınanlara yönelik suçlamalar arasında PKK’nın faaliyetlerine ve yönetimine katılım, “Belçika ve çeşitli Batı Avrupa ülkelerindeki özellikle Kürt asıllı gençlerin Irak ve Yunanistan’daki terör eğitim kamplarına zorla gönderilmeleri”, “bu ülkelerde ve Belçika’da silahlı eğitim verilmesi”, sahte kimlik şebekesi oluşturulması, haraç toplama gibi unsurlar yer alıyor.
Ankara’dan teşekkür
Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Belçika’nın PKK’ya yönelik operasyonu için, “Belçika’nın bu yükümlülüğünü yerine getirmiş olmasından büyük mutluluk duyuyoruz ve kutluyoruz. Teröre karşı dayanışma, bir yükümlülük ve sorumluluktur” dedi. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan da Belçika’daki operasyonu gün boyunca yakından izledi. Erdoğan, önce Başbakanlık Müsteşarı Efkan Ala’dan, ardından MİT Müsteşarı Emre Taner’den bilgi aldı.
ANKARA Milliyet
KİMDİR?
Remzi Kartal: 1991 yılında DEP milletvekili olarak parlamentoya giren Kartal, tutuklanmamak için 1994 yılında yurtdışına kaçtı. Yurtdışındaki diğer DEP’lilerle birlikte “DEP ile Dayanışma Bürosu”nu kuran Kartal, 1995 yılında Sürgünde Kürdistan Parlamentosu’nun (PKDW) kuruluş çalışmalarında yer aldı. PKDW’nin Yürütme Kurulu’na giren Kartal, 1999’da parlamentonun kendisini feshinin ardından Kürdistan Ulusal Kongresi’nin (KNK) kuruluş çalışmalarında bulundu. KNK Yürütme Konseyi’nde görev yapan Kartal, KONGRA-GEL Başkan Yardımcılığı görevini sürdürdü, ardından başkan oldu. “Kırmızı Bülten” ile aranıyor.
Zübeyir Aydar: 1961 doğumlu. 19. dönem Siirt Milletvekili olarak TBMM’ye girdi. DEP’in kapatılmasının ardından milletvekilliği düştü, ardından yurtdışına kaçtı. PKK’nın siyasi kanat sorumlusu. 2004’ten bu yana kırmızı bültenle aranan ve PKK KONGRA-GEL’in Başkanı olan Aydar, 2009’a kadar bu görevini sürdürdü. Halen Yürütme Konseyi üyesi olan Aydar, aynı zamanda geçen yılın sonlarında demokratik açılım çerçevesinde Avrupa’dan gelecek militanların Türkiye’ye dönüşünü organize etti. Aydar’ın yurtdışında milletvekili maaşı aldığı iddia edilmiş, ancak TBMM Başkanlığı bu iddiayı reddetmişti.
YORUM
‘Avrupa’nın desteği şart’
Bahçeşehir Üniversitesi Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanı Ercan Çitlioğlu, operasyonlarda hedefe ulaşması için PKK’nın siyasi kanadının etkin olduğu İsveç, Norveç, Danimarka, Hollanda, Avusturya ve İsviçre gibi ülkelerin de destek vermesi gerektiğini söyledi. Çitlioğlu, “Bu ülkeler sessiz kalırsa Fransa ve Belçika’da yapılan operasyonların yıkıcı etkisi olmaz” dedi. Çitlioğlu şöyle devam etti: “Silahlı kanadın, arkasında siyasi kanat olmadığı sürece, Irak’ın kuzeyindeki varlığını sürdürmesi mümkün değil. Operasyonlar özellikle PKK’nın beyin takımının izolasyonunu ve finans kaynaklarının zayıflatılmasını sağlarsa, o zaman silahlı güçlerini sürdürmekte ciddi bir zorluk yaşarlar. Bu konuda Amerika’nın da bir rolü olduğunu düşünüyorum. Amerikan güçlerinin Irak’ı terk etmesinden sonra PKK’nın orada silahlı varlığını devam ettirmesi, Türkiye ile Kuzey Irak Kürt yönetimi arasındaki ilişkilerin normalleşmesini engelleyecektir. Biz bugüne kadar PKK’yla mücadeleyi hep eylem alanında yürüttük. Oysa onu besleyen siyasi coğrafyadır. Nerede, Avrupa’da. Şimdi taşlar artık yerine oturuyor.”
SERHAT OĞUZ İstanbul