02.08.2021 - 11:44 | Son Güncellenme:
AA
Kentte güvenlik görevlisi olarak çalışan 60 yaşındaki Osman Hezer, 2015'te ailesiyle Gevaş ilçesindeki Dokuzağaç Mahallesi yakınlarında piknik yaptığı sırada, sahilde rengi ve yapısıyla farklı bir taş olduğunu fark etti.
Ailesinin yardımıyla bulunduğu yerden çıkararak evine götürdüğü taşın, kütle olarak aynı ebattakilere göre daha ağır olmasından şüphelenen Hezer, arkadaşı aracılığıyla taştan aldığı numuneyi Kırklareli Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Yeşiltaş'a gönderdi.
Yapılan incelemeler sonucu meteorit olduğu belirlenen 81 kilo 400 gram ağırlığındaki taşın numunesi, ABD'deki Ay ve Gezegen Enstitüsü'ne gönderildi. Burada gerçekleştirilen kontrollerde de aynı sonuca ulaşılmasıyla göktaşı, Uluslararası Meteorit Veri Bülteni'ne işlendi ve "Doğuzağaç" ismiyle kayıtlara geçti.
"BİRKAÇ KEZ GÖKTAŞI OLMADIĞI SÖYLENDİ"
Hezer, AA muhabirine, taşı ilk gördüğünde diğerlerinden farklı olduğunu anladığını, bu nedenle incelemek için eve götürmeye karar verdiğini söyledi.
Taşın ebat olarak küçük olmasına rağmen, kütlesinin ağır olduğunu belirten Hezer, bunun meteor olduğundan şüphelenerek internetten gök taşlarıyla ilgili araştırma yapmaya başladığını anlattı.
Göktaşlarını tespit eden bazı yerlere numuneler gönderdiğini ancak olumsuz rapor verildiğini aktaran Hezer, şöyle konuştu:
"Taştan numune almak bile çok güçtü. Kırılması çok zor olan taştan numuneleri keserek alabiliyordum. Bu işle ilgilenen Adem Aktaş'a ulaştım. Tahlil sonuçlarını ona gönderir göndermez bana göktaşı olduğunu söyledi. Önce bana evde basit bir test yaptırdı sonra bir numune istedi. İlgili yerlere gönderdi. En son Amerika'da yapılan incelemede Uluslararası Meteorit Veri Bülteni'ne işlenerek göktaşı olduğu onaylandı. Ailece çok mutlu olduk. Yaptığımız araştırmalara göre şu an Türkiye'nin en büyük üçüncü gök taşı."
METEORİDİ GÖRMEK İÇİN KONYA'DAN VAN'A GELDİ"
Konya'da reklamcılık yapan ve hobi olarak gök taşlarıyla ilgilenen Adem Aktaş ise her gün sosyal medya hesaplarına gök taşlarıyla ilgili onlarca mesaj ve görsel aldığını dile getirdi.
Meteoridi görmek için Konya'dan Van'a geldiğini aktaran Aktaş, Hezer'in sosyal medyadan kendisine ulaştığını ve elindeki raporları göndererek yardım istediğini belirtti.
Raporları incelediğinde demir meteorlar grubuna giren 2 elementin olduğunu fark ederek fotoğraflarını da göndermesini istediğini kaydeden Aktaş, göktaşının onaylanma sürecini şöyle anlattı:
"Bu taş tüm özellikleri ile meteor gibi görünüyordu. Bunu resmiyete kazandırmak için alanında çok iyi olan Kırklareli Üniversitesi Havacılık ve Uzay Bilimleri Fakültesi öğretim üyesi Doç. Dr. Mehmet Yeşiltaş hocamızla iletişime geçtim. Ona numune gönderdik. Aynı fakülteden öğretim üyesi Dr. Namık Aysal ile inceleyip, bunun demir grup bir meteor olduğunu kesinleştirerek Uluslararası Meteorit Veri Bülteni'ne işlenmesi sağlandı. Türkiye'de yapılan analizler bize taşın bir meteorit olduğu bilgisini verir ancak resmi bir rapor olamaz. Bunun için dünyaya düşen gök taşlarının işlendiği bir veri tabanı olan Uluslararası Veri Bülteni raporunun veya sertifikasının olması gerekiyor. Gönderdiğimiz örnekler sonucunda 2 aylık beklemeyle bu raporu aldık. Bu taş resmi olarak Türkiye'ye düşen en büyük 3. demir grup meteorit oldu. Bu meteorit, içinde erimiş ve kristalleşmiş demir ile nikel oranı çok yüksek olan 'IIIAB' dediğimiz sınıfta tescillendi. Düştüğü noktanın adını alarak kayıtlara Dokuzağaç olarak geçti."