26.12.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:
Efnan Atmaca - Ben hayatta en çok Ayşegül'ü kıskandım. Annemin Ayşegül'ü benden çok sevmesinden korktum. Çünkü o çok akıllıydı, iyi kalpliydi, becerikliydi, çalışkandı. Sanata da spora da yeteneği vardı. Hayvanları, doğayı, çocukları çok severdi. Mükemmel çocuktu Ayşegül. Kamu spotunda "Doğru Ahmet" ile "Bay Yanlış" vardı. Ahmet alkış toplarken Bay Yanlış ayıplanırdı. Ayşegül de kız çocukları için öyleydi. Kız çocukları mutlaka mükemmel Ayşegül ile karşılaştırılıp sınıfta kalmışlardır. Türkleştirilmiş bir kahraman Ayşegül, asıl adı Martine. Amerika'da Debbie, İtalya'da Christina, Almanya'da Steffi, İngiltere'de Emma, Portekiz'de Anita... Belçikalı Marcel Marlier ve Gilbert Delahaye tarafından yaratıldı ve ilk macerası 1954'te yayınlandı. Birçok dile çevrilen 59 macerası var. Kitap serisi dünyada 100 milyon sattı. Yazar Gilbert Delahaye 1997'de öldüğünde, Marcel Marlier'in oğlu Jean-Louis Marlier öyküleri yazmaya devam etti. Dizi, 2011'de çizer Marcel Marlier'in 80 yaşında ölmesiyle sona erdi. Son kitap 2010'da yayınlandı.
Eleştiriler aldı
Türkiye'deki çocuklar ise Ayşegül'le 1965’de tanıştı. Pek çok konuda örnek oldu Ayşegül çocuklara. Onlara sayı saymayı öğretti, saatleri anlattı, yumuşak huylu ve iyi kalpli olmaya teşvik etti. Özetle tüm dünya çocukları için aileleri tarafından kendilerine örnek gösterilen "komşunun çocuğu"ydu o. Ama aynı zamanda yanlış kodlamalara neden oluyordu bu güzel ve hanım hanımcık kız. Çünkü tam da eril dünyanın istediği kadın tasvirinin çocukluğuydu. Ağaç yaşken eğilir düsturuyla küçücük kız çocuklarının sınırlarını belirliyor ve onlara dikiş dikmek, yemek yapmak, bebeklerine ya da kardeşlerine küçük anne olmak, uysal davranmak gibi ödevler yüklüyordu. Elbette 50'lerin ortalarında doğmuş Ayşegül'e yıllar içinde hemcinslerinden eleştiriler geldi. Özellikle feminist gruplar kız çocuklarının hapsedildiği bu sınırları yıkmak için yüksek sesle itiraz ettiler. Ayşegül de bazı tavizler vermedi değil. Pantolon giymeye başladı mesela. Yaramazlıklar da yaptı biraz ama yine masumiyetine zeval gelmedi. Benim içimde hep bir şüphe vardı ona karşı. Kıskançlıktan kaynaklanıyor diye kendimi durdurmaya çalıştığım bu his bana "Doğru Ayşegül"ün çok da samimi olmadığını söylüyordu. Çok da haksız çıkmadım.
“Martine” Türkiye’de “Ayşegül” olarak en tanınan çizgi karakterlerden biri.
Erkeğe de rol model
Ayşegül'e dönersek; onun için de karşılaştırılacağı bir "komşunun çocuğu" vardı. Bizim neslin geç tanıştığı ve benim ergenliği geride bıraktığım yıllarda küçük yeğenim sayesinde hayatıma giren Filiz. Keşke Filiz'i küçükken tanısaydım. Filiz, Ayşegül'in çağdaşı. Asıl adı Caroline. O da aynı toprakların çocuğu. Yaratıcısı Pierre Probst. Ayşegül annesiye pasta yaparken o Vahşi Batı'da haydutları yakalıyor. Vaktini dikiş dersleri alarak arada çılgınlık yapıp misket oynayarak geçiren ve macera olarak kuzenlerini ziyarete giden Ayşegül'ün karşısında evinde hayvanlardan oluşan bir çeteyle yaşayan, Kuzey Kutbu'nda sürükleyici kovalamacalara katılan Filiz var. Sarı lüle ve dağınık saçlarıyla evindeki sekiz hayvana liderlik eden Filiz; korkusuz, cesur ve gözü kara bir kahraman. Sadece 10 yaşında ama ev alabiliyor, Kuzey Kutbu'na gitmek için gemi kiralayabiliyor ya da isterse tarih öğretmeni olabiliyor. Arkadaşları da tıpkı onun gibi kayakla atlama veya duvar kâğıdı döşeme gibi her türlü yetişkin becerisine sahip. Filiz modern, iddialı genç kadınların özelliklerini sergiliyor. Bağımsız ve özgür. Ve daha önemlisi Ayşegül gibi sadece kız çocuklarına değil, erkek çocuklarına da rol model olabiliyor. 1913’te Almanya’da doğan Pierre Probst, Caroline’i (Filiz) kızından ilham alarak yarattı. Filiz, Ayşegül'ün aksine eril dünyada güçlü olacak ve kendi ayakları üzerinde durmayı başarabilecek bir kahramandı. Filiz'in maceraları 20 yıl sürdü. 2007’de ölen Probst, 30 kitap yayımladı.
Çizgi karakter “Caroline” Türkiye’de “Filiz” olarak biliniyor.
Rekabeti kim kazandı?
Peki Ayşegül ile Filiz arasındaki rekabeti kim kazandı? Nereden baktığınıza bağlı! Günümüzün bağımsız kadını kendine Filiz’i örnek alsa ve çocuklarını Filiz gibi yetiştirse de maalesef Ayşegüllerin sayısı azımsanmayacak kadar fazla. Üstelik başta anavatanı Fransa olmak üzere pek çok ülkede Filiz’in baskısı tükendi. Ancak yine Fransa başta olmak üzere pek çok ülkede bu yılbaşında raflarda Ayşegül kitapları var. Bizde de durum pek farklı değil. Yayınevleri Ayşegül’ün maceralarını tekrar tekrar basmaya devam ederken Filiz maalesef sahaflarda boy gösteriyor artık. Üstelik Türkiye’deki çocuklar bugüne kadar Ayşegül’ün neredeyse tüm serisine aşinayken Filiz’i ancak bir elin parmaklarını geçmeyecek maceralarından tanıyorlar. Nihai sonuca gelirsek hanım hanımcık Ayşegül, özgür kız Filiz’e karşı kazanmış gibi duruyor. Ama hiç bu sonuca aldanmayın! Çünkü artık çocuklar için çok fazla kitap ve kahraman var. Pek çoğu iki kahramanı sentezleyip çocuklar için doğru model oluşturabiliyor. Daha da önemlisi o çocukları Ayşegül’e haset, Filiz’e hayranlık besleyen kadınlar yetiştiriyor.