Betül Yasemin Keskin / Milliyet.com.tr – Pandemiden çoğu sektör gibi özel güvenlik sektörü de olumsuz anlamda etkilendi. Son yıllarda binlerce kişinin özel güvenlik sektörüne girmesi bile bu alanda oluşan açığı kapatmaya yetmedi. İstihdam açığı, sektörde yaşanan değişimler, hak eşitsizlikleri… Bunların hepsi son zamanlarda özel güvenlik sektöründe artan sorunlardan. Tüm bu sorunları ve özel güvenlik sektöründe yaşananları Özel Güvenlik Risk Danışmanı ve Özel Güvenlik Teşkilatı Mensupları Derneği (ÖGTM) Yönetim Kurulu Başkanı Cengiz Kıvılcım’a sorduk.
'ÖZEL GÜVENLİK SEKTÖRÜNDE GİZLİ İŞSİZLİK VAR'
Özel güvenlik sektöründe çalışmak üzere sertifika alanların sayısında son yıllarda bir artış yaşandı. Ancak eğitim alanların sayısı artıkça bu mesleği yapanların sayısı azaldı. Türkiye'de 700 bin kişinin özel güvenlik kartı bulunmasına rağmen çalışan kişi sayısı yalnızca 340 bin civarında.
Cengiz Kıvılcım, "Bu rakamların yanında özel güvenlik eğitim kurumlarından silahlı/silahsız temel eğitim alarak kimliğini almamış özel güvenlik görevlisi adaylarını da işin içine katmak gerekir. Çalışanı, çalışmayanı yaklaşık iki milyonluk bir kitle var burada" dedi.
Özel güvenlik sektöründe gizli işsizlik olduğuna değinen Kıvılcım, “Neden yapmıyorlar değil, yapamıyorlar. Bu tamamen arz-talep meselesi. Özel güvenlik mesleğinin içinde bulunduğu zor şartlardan dolayı da meslekten kaçışlar başladı, personel bulmakta sıkıntı yaşanıyor. Sosyal medya hesaplarına bakın, en çok 'Özel güvenlik görevlisi aranıyor' ilanları ile karşılaşırsınız" diye konuştu.
'PANDEMİDEN EN ÇOK ETKİLENEN İKİNCİ SEKTÖR'
Pandemide çoğu sektör bir dönüşüm yaşadı. Bazı meslek grupları bu sürece kendini entegre etti bazıları da bu durumdan olumsuz anlamda etkilendi. Peki, özel güvenlik sektörü bu durumdan nasıl etkilendi? Cengiz Kıvılcım, "Salgın hastalık döneminde sağlık sektöründen sonra olumsuz yönde en fazla etkilenen özel güvenlik sektörüdür. İş yükümüz daha da arttı ve bu durum hâlâ devam ediyor. Özel güvenlik görevlileri asıl işi olan güvenlik görevinin yanında kamu sağlığının korunması yönünde de görev alıyor" açıklamasında bulundu.
Güvenlik görevlilerinin özellikle bu süreçte HES kodu kontrolünden maske kontrolü ve ateş ölçümüne kadar tüm görevleri yerine getirdiklerine değinen Kıvılcım, bu nedenle hastalananlar da olduğunu söyledi.
'SEKTÖR DEĞİŞTİRİYORLAR'
Pandemiyle birlikte özel güvenlik sektöründe bazı değişiklikler oldu. Güvenlik görevlileri başka sektörlere yöneldiler. Cengiz Kıvılcım, "Özel güvenlik görevlilerinin ailesi var, bu salgın döneminde en büyük korkuları 'Evimize bu hastalığı taşımayalım' korkusu oldu. Zor şartlarda görev yapan meslektaşlarımız hastalıktan korktukları ve sevdiklerine zarar gelmemesi için riski az işlere yöneldiler" şeklinde konuştu. Kıvılcım, özlük hakları anlamında zaten asgari ücret seviyesinde veya biraz üstünde maaş aldıklarını dolayısıyla bu durumun sektör değiştirmelere sebep olduğunu paylaştı.
'KOLLUK GİBİ MUAMELE GÖRMEK İSTİYORUZ'
Peki Türkiye’de bu mesleği yapma ehliyeti olan binlerce insan varken sektörü iyileştirmek adına neler yapmak gerekir? Cengiz Kıvılcım, "Öncelikle resmi iyi okumak lazım, özel güvenlik tüm paydaşlarıyla bir araya gelmeli ve tüm taraflar eşit şartlarda sorunlarını masaya yatırmalı. AVM’ de çalışanı, hastanede çalışanı, sitede çalışanı, metroda çalışanı, fabrikada çalışanı, şirket iş vereni, birim iş vereni, site yöneticisi, şefi, amiri, müdürü, yöneticisi, hizmet alan bireyler, özel güvenlik eğitim kurumları, alarm izleme merkezleri, akademisyenler, sigorta şirketleri, STK’lar, Çalışma Bakanlığı, Adalet Bakanlığı, SGK, Maliye Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı kısacası sektörle alakalı tüm taraflar burada olmalı. Çözüm böyle bulunur" yorumunda bulundu.
Özel güvenlik hizmetlerinin artık görünür olduğunu ve özel güvenlik görevlisinin en az ortaöğretim mezunu, belli mesleki temel eğitimden geçen, sınavda başarı kazanan, sağlığı yerinde, sabıka kaydı olmayan, kimlik için devlete harç ödeyen, yenileme eğitimi alan dolayısı ile bir kanun (5188 S.K.) çerçevesinde görev yapan özel kolluk kuvveti olduğuna değinen Kıvılcım, "Kısa ve öz, bizim beklentimiz her şeyiyle kolluk gibi muamele görmek istiyoruz" dedi.
'İNSANI ANCAK İNSAN ANLAR'
Gelecek yıllarda güvenliğin robot güvenliklerle sağlanabileceği konuşuluyor. Bu yeniliğin insan gücünün yerini alıp alamayacağıyla ilgili yorumda bulunan Cengiz Kıvılcım, "Teknoloji ve gelişim iyidir. Ancak güvenlikte insan faktörü farklı bir şeydir. Özel güvenlik görevlileri zaten robotları kullanıyor. X-ray, CCTV sistemleri bizim işimizi kolaylaştıran teknolojik imkânlar var ve kullanılıyor. Robotik ürünler tabii ki bizim güvenlik hizmetlerinde elimizi güçlendirecek malzemelerdir" diye konuştu. Ancak Cengiz Kıvılcım'a göre özel güvenlik hizmetlerinin hizmet alanı insan ve insanı da yalnızca insan anlayabilir.
'PANDEMİYE HAZIR DEĞİLDİK'
Pandemi döneminde kuralları uygulama ve uygulatma noktasında özel güvenliklerin yaşadığı sorunlara da değinen Cengiz Kıvılcım, "Salgın hastalığın ilk günlerinde hizmet sunduğumuz alanlarda vatandaşlarımız ve özel güvenlik görevlileri sorunlar yaşadı ancak bu kısa sürede de geçti. İnsanlar münferit olaylar haricinde uyum sağladı. Keza özel güvenlik görevlileri de böyle bir durum ile daha önce karşılaşmadıkları için yetki anlamında başlarda zorlandılar" açıklamasında bulundu.
Koronavirüs ve beraberinde gelen pandeminin güvenlik sektörü için beklenen bir şey olmadığı için buna karşı herhangi bir hazırlık planları olmadığına değinen Kıvılcım, "Bu yüzden mutlaka koruma planlarının muhteviyatları güncellenmeli" vurgusunu yaptı.
'KIYAFETLERİN TEK TİP OLMASINDAN FAYDA GÖRÜYORUZ'
Kamuda görev yapan özel güvenlik görevlileri için 15 Eylül'den bu yana tek tip kıyafet giymek zorunluluğu getirildi. Bunun etkilerini açıklayan Cengiz Kıvılcım, "Özel Güvenlik Teşkilatı Mensupları Derneği olarak biz bu uygulamanın başından beri savunucu ve takipçisi olduk" diye konuştu. Özel güvenlik görevlilerinin günün şartlarına uygun, göze hoş gelen üniformaları kullanılıyor olmalarını güzel bir uygulama olarak değerlendiren Kıvılcım, “Bu uygulamanın sadece kamuda değil, tüm özel güvenlik birimlerinde kullanılması arzumuz. Kamu ve özel sektör ayrımı yapılmadan kıyafetlerin tek tip olmasında fayda görüyoruz" diyerek önemle altını çizdi.
Ayasofya'nın güvenliğinin de geçtiğimiz günlerde polis yerine özel güvenlik personeline bırakılacağı açıklanmıştı. Bu konuda da açıklamada bulunan Cengiz Yıldırım, "İbadet yerleri ile ören yerlerinde özel güvenlik görevlilerinin olması, can ve mal emniyeti açısından önemli olduğu gibi tarihi mekânlarımız korunması ve gelecek nesillere aktarılması anlamında önemli. Zaten bizim kanunumuz tarihi, turistik ve kültürel önem arz eden yerlerin özel güvenlik eliyle korunmasına imkân tanıyor. Bu tür yerlerde özel güvenlik görevlilerinin olması, istihdam açısından ayrıca önem arz ediyor" ifadelerini kullandı.