GündemOnlar bizim meleklerimiz! 'Karım öldü mü?'

Onlar bizim meleklerimiz! 'Karım öldü mü?'

12.05.2021 - 07:00 | Son Güncellenme:

Sancaktepe Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi’nde kovid hastalarına moral olsun diye kurulan ‘Hal hatır’ ekibindeki hemşireler, her gün hastalarla temas kurarak yakınlarının mesajlarını hastalara iletiyor. Hemşireler, “Yoğun bakımdaki hastalar endişeli ve duygusal oluyor. Ailelerinden ve sevdiklerinden haberdar olmaları, yalnız olmadıklarını bilmeleri ise morallerini artırıp, iyileşmelerini destekliyor” diyor.

Onlar bizim meleklerimiz Karım öldü mü

Çiğdem Yılmaz -  Bugün, modern hemşireliğin kurucusu Florence Nightingale’in doğum günü de olan ‘12 Mayıs Uluslararası Hemşireler Günü’. Tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid-19 salgını 1 yılı aşkın bir süredir devam ediyor. Mart ayından beri virüsle en ön safta mücadele eden hemşireler ise oldukça yıprandı. Ama buna rağmen canla başla mücadelelerini sürdürüyorlar. Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi’ndeki hemşireler ise görevlerinin yanı sıra hasta ve hasta yakınları arasındaki iletişimi de sağlıyor. Hastanenin, hastaların moralini yüksek tutmak için 3 ay önce kurduğu ‘Hal hatır’ ekibindeki hamşireler Milliyet’e konuştu.

Haberin Devamı

Hal hatır ekibinde yer alan 23 yaşındaki Tuğçe Baltacı’nın ilk görev yeri Prof. Dr. Feriha Öz Acil Durum Hastanesi. Genç kadın mesleğe başladığı ilk günden beri Kovid hastalarına bakıyor. Yorucu ve yıpratıcı bir süreçte mesleğe başlayan Baltacı, “Yaklaşık 1,5 yıldır oldukça yoğun ve tempolu bir şekilde çalışıyoruz. Psikolojik açıdan yıprandığımız çok anlar oldu. Hemşireliğe başlamadan önce bu kadar olabileceğini düşünmemiştim. Fazlasıyla fedakarlık isteyen bir iş yapıyoruz. Yeri geldiğinde uykunuzdan, yeri geldiğinde ise aileniz ve yakınlarınızdan fedakârlık ediyorsunuz. Göreve başladığım günden beri Kovid hastalarıyla birlikteyim, yoğun ve tempolu bir kulvar. İlk başlarda bu tempoya alışmam zor oldu. 24 saat nöbetlerimizde yorgunluktan oturup hüngür hüngür ağladığımı biliyorum. Ancak zamanla alıştım bunda işimi sevmemin de katkısı büyük. Bir hastamızın iyileşip taburcu olması tüm yorgunluğumuzu alıyor ve o duygu bambaşka bir şey” dedi.  

Haberin Devamı

‘KARIM ÖLDÜ MÜ?’

Baltacı hastaları arasında kurduğu iletişimle ilgili de şunları anlattı: “Normal serviste yatan çift hastam vardı. Erkek olanın durumu kadına göre daha kötüydü ve belli bir süre sonra erkeği yoğun bakıma aldık. Erkek yoğun bakıma girince kadın da kötü olmaya başladı.

Kendi aralarında birbirlerinden haber alamama korkusu yaşıyorlardı. Her ikisiyle de ayrı görüştüm. İkisini de eşinin durumunun iyi olduğunu söyledim. Bunu her gün yaptım. Kadın daha sonra taburcu oldu ve evine gitti. Eşiyse entübe oldu. Gözlerini açtığında ise sorusu ‘Karım öldü mü?’ oldu. Gayet iyi olduğunu ve eve gönderdiğimizi söyledik ve kadından eşi için bir video istedik, çekip gönderdi. Eşi için büyük bir moral oldu. Hastalarımız arasında mektup olayları da çok oluyor. Çiftlerden biri serviste, diğer yoğun bakımdaysa birbirleriyle arasındaki iletişimi birbirine mektup yazarak sağlıyorlar. Bu hastaların moral ve motivasyonu için önemli. Her gün hastalarımın yanına uğrayıp iyi olacaklarına dair moral ve motivasyon konuşmaları yapıyorum.”

Onlar bizim meleklerimiz Karım öldü mü

‘EN ZORU AYRI KALMAK’

Haberin Devamı

Tuğçe ve İlknur hemşire dışındaki hemşireler ise serviste tedavileri devam eden hastaları her gün ziyaret edip hal ve hatırını sorup, sohbet ediyor. Onlardan biri 27 yaşındaki Nüket Güner. Güner, “Hemşirelik sevilmeden yapılamaz, hele ki böyle bir süreçte. Ama tüm bunlara rağmen mücadele etmek zorundayız.

Çünkü hastalarımızın buna ihtiyacı var. Odaya gittiğimizde sadece ilaçlarını verip çıkmıyoruz, onların nasıl olduklarını soruyoruz, biraz sohbet ediyoruz öyle ayrılıyoruz” dedi. Aynı bölümdeki hemşirelerden Elvan Senem (39) ise “Bu süre hepimizi çok yordu, tükenmişlik sendromu yaşayan arkadaşlarımız oldu. En zoru da çocuklarımızdan ayrı almak. Ben uzun zaman çocuğumdan ayrı kalmak zorunda kaldım ve süreçte çocuğuma ve tüm çocuklara destek olsun diye bir çocuk kitabı yazdım. Kitap bu süreçte annelerinden ayrı kalan çocuklar için yazıldı” dedi. 

Onlar bizim meleklerimiz Karım öldü mü

‘ÖLÜMDEN DÖNDÜM’

Kovid servisinde tedavisi süren Nermin Semiz (46), “22 gün önce Kovid oldum, 17 gündür de hastanedeyim. Çok zor günler geçirdim. Öleceğimi sandım, ölümden döndüm diyebilirim. Sağlık çalışanlarımız sayesinde şu an ölmedim diye bir mucize yaşıyorum. İnanılmaz iyiler, bir defa olsun bile kırmadılar. Onlar bizim meleklerimiz, hepsine teşekkür ederim” dedi. Aynı serviste 1 aydır tedavisi devam eden İsmet Yılmaz da, “Yanımda refakatçim olmasına rağmen her gün gelip durumumu sorup, sohbet edip gidiyorlar. Allah hepsinden razı olsun” ifadelerini kullandı.