11.02.2002 - 00:00 | Son Güncellenme:
0
Erenköyde bir apartman dairesi. Kapı önünde oyuncak silahlarla birbirlerini kovalayan miniklerden biri dehşet verici bir biçimde geçtiğimiz yıl ağustos ayında yitirdiğimiz gitarist Yavuz Çetine benziyor. Ve bir süre sonra anlıyoruz ki minik Yavuz Can, bu evdeki yokluğun soğuk yüzünü sıcacık gülüşüyle ısıtıp ailesini yarınlara bağlayan tek varlık. 1998de Yavuz Çetinden boşandıktan sonra ailesinin evine dönen ve oğluyla birlikte tek bir odada yaşayıp geçimini sağlayan Didem Mandabaşın isyanı var evde: "Yavuzu yaşamak istemeyen bir adam gibi gösterdiler, o hayat doluydu" "Biz de ölmek istiyoruz" Yavuz Çetinin ölümünün ardından hiçbir yerde konuşmayan ve görüntülenmeyen eski eş Didem Mandabaş, aylar sonra gençleri uyarmak için röportaj yapmayı kabul ederek ilk kez Milliyete konuştu. "Son albümü Yaşamak İstemem onu yansıtmıyor. Yaşamak İstemem, yaşamak istemeyen bir adamın şarkısı değil. Bu şarkıya çekilen klibe ölümüyle ilgili gazete kupürleri de alındı. Böylece Yavuz, bu parçayı da yaptı bu dünyadan da gitti anlamına geldi" diyen eski eş, genç gitaristin ölümünün ardından gençlerden "Çok iyi yaptı, biz de ölmek istiyoruz, bu dünyadan gitmek istiyoruz" şeklinde telefonlar almaya başladı. Kendisine gelen bu telefonlardan bunalan genç kadın sesini duyurmak için konuştu ve gençlere şöyle seslendi: "Hayat tüm imkânsızlıklara rağmen güzel. Onun mücadele şeklini gençler örnek alsınlar." Sadece aşk şarkıları istemedi Susan bir adam olmak istemiyorum derdi. Çalışkandı ve Etilerde bakımsız bir evin tek bir odasında yaşasa bile, bile albüm çıkarmayı başardı, bir baba olarak çocuğunun sorumluluğunu üstlendi üstelik tedavisi tamamlandıktan sonra konserler verecekti." Yavuz Çetinin ölümünden önce konserler vermeyi, üstelik basına röportaj verirken bile nasıl konuşacağını planladığını kaydeden eski eş Didem, onun mücadeleci yapısını şöyle anlattı: "O, Sadece aşk şarkıları yapan bir adam olarak anılmak istemiyorum. "Satılık" albümüm piyasaya çıktıktan sonra röportajlarımda bu yokluk, haksızlık düzeni, insan hakları ve gelir dağılımı eşitsizliği hakkında konuşmak istiyorum. Tedavisi bitmeden bıraktılar Klip çekimleri ve işleri olduğu için erken çıkmak istemiş. Oysa ki planları vardı. Hastaneden Yavuz Canı arayıp çıktıktan sonra birlikte havuza gideceklerini, onu konserlerine götüreceğini söylemişti" sözleriyle Yavuz Çetinin ölümünü hastaneden zamansız ayrılmasına bağlayan Didemin hayali, eğer bir gün parası olursa onun bütün şarkılarına klip çekmek. "Yavuz hastaneden erken çıkmasaydı, tedavisi tamamlandıktan sonra ayrılsaydı şu an hayatta olacaktı. Psikolojik rahatsızlığı vardı ve hastaneden çıktığı günün hemen ertesi gelen bir kriz sonucusu aramızdan ayrıldı. Onu hastanede tutmanın yasal bir yolu olduğunu, tedavisi bitmeden bırakmayacaklarını sanıyordum. İlk yeniden piyasada DMCnin patronu Ercan Saatçi, dostu Yavuz Çetinin İlk isimli ilk albümünü yeniden piyasaya çıkarıyor. Saatçinin 1998de kurduğu Stop Müzikin aynı zamanda ilk sanatçısı olan Çetinin bu albümünün tüm geliri 9 yaşındaki Yavuz Cana bırakılacak. Albümün yönetmenliğini Kamil Aydının üstlendi. İlk klibi de sanatçının Gökselle düet yaptığı Onun Şarkısı isimli parçasına çekildi. Onun Şarkısının önemi büyük çünkü sanatçı bu şarkıyı eşi Didem için yapmış. Buruk bir aşk öyküsü Tanıştıklarında her ikisi de 18 yaşındaydı. Didem Mandabaş bir arkadaşını ziyaret etmek için Marmara Üniversitesine gittiğinde Müzik Bölümünde öğrenci olan Yavuz Çetin piyano başındaydı. 1988de doğan büyük aşk 1992de evlilikle sonuçlandı. 1993te ailenin yeni bir üyesi oldu. İsmi Yavuzun canı anlamına gelen minik Yavuz Can katıldı aileye. Göztepe İlköğretim Okulu 3. sınıf öğrencisi Yavuz Can şimdi ölüm yıldönümü olan 16 Ağustosta babasının mezarına gül dikmek istiyor.