12.09.2021 - 14:32 | Son Güncellenme:
Gamze ŞİMŞEK-Ramazan EĞRİ/İSTANBUL (DHA)
Olay geçen Perşembe Maltepe Cevizli Mahallesi 30 Ağustos Caddesi'ndeki otelin 15'inci katında meydana geldi. İddiaya göre Sedanur Şen (23) ile Serdar Yazıcı'nın (32) otele yerleşmesinin ardından sabah saatlerinde elindeki çanta ile odadan çıkan Serdar Yazıcı otel çalışanlarına kız arkadaşı Sedanur Şen'in uyanmadığını ve vücudunun morardığını söyledi.
Olay yerine gelen sağlık ekipleri, Sedanur Şen'in hayatını kaybettiğini belirledi. Vücudunda herhangi bir darp izine rastlanmadığı belirtilen Şen'in cesedi, Adli Tıp Kurumu Morgu'na kaldırıldı.
ŞÜPHELİ ADLİ KONTROL ŞARTIYLA SERBEST BIRAKILDI
Olayın ardından Serdar Yazıcı, polis ekipleri tarafından gözaltına alındı. Serdar Yazıcı'nın, "uyuşturucu madde imal ve ticareti", "uyuşturucu madde kullanma" ve "dolandırıcılık" suçlarından kaydı bulunduğu öğrenildi. Yazıcı'nın polisteki ifadesinde
gece kız arkadaşı ile uyuşturucu kullandıklarını, sabah ise Şen'in vücudunun morardığını ve uyanmadığını gördüğünü söylediği belirtildi. Emniyetteki işlemleri tamamlanan Yazıcı Anadolu Adliyesi'ne sevk edildi. Savcılık sorgusunun ardından şüpheli Serdar Yazıcı'yı tutuklama istemiyle mahkemeye sevk etti. Yazıcı çıkarıldığı mahkemece adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.
"HİÇBİR SUÇU OLMAYAN, SADECE PSİKOLOJİK RAHATSIZLIĞI OLAN TEDAVİ GÖREN BU ARADA PSİKOLOJİK RAHATSIZLIĞINDAN DOLAYI MADDEYE BULAŞAN BİR KIZ"
Adli Tıp Kurumu'ndan alınan Sedanur Şen'in cenazesi geçen Cuma Karacaahmet Mezarlığı'na defnedildi. Sedanur Şen'in babası İbrahim Şen, kızının bipolar hastası olduğu ve bu nedenle madde bağımlısı olduğu için tedavi gördüğünü söyleyerek, " 23 yaşındaki meleğimi toprağa verdim. Hiçbir suçu olmayan, sadece psikolojik rahatsızlığı olan tedavi gören bu arada psikolojik rahatsızlığından dolayı maddeye bulaşan bir kız. Tedavi görüyordu, hem madde hem de psikolojik. Bipolardı benim çocuğum. Melekti yani onu diyebilirim. Herkes tanıyor biliyor bizi. Yalan konuşacak bir şeyim yok. Benim çocuğumu kandırdılar. Benim çocuğuma çip taktılar madde kullanmayı engelleyici. Bir sürü ilaç verildi. Doktor kontrolünde eve getirildi." dedi.
"SIRF MADDE VERMEK İÇİN BENİM KIZIMI ÖLDÜRÜYOR ORADA."
Şen, "Evde dinlenmesi lazımdı. Ama madde yoksunluğu çekiyor, dışarı çıkıyor. Yemin billah ediyor bir şey yapmayacağım diye. Ama bu şerefsizler onu arıyorlar, bir şekilde buluyorlar. Çocuğu teşvik ediyorlar. Çocuğumun ayağında iltihap oluşmuştu. Hastaneden geliyordu gece 23.30'da. 30 tane iğne olması lazımdı. Onu geliyor hastaneden alıyor bu şerefsiz. Biz bir hava alalım, çok sıkıldı diyor. Gidiyorlar hava almaya, gelmiyorlar. Saatlerce arıyoruz annesi arıyor, yazıyor, yok. Benim çocuğuma çip takılı. Hala dikişleri duruyordu üzerinde. Onu bile bile otel odasına götürüyor. Sırf madde vermek için benim kızımı öldürüyor orada. Kızım kendisi diyordu, 'Baba ben madde alırsam ölürüm. Doktorum bana asla alma, kullanma, geçecek bu demişti.' dedi." diye konuştu.
"BİZİM MELEĞİMİZDİ. BENİM KIZIM CANAVAR OLDU ONLARIN YÜZÜNDEN"
Kızını anlatan İbrahim Şen, "Bizim meleğimizdi, sokaklardan yavru kedileri toplayan, kimseyi kırmayan, hassas, tertemiz, üniversitesini başarılı bir şekilde bitirmiş, Turizm ve Otelcilik mezunu, spor eğitmenliği sertifikası almış, sporla uğraşan bir kızdı benim çocuğum. Sağlığına dikkat eder, yağlı yemez, spor yapar. Benim kızım canavar oldu onların yüzünden" dedi.
"ÇOCUĞUMUN TEDAVİ GÖRDÜĞÜNÜ BİLE BİLE ONA ENJEKTE EDEN KATİLDİR BENİM İÇİN"
Şüpheli Serdar Yazıcı'nın serbest bırakılmasına tepki gösteren baba İbrahim Şen, "Bana verilen bilgiye göre oteldeki aramalarda çantasında silah bulunuyor. Uyuşturucu imalatı yapmaktan sabıkalı. Uyuşturucu satmaktan sabıkalı. Bu şahıs neden serbest bırakıldı sormak istiyorum. Biz zaten şikayetçi olduk. Benim çocuğum yandı, biz yandık. O 23 yaşındaki fidan gitti. Benim çocuğumun tedavi gördüğünü bile bile ona enjekte eden katildir benim için" şeklinde konuştu.
"BANA GİDERKEN DEDİ Kİ; 'KIZINIZ BANA EMANET KORKMAYIN'"
Sedanur'un annesi Sevinç Şen, gözyaşları içinde yaşadıklarını anlattı. Sevinç Şen, "Onu en son ayın sekizi çarşamba günü gördüm. Onu iğne olmaya ben götürüyordum. Sabah öğle akşam iğnesi vardı, ayağındaki enfeksiyondan dolayı. Dışarıya çıkmıştı, izin almıştı. 'Anne çok sıkıldım, ne olur hiçbir şey yapmayacağım. Birazcık çıkayım sahile. Arkadaşım yanımda güvenli bir arkadaşım. ' dedi. Saat 23.00 gibi tıp merkezinde buluşalım dedi. Sonra iğne için buluştuk, bir arabayla geldi o çocukla. Baktım orada bekliyor, neden bekliyor acaba dedim. Sonra, 'Anne ben arkadaşlarımın yanına gideceğim Beşiktaş'a.' dedi. Hayır gidemezsin, bunu benden isteme. Ne dedi sana doktorun, '20 gün evde kal, dışarı çıkma, temiz kal Seda.' dedi, dedim. Ayrıldık, o çocuğun arabasına bindi. 'Arkadaşım beni bırakacak.' dedi. Sonra ayrıldım onlardan gidiyordum. 'Anne gel seni de bırakalım.' dedi. Beni eve bıraktılar. Bana giderken dedi ki, 'Kızınız bana emanet korkmayın.' Ertesi gün, ilaç saati geldi. Alarmı çalıyor telefonun. Aradım, sosyal medyadan mesaj attım en sonunda. Kızım dedim, ne olur beni duy, ilaç saatlerin geçti. Ayağındaki yaraya pansuman yapmamız gerekiyor. Kayınvalidem aradı, polis geldi dedi. Sonra karakola gittik beraber. Polisler birbirlerine bakıyorlar, nasıl söyleyeceklerini bilemediler." dedi.