GündemOkulsuz eğitim

Okulsuz eğitim

17.11.2017 - 02:30 | Son Güncellenme:

İlkokuldan üniversiteye toplam 25 milyon öğrenciden 5 milyonu açıköğretimde okuyor. Yani öğrencilerin 5’te biri okul yüzü görmeden sözde eğitim alıyor. Ortaokulda 198 bin, lisede 1,1 milyon, üniversitede de 3,3 milyon açıköğretim öğrencisi bulunuyor. Liselere girişte getirilen yeni sistemle açıköğretimdeki öğrenci sayısının artacağına yönelik endişeler var

Okulsuz eğitim

Türkiye’de ortaokul dahil lise ve üniversitede milyonlarca öğrenci açıköğretimde okuyor. İlk ve ortaöğretimde 18 milyon, üniversitelerde 7 milyon olmak üzere toplam 25 milyon öğrenciden 5 milyonu açıköğretime gidiyor. Milli Eğitim Bakanlığı’nın (MEB) 2016-2017 öğretim yılı verilerine göre açıköğretim ortaokullarında 198 bin 869 öğrenci var. Açık liselerde ise 797 bin 920’si aktif, 337 bin 486’sı kaydını donduran olmak üzere toplam 1 milyon 135 bin 406 öğrenci bulunuyor. Açıköğretim ortaokul ve lise öğrencilerinin toplamı 1 milyon 334 bin 275’e ulaşırken üniversitelerde açıköğretim fakültelerinde okuyan öğrenci sayısı 3,3 milyonu aştı. Bu durumda öğrencilerin 5’te 1’i örgün öğretimin dışında yer alıyor.
Sözde zorunlu eğitim
Türkiye’de zorunlu eğitim 12 yıl ancak öğrenciler, ortaokuldan itibaren açıköğretime gitmeye başlıyor. 14 yaşından gün alanlar, ilkokul mezunları ve 4. sınıfı bitirenler, ilköğretim ya da ortaokulların 5, 6, 7 ve 8. sınıfından ayrılanlar, ortaokulu dışarıdan bitirme sınavına başvurup mezun olmayanlar, Yetişkinler II. Kademe Eğitimi Başarı Belgesi olanlar, yetiştirici ve tamamlayıcı temel eğitim-B belgesi olanlar, yurt dışında öğrenim görüp en az ilkokul ve 4. sınıfı bitirenler düzeyinde denklik belgesi olanlar açıköğretim ortaokullarına başvurabiliyor.
MEB’in istatistiklerine göre açıköğretim ortaokullarında 198 bin 869 öğrenci öğrenim görüyor. Bu da tüm öğrencilerin örgün öğretimden yararlanamadığını gösteriyor.
Lisede sayı artıyor
Liselere bakıldığında ise açıköğretimdeki öğrenci sayısında her geçen yıl artış var. 2012-2013 eğitim öğretim yılında 804 bin 523, 2013-2014’te 901 bin 493, 2014-2015’te 945 bin 390 öğrenci bu okullardaydı. 2015-2016’da sayı 1 milyon 26 bin 728’e yükselirken 2016-2017 eğitim öğretim döneminde 1 milyon 135 bin 406’ya çıktı. Son yıllarda sayının artmasında, liselere giriş sınavlarında öğrencilerin istedikleri okullara girememeleri, meslek ve imam hatip liselerine gitmek zorunda kalmalarının en büyük etken olduğu tahmin ediliyor.
Liselere giriş sistemi son 15 yılda 6. kez değiştirildi. Anadolu, fen, sosyal bilimler, mesleki ve teknik liselere giriş için 1999-2004’te Liselere Giriş Sınavı (LGS) düzenleniyordu. 2004-2007 yılları arasında Ortaöğretim Kurumları Seçme ve Yerleştirme Sınavı (OKS) yapıldı. 2008’de ilköğretim 6, 7 ve 8. Sınıfta girilen 3’lü Seviye Belirleme Sınavı (SBS) uygulandı. 2010’da SBS’ye sadece 8. sınıflar girdi. 2012’de tüm düz liselerin Anadolu lisesine dönüştürülmesiyle bu liselere öğrencilerin sınavla yerleştirilmesi için yeni bir formül üzerinde çalışan MEB, 2013’te tüm 8. sınıf öğrencilerinin girmek zorunda olduğu, sonuçları karne notunda etkili olan ve liselere girişte kullanılan Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemi’ni (TEOG) uygulamaya başladı.
TEOG’la birlikte her yıl 1 milyonun üzerinde öğrenci sınava girdi; başarılı olamayanlar ve bir okula yerleşemeyenlerin kayıtları otomatik olarak açıköğretim liselerine yapıldı. O nedenle açıköğretim liselerindeki öğrenci sayısı son yıllarda artış gösterdi.
4 yıl uygulanan TEOG bu yıl kaldırılarak yerine getirilen yeni sınav sistemiyle isteyen öğrenciler iyi liseler için merkezi sınava girecek, isteyenler adresine en yakın okulu tercih edebilecek. Ancak istediği okula yerleşemeyen öğrencilerin önünde hangi seçenekler olduğu konusu netleşmedi. Bu öğrencilerin açıköğretim liselerine gitmek zorunda kalacaklarına yönelik kaygılar var.
Makas gittikçe açılıyor
Üniversitelerde önlisansta 2 milyon 555 bin 926, lisansta 4 milyon 71 bin 579, yüksek lisansta 480 bin 215, doktorada 91 bin 267 olmak üzere 7 milyon 198 bin 987 öğrenci bulunuyor. Bu öğrencilerden 3 milyon 306 bin 787’si açıköğretimde okuyor. Yani her iki öğrenciden biri açıköğretime gidiyor. Bir an önce iş hayatına atılmak, meslekte bulunduğu konumdan üst görevlere yükselmek, askerliğini tecil ettirmek isteyenlerin tercihi açıköğretim fakülteleri oluyor. Mezuniyette örgün öğretimi bitiren öğrencilerin aldığı diplomalardan bir farkı olmadığı için de son yıllarda pek çok kişi üniversitede açıköğretim bölümlerini tercih ediyor.
Anadolu, Atatürk ve İstanbul olmak üzere toplam üç üniversitede açıköğretim veriliyor. 2016-2017’de Atatürk Üniversitesi’nde önlisansta 150 bin 949, lisansta 53 bin 420 olmak üzere 204 bin 369; İstanbul Üniversitesi’nde önlisansta 38 bin 103, lisansta 80 bin 276 olmak üzere 118 bin 379; Anadolu Üniversitesi’nde önlisansta 1 milyon 223 bin 339, lisansta 1 milyon 760 bin 710 olmak üzere toplam 2 milyon 984 bin 49 öğrenci bulunuyor. Önlisans ve lisansla birlikte toplam öğrenci sayısı 3 milyon 306 bin 787’ye çıkıyor.

Zorunlu eğitim kapsamında olan ortaokulda 198 bin 869 öğrenci, açıköğretim kurumlarında okuyor. Lisede bu sayı 1 milyon 135 bin 406’ya ulaşmış durumda.

Puan türü geldi kontenjan dolmadı

Yükseköğretim Kurulu (YÖK) geçen yıl açıköğretim fakültelerine girişte değişiklik yapmıştı. Önceki sistemde, açık öğretimde puan türü yoktu. Son yapılan değişiklikle açıköğretim ön lisans ve lisans programlarına puan türü getirildi ve örgün öğretimdeki puan türü ile açıköğretim programlarındaki puan türü aynı oldu. O nedenle bu yılki üniversiteye giriş sınavında merkezi yerleştirmeler sonrasında açıköğretim programları dolmadı ve 400 bin kontenjan boş kaldı.

KYK burs sonuçları açıklandı

Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu (KYK) tarafından yükseköğrenim gören öğrencilere maddi destek sağlamak amacıyla ödenen burs ve kredi başvurularının sonuçları sonuc.kyk.gov.tr adresinde dün açıklandı. Burs ve kredi ödemeleri için taahhütnamelerin 21 Kasım’a kadar e-Devlet üzerinden onaylanması gerekiyor. Ödemeler kasım sonunda iki aylık yapılacak. Bu yıl lisansa 470 TL, yüksek lisansa 940 TL, doktoraya ise 1410 TL burs verilecek.

Sabancı & Harvard ortak ilaç çalışması

Sabancı Üniversitesi’nde (SU) başlatılan ve şu an Amerika’da Biogen adlı ilaç şirketinde çalışan Doç. Dr. Murat Çokol tarafından yürütülen yeni antibiyotik kombinasyonları çalışması Harvard Üniversitesi Sistem Farmakolojisi Laboratuvarı’nda tamamlandı. Çalışmada SU Mühendislik ve Doğa Bilimleri Fakültesi Moleküler Biyoloji, Genetik ve Biyomühendislik Programı mezunu, Brandeis Üniversitesi Biyoteknoloji bölümünde master yapan Ece Bıçak ile Endüstri Mühendisliği doktora öğrencisi Nurdan Kuru da yer alıyor.
Tüberküloz, kanser ve AIDS gibi birçok hastalığın tedavisi için ikiden fazla ilaç aynı anda kullanılıyor. Bu çalışma, ikiden fazla ilaç içeren kombinasyonların sinerjisinin çok düşük maliyetle taranmasına imkân tanımakta. Bu sayede çoklu-ilaç kombinasyonlarının tıpta daha yaygın kullanılmasına olanak sağlıyor.
Geliştirilen yöntem sayesinde örneğin beş ilacın bir arada kullanılmasıyla oluşturulmak istenen bir kombinasyonun sinerjisinin testi, geleneksel yöntemlerle yapılacak bir araştırmaya kıyasla daha düşük maliyetlerle yapılabiliyor.