20.12.2024 - 07:01 | Son Güncellenme:
Evrin Güvendik - Gazi Üniversitesi Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gülümser Gültekin Akduman, Meclis Çocuğa Karşı Şiddet, İhmal ve İstismarı Araştırma Komisyonu’nda, yaptıkları çalışmalardan çıkan çarpıcı sonuçları anlattı. Akduman, komisyondaki sunumunda şiddet, ihmal ve istismar olaylarına ilişkin öğretmenlerden az bildirim alınmasının nedenlerini şöyle sıraladı:
‘Hiçbir faydası olmaz’
“Bazı öğretmenlerimiz ‘Çok ağır olmayan durumlarda şiddet kullanılabilir’, bazıları ‘Ben istismarı tanımlama konusunda bunu kime bildireceğimi bilmiyorum, ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yok’ bazıları da ‘Aile içinde bu tarz bir durum var ama ben buna müdahale edersem hiçbir faydası olacağını düşünmüyorum’ diyor. Bazı öğretmenlerimiz de ‘Aile içi durumlara ben katılamam’, ‘Böyle bir şeyi açıklarsam bunun sonuçlarından çekiniyorum, bunun bana geri bildirimi olabilir’ diyor. Eğitim fakültesi ders içeriklerini inceledik. Maalesef seçmeli ders statüsünde bir veya iki üniversite dışında bu dersi açan fakültemiz yok. Oysa öğretmenler şiddet ve istismarın tespitinde ve önlenmesinde hayati önem taşıyor. Zorunlu ders olarak okutulması gerek.”
‘Mutlaka şüphe duymalılar’
Komisyonda çocuğa yönelik şiddet olaylarını fotoğraflarla da gösteren Akduman, “Çocukların yaşına ve gelişimine uygun olmayan yaralanmaları öğretmenler olarak tanımalıyız. Öğretmenler, bu yaralanmalar, morluklar, yanıklar çocuğun elinde, göğsünde, yüzünde, yanaklarında, kalçasında genital bölgesinde ve göbeğindeyse mutlaka şiddet, ihmal ve istismar şüphesi duymalıdır” dedi.
‘Enseyi karartmayalım’
Komisyon Başkanı Cengiz Aydoğdu yapılan sunumlara “Çocuk istismarında enseyi karartmayalım arkadaşlar. Ülke olarak dünya da çok iyi bir yerdeyiz, çocuklarına iyi davranan bir ülkeyiz. Biz Himaye-i Eftal’i Millî Mücadele esnasında kurduk. Çocuklarına bayram hediye eden ülkeyiz. Çocuk Esirgeme Kurumu yıllardır bir cumhuriyet kurumu olarak varlığını sürdürür. Biz çok kötü değiliz ama sosyal hayat, devlet hayatı mütemadiyen gelişir, en büyük devrimci hayattır” dedi.
Anam-babam usulü disiplin
Ailelerle de çalışmalar yaptıklarını anlatan Prof. Dr. Akduman “Ebeveynlere, ‘Çocuklarınızı disipline etmek için en çok hangi yöntemleri kullanıyorsunuz?’ sorusunu yönelttik ve ‘Kızıyorum’, ‘Tehdit ediyorum’, ‘Bağırıyorum’, ’Azarlıyorum’, ‘Eve kapatıyorum’ gibi yanıtlar aldık. Bunların hepsi duygusal istismar ve fiziksel istismara giriyor. ‘Kullandığınız disiplin yöntemleri etki ediyor mu?’ diye. ‘Hayır’ yanıtını aldık. Aileler çocuklarında istemedikleri davranışları yok edebilmek için bazı disiplin yöntemleri kullanıyorlar ama bu sosyal öğrenmeyle geçen öğrenmeler olduğu için büyüklerinden, ebeveynlerinden ne gördülerse aynı şeyi uyguluyorlar” diye konuştu.