12.04.2005 - 00:00 | Son Güncellenme:
0
Milliyet üniversitelilerle buluşuyor axgun012.jpg Etkinliğin ikinci haftası Yeditepe Üniversitesinin Kayışdağındaki "26 Ağustos Yerleşimi"nde yapıldı. Milliyet yazarları Hurşit Güneş, Tuğrul Eryılmaz ve Serpil Yılmaz, öğrencilerin sorularını yanıtladı. Söyleşiye, Rektör Prof. Dr. Ahmet Serpil, Rektör Yardımcıları Prof. Dr. İ. Atilla Dicle ve Prof. Dr. Aysel Aziz de katıldı. Konuşmasında, Türkiyenin bölgesinde zorluklar içinde yaşayan bir ülke olduğuna dikkat çeken Hurşit Güneş, tüm zorluklara rağmen çok önemli 2 fırsata değindi. Fırsatlardan ilkinin gençlerin artık kendilerini geliştirmesi olduğunu anlatan Güneş, "İkinci fırsat da; eğitime önem veren bir toplum olduk. Türkiye kalkınacaksa, eğitim ve bilgi ile kalkınacak" dedi. Gazeteciliğe başlama öyküsünü anlatan Tuğrul Eryılmaz da, mesleği ile ilgili sorular yöneltilmesini istedi. Serpil Yılmaz ise gençlere, kendilerine uzmanlaşma konuları seçmeleri konusunda uyarıda bulundu. Milliyet yazarları, "Milliyet Bir Hafta Boyunca Bu Kampusta" etkinliği kapsamında dün Yeditepe Üniversitesi öğrencileriyle bir araya geldi. Gündemin önemli maddelerinden "milliyetçi yükselişe" dikkat çeken öğrenciler, yazarlara, merak ettikleri soruları yöneltti. Ispartanın Sütçüler İlçesi Kaymakamının Orhan Pamukun kitaplarını toplatma kararı, Trabzonda iki ayrı "linç girişimi" ve Mersinde "bayrak yakılması" olaylarını hatırlatan Siyaset Bilimi öğrencisi Ufuk Çoban, yaşananların 1980lerdeki gibi "sağ - sol" çatışmasına dönüşüp dönüşmeyeceğini sordu. Ülkede bir süredir milliyetçi yükseliş olduğuna dikkat çeken Hurşit Güneş ise Ermeni, Kıbrıs ve Kürt sorunu ile AB sürecinin belli dozda milliyetçi dalga yarattığına dikkat çekerek, şöyle yanıt verdi: "Ben bu dalganın uzun süreli ve aşırı olacağını sanmıyorum. Sosyal rahatsızlığın da önemli seviyede olması gerekiyor. Türk toplumunda aşırı milliyetçilik duygusu ajite edilemez. Orhan Pamukun kitaplarının toplatılması yanlış, ama aynı tepki Batıda da olurdu." Toplatma kararı yanlış Medyanın da eleştirildiği söyleşide Serpil Yılmaz, medyanın asıl görevinin muhalefet yapmak olduğunu söyledi. Yılmaz, "Son seçimlerde AKPnin yüzde 35 oy alması ve TBMMnin çoğunluğunu ele geçirmesi büyük bir güç yarattı. Ama basın muhalefet görevini yerine getiriyor. Örneğin Milliyetin zina ile ilgili muhalefeti yasanın geri çekilmesinde etkili oldu. Bizim müşterimiz halk, halka rağmen gazetecilik yapamayız" diye konuştu.Öğrencilerin spor sayfalarının çokluğuna rağmen kültür sanat sayfalarının azlığından yakınması üzerine ise Tuğrul Eryılmaz, sporun tiraj getirdiğini, kültür sanatın ise 50 - 60 bin kişiyi ilgilendiren "entel sayfası" olarak görüldüğünü söyledi. Popüler kültüre karşı olmasına rağmen Oscar Ödül Töreninde yorum yapması eleştirilen Eryılmaz, bu soruya da "Para kazanmayayım mı? Aslında kolay bir cevabım var, kapitalizm öldürür" cevabını verdi. Eryılmaz, gazetelere, son dönemde parlak öğrencilerin gelmemesini de maddi beklentilerin karşılanamamasına bağladı. Medyaya eleştiri Konuşması sırasında yükseköğretimin paralı olmasından yana olduğunu söyleyen Hurşit Güneşe, bir öğrenci "fikirlerinize karşıyım" diye karşılık verdi. Güneşin solcu olmasına dikkat çeken öğrenci, AKPnin bedava kitap dağıtması ile Güneşin paralı eğitim istemesi arasındaki çelişkiye dikkat çekti. Güneş de, eğitimde zaten özelleştirme yaşandığını vurgulayarak şöyle devam etti: "Temel eğitim bile özelleşiyor. Sağlık da özelleşti. Özel hastanelerde tedavi görenlerin sayısı devlet hastanelerini geçmiş durumda. Ben sağlıkta ve temel eğitimde özelleşmeye karşıyım. Eğitimde fırsat eşitliği yok. Ben kolejde okudum. Kolejde okuyan bir öğrenci ile Hakkârideki devlet okulundan mezun olan bir öğrencinin üniversiteyi kazanma şansı aynı mı? Eğitime daha çok kaynak aktarılmalı. Yükseköğretimde de burs ve kredi sistemi etkinleştirilmeli."Söyleşiye katılanları güldüren ise, bir öğrencinin CHP sol bir parti olmasına rağmen Şişli ve Kadıköyde oy alıyor, ama Sultanbeyli ve Bağcılar da niye oy alamıyor? sorusuna Hurşit Güneşin verdiği "CHP kendini sol bir parti zannediyor ama sol bir parti değil. Bazı kadınlar da kendini güzel zanneder ama aslında güzel değildir. Aynı onun gibi" cevabı oldu. Eğitime daha çok kaynak Yeditepe Üniversitesi Ticari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ömer Gökay da, geleceğin Rusyada olduğunu belirterek, "Öğrencilerimizi seçmeli yabancı dil dersinde Rusçaya yönlendiriyoruz" dedi. Rusyanın ticari ilişkilerde artma trendinin çok yüksek olduğunu söyleyen Prof. Gökay, "1200 öğrencimizin yüzde 20si Rusça seçmeli yabancı dil alıyor. Ayrıca bu yıl Çince de açıyoruz. Çin dünyanın en büyüyecek bölgesi. Öğrencilerimizi yetiştirirken geleceği de dikkate almak zorundayız" diye konuştu. Dekan Gökay Rusçaya dikkat çekti Yeditepe Üniversitesi, İstanbul Eğitim ve Kültür Vakfı (İSTEK) tarafından 1996da kuruldu. 11 fakülte ve Yabancı Diller Yüksekokulu ile eğitim-öğretim 51 programda devam ediyor. Üniversite, 125 bin metrekare üzerinde 236 bin metrekare kapalı alandan oluşuyor. 22 anfi, 38 bilgisayar laboratuvarı, 77 adet laboratuvar ve atölye, 2 fotoğraf stüdyosu, 3 bin metrekare alanda internet ağıyla dünyaya açılan kütüphane ve 2 bin kişilik öğrenci oteli bulunuyor. 3 bin metrekarelik kütüphane İstikbal Anadolu gençlerinde Rektör Ahmet Serpil, öğrenci profilinin çoğunluğunu Anadoludan gelen gençlerin oluşturduğunu belirtiyor Yeditepe Üniversitesi Rektörü Prof. Ahmet Serpil, öğrenci profilinin büyük kısmını Anadoludan gelen gençlerin oluşturduğunu belirterek, "İstikbalin Anadoludaki çocuklarda olduğuna inanıyoruz" dedi. Özellikle Ege ve Karadeniz bölgelerinden gelen öğrencilerin başarı peşinde koştuklarını belirten Prof. Serpil, "Gruplar oluşturarak Anadoludaki okulları ziyaretlere gidiyoruz. Daha fazla öğrencinin üniversitemizde öğrenim görmesini sağlamaya çalışıyoruz. Hedefimiz, Anadoludan gelen öğrencileri daha fazla alabilmek" diye konuştu. Vakıfların belirli yerleri ve finansal kaynakları olmadan üniversite kurmalarına izin verilmemesi gerektiğini de belirten Prof. Serpil, şunları söyledi: "Bir vakıf üniversitesinde sorun olması diğerlerini de etkiler. Kurunun yanında yaş da yanar. Bu nedenle her başvurana üniversite kurulma izni verilmemeli. Ayrıca var olan vakıf üniversitelerinin de dikkatli olması gerekiyor. Vakıf üniversiteleri geçen yıl büyük bir performans göstererek kontenjanlarını doldurdular. Ekonomik durumun düzelmesi, vakıf üniversitelerinin de güzel bir görünüme kavuşmasına neden oluyor." 5 vakıf üniversitesinin 2004te ÖSSde ilk 2000e girenler arasından öğrenci aldığına dikkat çeken Prof. Serpil, bunların arasında Yeditepe Üniversitesinin de olduğunu söyledi. Vakıflar dikkatli olmalı Vakıf üniversiteleri arasında en fazla öğrencisi bulunan Yeditepe Üniversitesinde 4 dilde eğitim-öğretim yapılıyor. Ayrıca her öğrencinin, 11 dil arasından seçmeli olarak birkaç yabancı dil daha öğrenme şansı var. Prof. Serpil, "Yabancı dilden hiçbir şekilde taviz vermediklerini belirterek, ikinci yılın sonunda 100 öğrenciden 5iyle ayrılmak zorunda kaldıklarını söyledi. Prof. Serpil, 10 binin üzerinde öğrenci ve 2 binin üzerinde öğretim üyesine sahip olan üniversitenin, özellikle diş hekimliği ve eczacılık fakültelerinde iddialı olduğunu belirtti. Çok dilli üniversite Her öğrencinin en az bir dönem ABDde öğrenim görmesini hedeflediklerini belirten Prof. Serpil, "Erasmus programıyla Avrupa ile öğrenci değişiminde moda olarak başlandı. Ancak itici güç olmazsa devlet üniversiteleri geri kalırlar" şeklinde konuştu. Amaç ABD Yeditepe Üniversitesinde hafta boyunca sürecek program çerçevesinde Aydın Doğan Vakfı Karikatür Sergisi gezilebilecek.13 Nisanda saat 12.00-14.00 arasında düzenlenecek Nurcan Akadın moderatörülüğündeki Kariyer Günlerine; Ceyda Aydede, Mustafa Taviloğlu ve Leyla Alaton katılacak.14 Nisanda saat 12.00-14.00 saatleri arasındaki "Sporda Gündem" programında ise Necil Ülgen, Mehmet Demirkol, Cem Dizdar ve Bilgin Gökberk konuşmacı olarak yer alacak.Program, 15 Nisanda saat 14.00-16.00 arasında Spor Salonunda gerçekleştirilecek Bulutsuzluk Özlemi konseriyle sona erecek. Yeditepe kampusu etkinlik programı Milliyet, 25-29 Nisanda İstanbul Üniversitesinde