GündemOdatv 21 saat arandı

Odatv 21 saat arandı

16.02.2011 - 00:22 | Son Güncellenme:

Ergenekon soruşturması kapsamında baskın yapılan internet sitesi Odatv’nin merkezindeki arama 21 saat sürdü. Sitenin sahibi Soner Yalçın’ın evindeki 15 bin kitap, içlerinde not var mı, diye tek tek kontrol edildi

Odatv 21 saat arandı

“Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” suçlamasıyla Ergenekon soruşturması kapsamında önceki gün gözaltına alınan Odatv internet sitesi sahibi ve Hürriyet yazarı Soner Yalçın ve site yöneticileri Barış Terkoğlu ve Ayhan Bozkurt’un İstanbul Emniyeti’ndeki işlemleri devam ederken, muhabir Barış Pehlivan’ın ifadesinin alınmasına başlandı. Aramalarda el konulan evrak ve bilgisayar kayıtlarının tasnifinin ise sürdüğü, CD’lerin imajlarının alındığı belirtildi. Evrak ve bilgisayar kayıtları üzerindeki incelemeler tamamlandıktan sonra şüphelilerin ifadeleri alınacak.

Evdeki arama 13 saat sürdü
Odatv’nin Beyoğlu Gümüşsuyu’ndaki merkezinde 21 saat boyunca devam eden aramalar sabaha karşı 03.00’da sona erdi. Soner Yalçın’ın evinde yapılan 13 saatlik aramada yaklaşık 15 bin kitabın incelendiği, içlerine not var mı diye tek tek sallanarak kontrol edildiği, bunlardan 10 tanesine el konulduğu, kitaplardan birinin de Ergenekon davası sanıklarından İşçi Partisi yöneticisi Ferit İlsever’in bir kitabı olduğu öğrenildi.
Ayrıca evdeki dört adet bilgisayarın harddisklerinin de kopyalandığı belirtildi. Bunların yanı sıra 10 adet not defteri, 150 sayfa el yazısı not, 95 adet CD, iki adet çalışır halde olmayan cep telefonu ve video kasetlere de el konuldu.

Muhalif ses istemiyorlar
Soner Yalçın’ın avukatlarından Feza Yalçın, Soner Yalçın’la arama sırasında sohbet ederken, “AKP seçim startını gözaltına alınmamla vermiştir, muhalif bir ses duymak istemiyor. Gazeteciysem mesleğimi yapacaksam yazmadan nasıl yapabileceğim” dediğini aktardı.
Sitenin gözaltındaki Haber Müdürü Barış Terkoğlu’nun avukatı Serkan Günel ise şunları anlattı: “Soner Yalçın Odatv’yi kanal haline dönüştürme çalışması içerisindeydi. Bu hafta yayına başlamayı planlıyorlardı. Barış Terkoğlu da ‘Cemaate Dokunan Yanıyor’ adlı bir kitap hazırlıyordu. eski Başsavcı Nuh Mete Yüksel’den başlayarak, Hanefi Avcı’ya kadar cemaate ‘dokunan’ kişilerin başına gelenleri anlatıyordu. Bu gözaltıların bu süreçte gerçekleşmiş olması gerçek çok manidar ve üzücü. Emniyet bu kitaba ilişkin dökümanlara da el koydu. Halkı kin ve düşmanlığa tahrik suçu gerçektan altının doldurulması çok zor bir suçlama. Nasıl bir mantıkla bunu ortaya koyacaklar merak ediyoruz.”

Haberin Devamı

Batı basını ‘Muhalif bir internet sitesine baskın’ diye duyurdu
Oda TV’ye yapılan Ergenekon baskını yabancı ajans ve gazetelerde geniş yer buldu. “Muhalif bir internet sitesine baskın” diye verilen haberler özetle şöyle:
New York Times: Ordunun 2003’te sivil yönetimi devirmek için gizlice plan yaptığına dair uzun zamandır gündemde olan iddiaları kapsamlı biçimde soruşturan Türk savcılar, pazartesi günü polise İslami hükümeti eleştiren bir internet haber sitesine baskın düzenleme emri verdi. Polisler Oda TV’ye ait beş yeri 11 saatten uzun bir süre boyunca aradı. Ancak ne aradıklarına veya ne bulabileceklerine dair hiçbir açıklama yapılmadı. Oda TV’nin sahibi olan araştırmacı gazeteci Soner Yalçın’ın ne ile suçlanabileceği de açık değildi.
AP: Polis, muhalif bir internet sitesinde pazartesi günü arama yaptı. Savcıların Türk medyasında açtığı davaların sayısında ciddi bir artış var. Davaların büyük kısmı varolduğu iddia edilen Ergenekon ağıyla ilgili. Başbakan Tayyip Erdoğan’ın hükümeti Ergenekon davalarının demokratik reform yönünde bir adım olduğunda ısrar ediyor. Muhalifler ise suçlananların birçoğunun masum olduğunu ve muhalefeti bastırıp Türkiye’nin laik mirasının altını oyma yönündeki daha geniş kapsamlı bir planın parçası olarak hedef alındıklarını söylüyor.

Haberin Devamı

İstanbul Barosu:
Hiç kimsenin hukuk güvencesi kalmadı
İstanbul Barosu, özel yetkili İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesince kamuoyunda “Balyoz Planı” olarak bilinen davada verilen tutuklama kararları ile Odatv’ ye ve bazı yazarlarına karşı başlatılan arama ve gözaltı uygulamalarına karşı bir açıklama yaptı. Ortaya çıkan tablonun, artık hiç kimsenin hukuk güvenliğinin kalmadığını ortaya koyan keyfiliği yansıttığı savunulan, “Hukuka ve Ülkeye Balyoz” başlıklı açıklamada şöyle denildi:
-11.02.2011 tarihinde özel görevli ve yetkili İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi’nce ‘Balyoz Davası’sında verilen tutuklama kararları ile 14.02.2011 tarihinde Odatv’ye ve bazı yazarlarına karşı başlatılan arama ve gözaltı uygulamalarıyla ortaya çıkan tablo, artık hiç kimsenin hukuk güvenliğinin kalmadığını ortaya koyan keyfiliği yansıtmaktadır.
-Bu sürecin başlangıcında yasama ve yürütmenin işlemlerinin Türk Ulusu adına denetlemekle görevli yargı “pranga” olarak nitelenmiş ve yargının ele geçirilmesinin fikri altyapısı hazırlanmıştır.
-Anayasa değişiklikleri ile ilk aşama tamamlanarak yeni HSYK adeta Adalet Bakanlığı’nın bir “birimi” haline getirilmiştir.
-Eleştirel yayınları ile bilinen Odatv’ye karşı gerçekleştirilen arama ve gözaltı kararları da bu gelişmeler ışığında bir tesadüf olarak görülemez. Bu yolla muhalif kişi ve kurumlar büyük bir baskı altına alınmaktadır.
-Şüpheli ve sanıklarla ilgili “sehven” delil yaratılabildiği, gerekçesiz arama, gözaltı ve tutuklama kararları verilebildiği, yargı bağımsızlığı yok edilerek hukuksuzluklara karşı gidilebilecek gerçek anlamda itiraz mercii bırakılmadığı bir ortamda kimsenin hukuk güvenliği kalmamıştır. Bunun adı ise hukuk devleti ve demokrasi değil, polis devleti ve sivil diktadır.
İSTANBUL DHA

Haberin Devamı

SONER YALÇIN’IN AVUKATI
İddia asılsız olduğu için kanıt aradılar
Ergenekon soruşturması kapsamında, “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etmek” suçlamasıyla gözaltına alınan Odatv’nin yöneticisi gazeteci-yazar Soner Yalçın’ın avukatı Feza Yalçın, bir açıklama yaparak iddianın asılsız olduğunu söyledi. Feza Yalçın yaptığı açıklamada, Soner Yalçın’ın gözaltındayken sohbetleri sırasında, “AKP seçim startını gözaltı alınmamla vermiştir. AKP muhalif bir ses duymak istemiyor. Gazeteci isem, mesleğimi yapacak isem yazmadan nasıl yapabileceğim” dediğini belirtti. Avukat Yalçın, gözaltı kararına konu iddia “asılsız ve gerçek dışı olduğu” için kanıt arandığını kaydederek, şunları söyledi: “Tüm kitaplar silkelendi. Üzerlerinde not var mı diye bakıldı. 10 kadar not defteri vardı, içinde ne olup olmadığına bakılmaksızın alındı. Evde en az 5 bin kadar CD vardı ve tüm CD’ler incelendi 95’i alındı. Eskiden kalma videolarda kullanılan eski video kaseti içinde ne olduğuna bakılmadan, alındı.”
ANKARA ANKA