28.03.2020 - 07:00 | Son Güncellenme:
Mert İnan
Emekli Orgeneral Cevdet Sunay, 28 Mart 1966 günü 5. Cumhurbaşkanı olarak seçildiğinde, Türkiye; Cumhuriyet döneminin en çalkantılı yıllarına doğru ilerliyordu. I. Dünya Savaşı sırasında, Filistin Cephesinde görev alan Cevdet Sunay, 1918 yılında Mısır’da İngilizlere esir düşmüş, esaretten döndükten sonra, Kurtuluş Savaşı’na katılarak, Güney Cephesinde görev almış bir isimdi. 1927 yılında Harp Okulu öğrenimini tamamlayan Sunay, 1930 yılında Harp Akademisi’ni bitirdi. 1949 yılında Tuğgeneral, 1952’de Tümgeneral, 1955’de Korgeneral rütbesine terfi eden Sunay, 9. Kolordu Komutanlığı, Genelkurmay Harekât Başkanlığı ve Genelkurmay 2. Başkanlığı görevlerinde bulunduktan sonra 1958 yılında Orgeneral rütbesine terfi etti. 2 Ağustos 1960 tarihinde Genelkurmay Başkanlığı görevine atanan Sunay, 15 Mart 1966 tarihinde kendi isteği ile emekli olurken, aynı yıl kontenjan senatörü seçildi.
Sunay, 27 Mayıs’tan sonra devlet başkanlığı görevini üstlenen Cemal Gürsel’in rahatsızlığı sebebiyle görevden ayrılması üzerine, 28 Mart 1966 günü Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından Türkiye’nin 5. Cumhurbaşkanı seçildi. Sunay’ın görevde kaldığı dönemde en uzun süreyle çalıştığı ve yakın temasta olduğu kişi Süleyman Demirel’di. Demirel bu dönem için, ‘Beş yıl, CumhurbaşkanSunay ile rahat çalıştık. Birbirimizi anlıyorduk. Çankaya ile hükümet arasındaki bu uyum Türkiye’ye pek çok şey kazandırmıştır’ ifadelerini kullanıyordu.
Adalet Partisi içinde cumhurbaşkanlığı için Sunay’ın adını ilk öneren kişi Sadettin Bilgiç’ti. Bilgi, partinin güçlü ismiydi ve Cevdet Sunay’ı ‘sivil ve demokrat karakteri’ nedeniyle önerdiğini açıklamıştı. Başbakan Demirel konuyu ana muhalefet partisi lideri İnönü’ye açtı, onun da olurunu aldıktan sonra Sunay’a gizli bir ziyarette bulundu. Sunay böyle bir tekliften onur duyacağını söyledi. Sunay, görüşmenin ardından genelkurmay başkanlığından istifa ederek kontenjan senatörü olarak atandı. 28 Mart 1966’da yapılan oylamada 521 oyun 461’ini alarak cumhurbaşkanı seçildi. Seçimlere katılan diğer aday Cumhuriyetçi Köylü Millet Partisi Genel Başkanı Alparslan Türkeş ise sadece 11 oy aldı.
Sıkıyönetim ilanı
1969’da Celal Bayar başta olmak üzere eski Demokrat Partililerin siyaset yasaklarının kaldırılması gündeme gelince siyaset arenasında sular ısınmaya başladı. AP ve CHP yasakların kaldırılması yönündeki ortak teklif TBMM’den geçiyor ancak, teklif senatonun onayına geldiğinde askerlerin huzursuzluğu gün yüzüne çıkıyordu. Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç’ın Cumhurbaşkanı Sunay’ı ziyaret ederek, eski DP’lilerin siyasi haklarının iadesine karşı olduğu yönündeki dedikodular iyice ayyuka çıkmıştı. Meselenin söylentiden ibaret olmadığı, 2008’de Amerika Dışişleri Bakanlığı’nın 1969-1972 arasındaki yazışmaları açıklandığında anlaşılacaktı. 1969 ve 1970 yılları Türkiye’de çok hareketli geçti. Bütün ülkeyi saran sol hareketliliğin zirvesi, üç işçinin ölümüyle sonuçlanan, benzeri daha önce hiç görülmemiş 15-16 Haziran 1970 işçi eylemleri oldu. Olayların ardından sıkıyönetim ilan edildi.
12 Mart Muhtırası
1971 Mart’ının başında söylentiler doruğa çıktı. 9 Mart’ta bazı generaller ve üst düzey subaylar solcu aydınlarla birlikte darbe yaparak yönetime el koyacağı yüksek sesle konuşulur oldu. Korkulan olmadı ama Demirel, tam o günlerde bir Milli Güvenlik Kurulu toplantısında Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur’un elden teslim ettiği uyarı mektubu nedeniyle huzursuzdu. 9 Mart girişiminin, diğer darbeci ekip tarafından tasfiye edildiği anlaşılması uzun sürmedi.
12 Mart sabahı MİT Müsteşarı Fuat Doğu, Demirel’e ziyarete geldi ve Cumhurbaşkanı Sunay’ın ‘istifa’ ricasını iletti. Demirel hemen telefona sarılıp Cumhurbaşkanı Sunay’ı aradı ancak ulaşamadı. Bu görüşme ancak öğle saatlerinde Başbakanlığa gittiğinde mümkün olabildi. Sunay, kendisinin de çaresizliğini ‘Süleyman Bey, beni de devreden çıkardılar’ sözleriyle özetledi. Bir saat sonra Tağmaç ve dört kuvvet komutanının imzalarını taşıyan 12 Mart Muhtırası radyodan okundu. Muhtıracılar, hükümetin istifa etmesini ve yerine partiler üstü bir hükümet kurulmasını istiyorlar, aksi takdirde yönetime el koyacaklarını söylüyorlardı. Hükümet istifa etti, partiler üstü hükümeti, CHP’den istifa eden Nihat Erim kurdu. Birbirini izleyen kısa ömürlü 12 Mart hükümetlerinden birini de Suat Hayri Ürgüplü kurmuştu. Fakat Sunay, Ürgüplü’nün listesini ‘12 Mart’ın prensipleriyle uyuşmuyor diyerek reddetti. 1973’ün Mart ayında görev süresi dolan Sunay yerini Fahri Korutürk’e bıraktı.
Türkiye İsrail’i tanıyan ilk Müslüman ülke oldu
BM Genel Kurulu, 29 Kasım 1947’de Filistin’in Araplar ile Yahudiler arasında bölünmesine karar verdi. Bu karara göre, Filistin’de kurulacak Yahudi ve Arap devletleri arasında bir ekonomik birlik kurulacak ve Kudüs kenti de uluslararası statüye sahip olacaktı. Türkiye, Filistin sorununun BM’de görüşülmesi sürecinde, Filistin’in bölünmesi düşüncesine karşı çıkan Arap ülkelerinin yanında yer almış ve bağımsız bir ‘Filistin Arap Devletinin kurulmasını desteklemişti. BM kararı üzerine 15 Mayıs 1948’ten itibaren Filistin’deki bütün güçlerini çekeceğini ilân etti. 14 Mayıs 1948’de Filistin’de İngiliz manda yönetimi sona ermiş ve aynı gün, David Ben Gurion başkanlığındaki Yahudi Ulusal Konseyi, Filistin’de bağımsız bir İsrail devletinin kurulduğunu ilân etti. Türkiye ise 28 Mart 1949’da İsrail’i resmen tanıyan ilk Müslüman devlet oldu.
Ege’de büyük deprem / 1970
Takvimler, 28 Mart 1970’i gösterdiğinde Kütahya’nın Gediz İlçesi 7.6 büyüklüğündeki depremle sarsıldı. Saat 23.05’de meydana gelen ve 6 saniye süren depremde 1086 kişi yaşamını yitirdi, 1260 vatandaşımız da yaralandı. Yaklaşık 3 bin km2 genişliğindeki bir bölgede hissedilen sarsıntı sonunda, 3 bin 500 ev yıkılırken, 7 bin ev de ağır hasar aldı.
Gediz 6 saniye içinde baştan aşağı yıkılmış ve harabeye dönmüştü. Depremin ardından 33 bin aile evsiz kaldı. Türkiye’nin dört yanından Gediz’e adeta yardım yağmaya başlamıştı. Gediz’e çıkan tüm yollar yardım taşıyan araçlar nedeniyle kilitlenmişti. Çadırlar ilçenin açık alanlarına kuruldu. Kızılay devreye soktuğu seyyar mutfaklar aracılığı ile halka ekmek ve sıcak yemek dağıtmaya başladı. Seyyar hastanelerde halk salgın hastalıklara karşı aşılandı, tedavileri yapıldı. Alman teknisyenlerin Geyikçi Deresi üzerine kurduğu arıtma sistemiyle sağlıklı içme suyu ihtiyacı karşılandı. Hükümetin 5 Ağustos 1970 günlü ve 7-1164 sayılı Bakanlar Kurulu Karar ile Gediz’in Kadınlar Pazarı’na taşınması kesinleşti. Aynı gün Başbakan Süleyman Demirel Yeni Gediz’in temelini attı.