‘Noter eşliğinde istifamı verdim’

TUSKON davasının dün görülen altıncı duruşmasında İstanbul Büyükşehir Belediyesi eski başkanı Kadir Topbaş’ın damadı, işadamı Ömer Faruk Kavurmacı savunma yaptı. Kavurmacı, kapatılan TUSKON’un başkanı Rızanur Meral’in, 1 Mart 2014 tarihinde TUSKON Genel Kurulu’nda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Ak Partili yöneticileri tehdit ettiği konuşmasını alkışlamadığını öne sürerek, “Rızanur Meral’in konuşmasının ardından ayağa kalkmayarak protesto ettim, alkışlamadım. Bu olayın ardından istifamı sundum fakat kabul edilmedi, ben de bu kez noter eşliğinde istifamı sundum” dedi. Kavurmacı, tahliyesini talep etti.

FETÖ’nün iş dünyası yapılanmasına yönelik kapatılan Türkiye İşadamları ve Sanayiciler Konfederasyonu (TUSKON) ve üye şirketlerine yönelik 86 sanık hakkında açılan davanın altıncı duruşması dün görüldü.

‘Para hareketim yok’

İstanbul 23. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi’nin karşısında bulunan duruşma salonunda görülen duruşmaya 25’i tutuklu sanık ile 18 tutuksuz sanık katıldı. Davanın altıncı duruşmasında tutuklu sanıkların tahliye talepleri alındı. Tutuklu sanık baklavacı Faruk Güllü, FETÖ terör örgütü üyesi olduğu iddiasıyla 15 aydır tutuklu olduğunu ve suçun unsurlarının oluşmadığını belirterek, “TUSKON’dan 2010 yılında istifa ettim. Herhangi bir imzam yoktur. 1 Mart 2014’te TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu’na ve 6. Olağan Genel Kurulu’na katılmadım. MASAK raporlarında gayriresmi para hareketlerinin olmadığını kanıtlanmıştır. Bank Asya’ya para yardımı değil, günahımı vermem. 15 Temmuz 2016 hain darbe girişiminde Güneşli’deki mağazamızdayken öğrendim” dedi.

‘Yurt dışına gitmedim’

Savunma yapan Ömer Faruk Kavurmacı ise şunları söyledi: “Sayın Cumhurbaşkanımızın 14 Haziran 2014’te yaptığı açıklamadan sonra Fatih Koleji’nde okuyan çocuklarımı okuldan aldım, başka bir okula kaydettim. FETÖ’yle işbirliği olan kimseyle iletişimim yoktur. Bir dolar, ByLock ve Rızanur Meral ile bir ilişkim yoktur. Örgütün eğitim okullarında okumadım.

Devlet büyüğüne hakaret eden Rızanur Meral’i tek alkışlamayan bendim. Yurt dışında çok sayıda mağazam olmasına rağmen yurt dışına gitmedim.”

10 kişiye tahliye

Mahkeme heyeti, mevcut delil durumu, bu aşamada adli kontrolün yeterli olacağını belirterek tutuklu sanıklardan Nalan Erpolat, Özlem Rukiye Üçüncü, Yüksel Nalbant, Ruhi Gürer, Semih Sadır, Emrullah Emre Topal, Rüstem Karaoğlan, Harun Akca’nın tahliyesine karar verdi. Mahkeme, sanıklar Nihat Kurt ve Cahit Durmaz’ın yaş ve sağlık durumlarını da göz önünde bulundurarak tahliyelerine hükmetti. Diğer 21 tutuklu sanığın ise bu hallerinin devamına karar veren mahkeme, duruşmayı 4 Aralık’a erteledi.

‘Propaganda yapmadım’

İstanbul Büyükşehir Belediye eski Başkanı Kadir Topbaş’ın damadı tutuklu sanık Ömer Faruk Kavurmacı, suçlamaları kabul etmeyerek şöyle savunma yaptı:

“Şahsıma isnat edilen suçlamaları kabul etmiyorum. FETÖ/PDY örgütü üyesi değilim, bilerek ve isteyerek bu örgüte yardım etmedim. Propagandasını da yapmadım. Rızanur Meral ile bazı gezilere katıldım ancak bunların dışında bir iletişimim olmadı. TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu’nda hükümet ve hükümet yetkililerine yönelik yapılan hakaret içerikli konuşmayı ayağa kalkmayarak protesto ettim. TUSKON 5. Olağan Genel Kurulu’ndan sonra hemen istifa ettim ancak istifam kabul edilmedi. Noter aracılığıyla resmi olarak ilk istifa eden kişi benimdir. Hakkımda hediye kartı vermem ve maaşlı çalışan iki kişinin ödemelerini yapmış olmam FETÖ’ye yardım suçlaması olarak kabul edilemez.”

‘ByLock kullanmadım’

Faruk Güllü, savunmasının devamında şunları söyledi: “Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısı üzerine yola çıktık. Polislerle, tanklar geçmesin diye yolu kapattık, helikopter saldırısına rağmen yolu açmadık. Hakkımda yakalama kararı bulunduğunda iş yerime giderek teslim oldum. Yapılan aramalarda sadece bir adet bandrollü kitap bulunmuştur. ByLock ve başka kriptolu haberleşme programı kullanmadım. Dosyadaki gizli tanık Demir’in duruşmada dinlenmesini istiyorum. Hakkımda yakalama kararı çıkınca yurtdışına kaçmadım. Bylock gibi kriptolu herhangi bir haberleşme aracını kullanmadım. Digitürk aboneliğim yoktur. Örgüt üyelerinde ele geçirilen bir dolarım yok. Örgütün toplantılarına katılamadım. FETÖ/PDY için yardımcı olduğuma dair dosyada bir delil yoktur. 15 aydır tutukluyum. Adli tedbirle tahliyemi talep ediyorum.”