18.11.2008 - 00:26 | Son Güncellenme:
ADANA AA
TBMM Adalet Komisyonu’ndaki Borçlar Kanunu Tasarısı ile “manevi tazminat” hükümlerinde değişikliğe gidilerek, başta trafik kazaları olmak üzere, kişilerin gözünü, kolunu veya bacağını kaybettiği olaylarda “aile bireyleri” dışında “yakınlarına” da tazminat isteme hakkı getiriliyor.
Görüşmeler sırasında “düzenlemeden nikâhsız eşler ile nişanlısı şehit düşenlerin de yararlanabileceği” yorumları, iktidar ve muhalefetten kadın milletvekilleri arasında tartışmalara yol açtı. CHP İstanbul Milletvekili Birgen Keleş, şunları söyledi:
“Malların eşit paylaşımını 2002’den sonraki evlilikler için kabul etti. Oysa biz, tüm evlilikler için geçerli olmasını istemiştik. İmam nikâhlı eşe tazminat, hukuken yasak olan ‘imam nikâhı ile evliliği’ meşrulaştırıyor. Bir erkeğin, imam nikâhı ile ikinci kez evlenmesi, birinci eşe karşı yapılmış bir sadakatsizliktir. İktidar mensupları ’kadınları koruyoruz’ derken, başka kadınların ezilmesine yol açıyor.”
Kadının aleyhine değil
MHP İzmir Milletvekili Şenol Bal da, tasarının resmi nikâh olmadan beraber yaşamayı teşvik edeceğini iddia etti. Hiçbir zaman kadının mağdur olmasını istemediklerini ifade eden Bal, “Hükümet, bu çalışmasıyla bir yerde imam nikâhını meşrulaştırmış oluyor. Bu duruma karşı gerekli girişimlerde bulunacağız” diye konuştu.
AKP Adana Milletvekili Fatoş Gürkan ise düzenlemeyi kadınların aleyhine gibi değerlendirmenin doğru olmadığını, kadını korumanın amaçlandığını belirterek, şunları kaydetti:
“Haksızlığa uğramış bir kadının korunmasının güvence altına alınmasını desteklememek mümkün değil. İmam nikâhı ile de olsa, bir kadın kocasına verilen herhangi bir zarara karşı tazminat talebinde elbette bulunma hakkına sahip olmalı.”
Tasarı ne getiriyor?
Haksız fiilden doğan manevi tazminat düzenlemesini içeren tasarıda, hakime, sadece “ölüm” halinde değil “ağır bedensel zararlarda” da zarar görenin yakınlarına manevi tazminat ödenmesine karar verebilme olanağı tanınıyor.
Borçlar Kanunu’ndaki “zarar gören veya ölenin ailesi” ile sınırlı olan tazminatın kapsamını genişleten tasarıda, “Ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun miktar paranın ödenmesine karar verilebilir” ifadesine yer veriliyor.
Bu sayede, beraber olup aralarında resmi nikâh olmayanların, nişanlıların, sevgililerin tazminat isteyebilmelerinin sağlanabileceği ileri sürülüyor.