Müziğin dâhi çocuğu İstanbul’da

Kayıt stüdyosunda aradaki camı yok etmenin öneminden bahsediyorsunuz. Bundan canlı performansları kayıt sürecine tercih ettiğiniz sonucunu çıkarabilir miyiz?

Kaydı da canlı performansı da ayrı ayrı seviyorum. İdeali ikisinin dengesi. Turnelerde deneyler yapmayı çok arıyorum. Kayıt dönemlerinde ise çok daha özgürsünüz.

Solo konserlerinizle festivallerde çalmanız arasında bir fark gözetiyor musunuz?

İkisinde de aynı enstrümanları kullanıyorum. Ama ikisi için farklı şarkılar oluyor. Genellikle konserlerde daha karmaşık hikâyeleri inşa edecek vakit var çünkü daha uzun çalışma süreniz bulunuyor.

‘Victoria”nın müziklerini yaptınız. Stanley Kubrick’in müzik kullanımıyla kadrajı genişletmesini takdir ediyorsunuz. Siz “Victoria”nın müziklerinde bundan mı yola çıktınız?

Evet, amacım görünenden fazlasını sunmaktı. Kadrajda görünmeyen ama müzikle daha fazlasını gördüğünüz ses bandıydı amacım. Müziğin bir duyguyu vurgulaması değil, derinleştirmesi lazım.