08.09.2019 - 23:08 | Son Güncellenme:
31 Ağustos 2019 tarihinde başlayan Muharrem ayı için merak edilen sorular araştırılmaya başladı. Muharrem ayında kaç gün oruç tutulur? Ne zaman oruç tutmak gerekir? Mübarek Muharrem ayında hangi ibadetler yapılır? Müslümanlar için bir dönüm noktası olan hicret, tarihte yeni bir sayfa açmıştır. Hz. Ömer’in halifeliği döneminde hicretin gerçekleştiği gün, Hz. Ali’nin teklifiyle hicrî takvimin başlangıcı sayılmıştır. O günden itibaren de İslam âleminde 1 Muharrem hicrî takvimin başlangıcı olarak kabul görmüştür. Muharrem ayının onuncu gününe “aşura” günü denilir. Bu sene Aşure günü 9 Eylül Pazartesi gününe denk geliyor.
MUHARREM ORUCU NE ZAMAN VE NASIL TUTULUR?
Muharrem ayında oruç tutmak büyük sevaptır. Muharrem ayının dokuzuncu, onuncu ve on birinci gününde oruç tutmak faziletlidir. Diğer günlerde de oruç tutulmasında bir sakınca yoktur.
Muharrem orucu, tıpkı normal oruç gibi tan yerinin ağarmasıyla imsak vaktinde başlar ve akşam ezanının okunmasıyla son bulur. Hz. Peygamber, Aşure orucunu da tavsiye etmiş, keza Receb, Zilkade, Zilhicce ve Muharrem aylarında üç gün oruç tutulmasını öğütlemiştir. Bu üç günün muharrem ayındaki uygulaması Aşureden önceki gün, Aşure günü ve Aşureden sonraki gün şeklindeydi. Bilindiği gibi Aşure günü, Muharrem ayının 10. günüdür.
AŞURE GÜNÜ NE ZAMAN?
Muharrem Ayı'nın en özel günlerinden biri olan Aşure günü 9 Eylül 2019 Pazartesi idrak edilecek.
MUHARREM AYININ FAZİLETİ
Muharrem ayı Peygamberimiz (s.a.v) tarafından Şehrullah (Allahın Ayı) olarak tanımlanmış, Cenabı Allahın ilahi bereket ve feyzinin, Rabbani ihsan ve kereminin bol bol müminlere ihsan edildiği mübarek bir aydır.
Hicret, Muharrem ve Aşura “Sevgili peygamberimizin Mekke’den Medine’ye hicretinin gerçekleştiği ve rahmet peygamberinin “Allah’ın ayı” olarak nitelendirdiği Muharrem ayı süresince idrak edilecek. Peygamber Efendimiz (sav), Muharrem ayının faziletlerine işaret etmiş, Muharrem ayında tutulan orucun Ramazan orucundan sonra en faziletli oruç olduğunu belirterek ashabına aşure gününde bir gün öncesi veya sonrası ile birlikte oruç tutmayı tavsiye etmiştir.
Hz. Peygamber Aşûre günü oruç tutmayı teşvik etmiş ve "Aşûre günün orucunun, bir önceki yılın günahlarına keffaret olmasını Allah’tan umarım" buyurmuştur. Peygamberimiz, hadiste "Aşûra günü'nde tutulan orucun, bir yıl önce işlenen hata ve günahların bağışlanmasına vesile olacağı müjdelenmiştir." Ancak, Hz. Peygamberin bildirdiğine göre yalnızca Aşûra günü değil, Muharremin 9, 10 ve 11. günlerinde oruç tutulması tavsiye edilmiştir.
Aşûre günü oruç tutmanın faziletine ilişkin sahih hadisler bulunmasına karşılık, o günde hububat karşımı aş (aşûre) pişirmek, sadaka vermek, mescitleri ziyaret etmek ve kurban kesmek gibi fiiller hakkında sahih habere rastlanmamaktadır. Bununla birlikte, Müslüman Türklerin dînî halk geleneğinde önemli bir yer tutan aşûre, aynı zamanda Muharremin onuncu günü başlamak üzere, daha sonraki günlerde de özel merasimle pişirilip dağıtılan tatlıya isim olmuş ve sosyal dayanışmaya önemli katkılarda bulunmuştur. Çok eskiden beri devam eden aşûre aşı, Osmanlılar döneminde sarayda da pişirilmiş, “aşûre testisi” adı verilen özel kaplarla da saray dairelerine ve halka birkaç gün süreyle dağıtılmıştır.